AK Parti ile MHP’nin türban konusunda uzlaştıkları günün akşamında AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna’yı aradım.

Telefonu kendisi açmadı.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Osman Fevzi Gümrükçüoğlu’nun yanındaymış…

15 dakika sonra kendileri aradılar.

Başörtüsü konusuna geçmeden, “Müsteşar beyle inşallah hayırlı bir mevzuu konuşmuşsunuzdur” dedim.

Konya’nın muhtelif ilçelerinin doktor sıkıntısı içinde olduğunu, buralara doktor ataması yapılması için müsteşar beye Konya’nın talebini ilettiğini söyledi.

Bozkır, Hadim, Ahırlı gibi ilçelerin doktor açığı bulunduğunu kaydeden Tuna, yapılan son doktor atamalarında Konya’dan sadece Doğanhisar’a 1 atama gerçekleştiğini, bunun da yeterli olmadığını iletmiş Gümrükçüoğlu’na.

Müsteşar Bey de,  genellikle doğu ve güneydoğu illerinde hiç doktor bulunmayan yerlere atama gerçekleştirildiğini anlatmış.

Sağlık Bakanlığı il ya da ilçe nüfusuna bakıp, nüfusu fazla olan yerlere öncelik vermiş.

Tabi Tuna gerekçeleri haklı bulmakla birlikte, Konya’nın da devletten doktor beklediğini ve bunun takipçisi olacağını iletmiş.

Tuna, “Şimdilik bir şey koparamadık ama inşallah talebimizi ilettik. Bunun da arkasında olacağız” diyor.

ÜMİTVAR OLMAK LAZIM

Hüsnü Tuna, türbanla ilgili sürdürülen son çalışmalardan da umutlu olmamız gerektiğini söylüyor.

Umudun gereği de demokrasiye olan inanç…

‘Bu ülkede demokrasi varsa özgürlüklerin önündeki engellerin kalkmaması için hiçbir neden yok’ diyor Tuna. ‘Demokratik sistem kendi içinde işlediği sürece ümitvar olmak lazım’ diye de ekliyor.

Haklı…

Bu ülkede, cumhuriyetin de özgürlük taleplerinin karşılık bulmasıyla daha bir anlamlı olacağı muhakkak…

Vatandaşın her türlü problemini çözmenin, siyasetin görevi olduğunu söyleyen hukukçu vekilimiz Tuna, her konuda sivil toplum kuruluşlarına ve bireylere görevler düştüğünü söylüyor.

Yani hak talebinde bulunanların makul ölçülerde seslerini yükseltmeleri, siyasilerin ülke gerçeğini görmelerinin önünü açıyor. Hüsnü Tuna özgürleşme adına yeni bir Anayasa çalışmasının devam ettiğini söyledi. Hedef; özgür üniversitelerin yolunu açmak. Tuna, zaten yasalarda başörtüsünün yasaklandığı bir maddenin bulunmadığını söylüyor.

MHP ile özgürlüğü sağlayacak maddenin yargı veya başka bir unsur tarafından ortadan kaldırılmamasının tedbirinin alınması noktasında çalışma yapılıyor.

Bütün bunlar, hepimizin yıllardır beklenti içinde olduğu temel sorunlardan birinin halli için atılan makbul adımlar.

İnşallah demokrasiye olan inancımız sarsılmadan, yıllardır üniversite kapıları yüzlerine kapalı olan bu ülke evlatlarının arzuları gerçekleşir.

İnşallah, hükümet halkına verdiği sözü bu kez tutmaya fırsat bulur.

Bu noktada MHP’nin de hakkını yememiz gerekiyor.

Geçmişte Meclis’i kilitleyen anlayıştan, meselelerin önünü açmak için her zaman işbirliğine hazır bir anlayışa gelmiş bulunuyoruz.

Bu da MHP’nin Meclis’teki anlamını ve önemini artırıyor.