Hürriyet’in yönetici abisi, anlat bakalım
Hrant Dink cinayetinin suikastçisi Ogün Samast son duruşmada medyayı işaret etti.
Ergun Babahan'ın yazısı...
Benim uzun süredir ısrarla vurguladığım medya ile Derin Devlet arasındaki ‘ensest’ ilişkiyi gündeme getirdi.
Hrant Dink manşetleri, onun hakkında yazılan hakaret yazıları, ölüme giden yolun taşlarının döşenmesiydi.
Hrant Dink, önce ‘negatif kahraman’ haline getirildi, bu amaçla bir kısım medya ve yönetici abiler devreye sokuldu, sonra da tasfiye edildi.
Aynı yöntem Ahmet Kaya’ya karşı da, Orhan Pamuk’a karşı da kullanıldı.
Şimdi dönüp bakalım;
Wikileaks belgelerinde Amerikalı diplomatlar, Hürriyet’i Genelkurmay Başkanlığı’nın en muteber gazetesi, özellikle de Ankara çalışanları askerin adamı olarak tanımlanıyor.
(Medya burada çıkan bilgileri nedense görmezden geliyor.)
Doğan Medyası-Genelkurmay ilişkisi öylesine bir boyuttaki, Genelkurmay Başkanı olacak bir general, sahte olduğu iddia edilen bir fotoğrafı bu medyaya servis ediyor mesela.
Sonra Ergenekon Davası gündeme geliyor ve bu davaya karşı ilk itibarsızlaştırma mücadelesini Hürriyet Gazetesi yapıyor.
Hrant Dink cinayetinin Ergenekon ilişkileri, o zamanki ‘yönetici abi’ tarafından okeyci 2-3 çocuğa yıkılıp kapatılmak isteniyor.
Aynı iddiayı uzun zaman sonra bu kez bir polis şefi, Hanefi Avcı dile getiriyor.
‘Büyük abi’lerin bu konuda söyleyecekleri olmalı herhalde.
Ergenekoncu generallerden, AK Parti’yi kapatma davasına, Genelkurmay’dan Anayasa Mahkemesi’ne mesaj taşımada hep siz varsınız.
Bunun üzerine gitmek, basın özgürlüğünü kısıtlamak mı oluyor?
Hürriyet’in yönetici abisi bu konuda ne diyor?
Şifre ve medya
ÖSYM şifre iddialarıyla ortaya çıkan krizi yönetemedi.
Birincisi verdiği bilgiler tutarlı değil.
Siteye giren öğrenciler sadece kendi kitapçığını görebiliyor.
Onlar zaten kitaplarının şifreli mi, şifresiz mi olduğunu biliyor.
O nedenle bu işi bağımsız bir denetleme kuruluna vermek ve ilk 5 bine girenlerin kitapçıklarını tek tek inceletmek bir çözüm olabilir.
Burada vahim olan medyanın tutumu açıkçası.
AK Parti’yi yıpratmak isteyenler şifrede ısrarlı. O kadar çok şifre formülü var ki, iddiaları geçersiz kılıyor bu durum.
Ancak, faturanın iktidara kesilmesini istemeyen medya da, sorgulamadan ÖSYM’yi aklıyor.
Arada ezilen sınava girmiş ve heyecan içindeki gençler oluyor ne yazık ki.
Modern muhafazakarlık
Başörtülü kızlardan en çok muhafazakar erkeklerin rahatsız olacağını yazmıştım bir süre önce.
Herşeyden önce bu kızlar, özgürlük mücadelesinin bayrağını tek başına taşıdı, bedelini tek başına ödedi.
Hepsi iyi eğitim alma peşinde, dünyayı takip ediyor, siyasete aktif biçimde katılıyor.
Etyen Mahçupyan’ın dünkü Zaman’daki köşe yazısında vurguladığı gibi, bu kadınlar ‘modernliğin cazibesinde savrulmuyor.’
Mahçupyan şu teşhisi yapıyor:“Böyle örneklere rastlansa da, İslami kesimde asıl dinamik, kendi modernliklerini üreten yeni bir kadın davranışının ortaya çıkması ve üstelik bu varoluş halinin İslami kimlik taşımasıdır.”
Bu gelişmeden rahatsız olan, değişime karşı çıkan veya daha doğrusu olmaya çalışan egemen erkek söyleminin varlığı da şaşırtıcı değil.
Çünkü değişimin hızı, onların değişime ayak uydurma hızlarının çok ötesinde.
Onlar dünde kalıyor ne yazık ki.
İslami modern kadınlar, onların çizdiği anne-eş modeli rolünden memnun değil ve bunu değiştirecekler gibi görünüyor.Karar da elbette onların...