Prof. Dr. Ali Akpınar
İnşaallahla, Maşâallahla olur!
Aslında bizim kültürümüzün temelinde İslamî hakikatler vardır. Pek çok atasözü ve deyimimiz Kur’ân yahut sünnet kaynaklıdır. Zira İslam, bu milletin mayası ve hamuru olmuştur. Ancak zaman zaman, İslam’ın özüne aykırı olarak bazı sorumsuzca ve bilinçsizce kullanılan ifadelere de rastlanır. İşte bu yanlış kullanılan ifadelerden biri de İnşaallahla, Maşâallahla olmaz ifadesidir. Dilimizde bu ifade, daha çok, ihmal davranarak, ciddi gayret göstermeksizin başarıya ulaşılamayacağını bildirmek için kullanılır.
İnşaallah, Mâşâallah ifadeleri dilimizde en fazla kullanılan iki ifadedir. O kadar ki Türkiye’yi gezen bir yabancı, her yerde Mâşâallah yazısını görünce, Türklerin Mâşâallah adında büyük bir firması var demekten kendini alamamıştır.
İnşaallah, Allah isterse, Allah’ın izniyle, Allah izin verirse olur demektir. Mâşâallah ise(Allah dilerse olur) demektir.
Kur’ân-ı Kerim, kul olarak gerekli tedbirleri aldıktan sonra her iki deyim ile Allah’a güvenmenin ve O’nun yardımını istemenin gerekli olduğuna vurgu yapar: “Allah’ın dilemesine bağlamadıkça (İnşaallah demedikçe) hiç bir şey için ‘Bunu yarın yapacağım’ deme..”
“Bağına girdiğinde: Allah dilerse olur! Kuvvet yalnız Allah’ındır, (Maşaallah! Lâ kuvvete illa billâh!) deseydin ya!..”
“Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”
Burada önemli olan, kul olarak bizler, bize düşenleri, yapılmasını gerekenleri yapmamızdır. Elbette biz, bize düşeni yapmadan inşallah olur demekle işler olmaz. Zaten dinimiz de sebeplere sarılmanın, çalışıp çabalamanın, tedbirleri almanın gereğine sürekli vurgu yapar. İnsana irade verilmesinin ve şu dünyada sınava tabi tutulmasının anlamı da budur.
Şimdi şu ayetleri okuyalım:
Ey Peygamberler! Temiz olan şeylerden yiyin; güzel işler yapın. Ben sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilmekteyim. (23/51)
Biz Davud’a şöyle vahyettik: Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim. (34/13)
Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da ileride görülecektir. Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. (53/ 39-41)
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz. (62/10)
Bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. (73/20)
Cennetlikler ve cehennemlikler Allah katında belirlenmişse, çalışıp da ne yapacağız diyenlere Peygamberimiz şöyle cevap vererek çalışıp çabalamanın gereğine dikkat çekmiştir:
Siz çalışıp çabalayın, yapılması gerekenleri yapın. Zira herkese yazıldığı şey kolaylaştırılır.
Demek ki önce bizler, bize düşenleri yapacağız, esbaba sarılacağız, ama sonuçları Yüce Allah’tan isteyeceğiz. Zira kul ne kadar tedbir alırsa alsın, esbaba sarılırsa sarılsın sonuçları yaratacak olan Yüce Allah’tır. O’nun izni ve onayı olmadan hiçbir şey olmaz. İnşaallah, Maşaallah demek, Yüce Allah’tan izin ve onay almaktır. O işin tamamlanabilmesi için O’nun yardımını istemektir. Bir işe İnşaallah, Maşaallah ile başlamak, o işin meşruluk kanıtıdır. Çünkü hiçbir Müslüman İnşaallah, Maşaallah ile haram/günah olan bir işe başlamaz/başlamamalıdır.