Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

İsraf Alanları

İsraf, ölçüsüzlük, ölçüyü aşma, aşırı gitme anlamlarına gelir. İsraf denilince genelde ekonomik alandaki ölçüsüz harcamalar akla gelir, oysa Kur’ân israfı çok daha genel anlamda ele alır. Allah’ın ölçüleri doğrultusunda yapılmayan harcamaların hepsi israftır.

Kur’ân’a göre israf, her alandaki aşırılıklar ve ölçüsüzlüklerdir. Kur’ân önce Yüce Allah’ın her şeyi ölçülü yaratığını ve her şeye belli bir ölçü/mizan koyduğunun altını çizer. Daha sonra insandan, bu ölçü ve dengeyi muhafaza etmesini ister. “Göğü Allah yükseltti ve mizanı koydu. Sakın mizanı/dengeyi bozmayın, ölçüyü aşmayın. Mizanı/ölçüyü adaletle ayakta tutun ve sakın ölçüsüzlük yapmayın/eksik tartmayın.”(55/7-9)

İnsanın gönül hayatını, düşünce hayatını, söz ve eylem hayatını düzenleyen Kur’ân bu alanlar için ölçüler koyar. Kur’ân insanı, tüm bu alanlarda ölçülü ve dengeli olmak zorundadır. Bu alanların herhangi birinde dengesiz davranan, ölçüyü aşan kimse israfa düşmüş olur ve müsrif olur. Yüce Allah ise, israfçıları sevmez ve israfçıların yeri cehennemdir. Şimdi şu ayetleri birlikte okuyalım:

 

“Ey nefislerine karşı ölçüsüz davranarak/ israf ederek haddi aşan kullarım..!” (39/53)

“İşte Rabbinin ayetlerine inanmayıp ölçüsüz davranan/israf edenleri Biz böyle cezalandırırız..” (20/128)

“Doğrusu Allah, yalancı müsrif kimseyi doğruya eriştirmez.” (40/28, 34)

“Ölçüsüz davranmayın, israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (6/141, 7/31)

“Doğrusu israfçılar, cehennemliklerdir.” (40/43)

Şu Kur’ân duası da Peygamberlerin yolunu izleyen Rabbânîlerin duası olarak Kur’ân’da yer alır:

“Rabbimiz, günahlarımızı bize bağışla, işimizdeki aşırılıklarımızı da affet..” (3/147)

Büyük düşünür Gazalî’nin bir eserinin adı, el-İktisâd fi’l- İtikâd’dır. Yani inançta ölçülü olmak. Buna göre İslam insanı, inançta aşırılık ve sapmalardan uzak durarak, bidat ve hurafelerden korunarak gönül dünyasını israftan, ölçüsüzlüklerden korumalıdır. Sözgelimi kötü düşüce ve niyetler, kin haset gibi kalp eylemleri, ölçüsüz sevgi ve nefretler, günah kurguları içerisinde olmak.. Bunların hepsi birer israftır.

 

Eksik, yanlış, aşırı fazla ve keyfî ibadetlerden uzak olarak ibadet hayatında ölçülü olmalıdır. Buna göre namaz vakitlerini azaltmak, yerlerini değiştirmek, namazı gereği gibi kılmamak, insan sağlığını ve çalışma hayatını bozacak şekilde namazda aşırılığa kaçmak da birer israftır.

Yalan, gıybet, dedikodu, boş ve anlamsız sözlerden uzak durarak sözde israfa düşmemelidir.

Dinin ölçülerine aykırı davranışlardan kaçınarak eylemde israfa düşmemelidir.

Malını gereksiz, yersiz, savurgan bir şekilde harcamayarak; onu günah harcamalarında kullanmayarak ekonomik israftan uzak durmalıdır.

 

Zamanını bir emanet bilincinde ve dolu dolu kullanarak, zaman israfından geri durmalıdır.

Kısaca her konuda ve her alanda ölçüsüzlükten, aşırılıktan uzak olmalıdır.

Kur’ân bir de tebzirden bahseder. Tebzîr, günah harcamalarının adıdır. Günah harcamalarında bulunanlar ise Kur’ân’a göre şeytanın kardeşleridir. “Akrabaya, miskine, yolda kalmışa hakkını ver. Gereksiz yere saçıp savurma. Doğrusu saçıp savuranlar, şeytanın dostlarıdır. Şeytan ise, Rabbine karşı çok nankördür.” (17/27)

 

Son olarak insan neden israf eder sorusuna cevap verelim: İnsan sahip olduğu değerlerin asıl ve gerçek sahibinin Allah olduğunu unutur, o değerlerde gerçek yetkilinin Allah olduğundan gafil olur, onların kendisinde emanet olduğunun ve bir gün onlardan dolayı hesaba çekileceğinin farkında olmazsa israf eder. Dünya sevgisinin putlaştırılarak ahiret hayatının önüne geçmesi, ölçüsüz ve yanlış reklamlar, özenti ve kör taklit gibi şeyler de israfa sebep olan diğer şeylerdir.

O halde hayatımızın her alanında ölçülü, dengeli ve örnek insanlar olalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.