Memleketi Kurtaran Adam
İmam nikahı caiz mi? (!)
Dün, “Gündeminizde ne var?” diye sormuştuk. Cevap sabahın erken saatlerinde geldi. Bu yazı yazılırken de gelmeye devam ediyordu…
Halil Ürün…
Bir zamanların efsane belediye başkanının bir balon gibi patlaması ya da zurnanın zırt demesi…
Beni yakından tanıyan bir dostum, “Sen bu söylentiyi bana kaç sene evvel söylemiştin, ama yazmamıştın. Bak elin oğlu şak diye yazdı gördün mü” dedi. “Bilmek ayrı şey, yazmak ayrı. Benim vazifem bu tür şeyleri yazmak da değil zaten” dedim dostuma.
Öyle ya, biz bildiklerimizi yazmaya kalksak neler olur neler…
Lakin acayip hüzünlendim. Üzüldüm. 60 yaşında bir adam çünkü. Gerçi 30 gibi duruyor ya ziyanı yok, o bakımlılıktan ileri gelir. Bu konuda adam gibi bir açıklama yapmalı Ürün. Öyle kulağının üstüne yatmamalı.
Şunu diyebilir, “Kardeşim eşim holding işlerine daldı gitti, karılık vazifesini tam yapamıyordu. Ben de bir daha evlendim, ne var bunda.” Bu gerekçeyi bir zaviyeden kabul edebiliriz, ama başka zaviyeler…
Ya da söylenenler tamamen yalandır, gerçek şöyledir, diyebilir…
Bu arada imam nikahı kelimesini bilinçli olarak kullanmamalı. Kullanırsa davalık olur.
Dediklerini beğenmeyebiliriz…
Hak da verebiliriz…
Önce demeli bişeyler, sonra bizim kanaatimiz…
Halil Ürün gibi bir döneme ismini yazdıran, dahası Refah’ın İstanbul dahil Türkiye’nin pek çok şehrinde başkanlığı kazanmasına vesile olan kişi. Tayyip Erdoğan’ın İstanbul reisliğinde dolaylı pay sahibi yani. Partinin genel başkan yardımcılığı görevinden de aynı gerekçe ile alındığı, ama bunun kamuoyuyla paylaşılmadığı söylenmişti. Paylaşılmaması da gerekirdi zaten…
Olanda hayır vardır…
…
Burada üzerinde durulması gereken önemli iki husus var.
1. İmam nikahıyla, gizlice yapılan ikinci evlilikler son zamanlarda oldukça yaygınlaştı…
2. İkinci evliliği yapmaktan çekinen ciddi oranda işadamı yasak ilişkilere meyletti…
Yazımızın başlığında sorduğumuz “İmam nikahı caiz mi?” derken aslında kanamalı bir yaranın üzerine parmak basmak istedim. (Bu soruyu ciddiye almamışsınızdır umarım!)
...
Mevzu derin, yankılarını alıp yarın devam edebiliriz. Çok lafa gerek kalmamıştır…