İşte MİT'in takip ettiği gazeteciler

İşte MİT'in takip ettiği gazeteciler

MİT'in Taraf gazetesi yazarlarını dinlediği öne sürüldü. Gazete dinlenen yazarlarını ve dinleme kod adlarını yazdı.

Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu'nun MİT elemanları tarafından takip edildiğinin ortaya çıkmasının ardından yeni bir gelişme daha ortaya çıktı. MİT'in sadece Baransu'yu değil başka Taraf yazarlarını da takip ettiği ortaya çıktı. 

“Pastör” koduyla dinlenen gazeteci Mehmet Altan “Dava açacağım” dedi. Türkiye, yeni bir dinleme skandalıyla karşı karşıya. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Amberin Zaman, Mehmet Altan ve Markar Esayan’ın sahte isim ve kod adlarıyla telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı. MİT’in istediği dinlemeleri yasal kılıfa uydurmak için 5 ayrımahkeme kararı alındığı belirlendi.

DİNLEME VE TAKİP 2008’DE BAŞLAMIŞ

Taraf Gazetesi’nin haberine göre, ilk olarak 30 Ekim 2008 ve sonuncusu 4 Aralık 2009’dakimahkeme kararlarına dayandırılarak gazeteciler dinlendi. Telefon dinlemelerinde Taraf Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ile Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar, Yayın Koordinatörü Markar Esayan, Taraf eski yazarı Amberin Zaman ve yazar Prof.Mehmet Altan’ın hedef alındığı ortaya çıktı. İstanbul 11. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın ‘iletişimin dinlenmesi, tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda alınması’ talebi doğrultusunda farklı tarihlerde dinleme kararı verdi. Kararda gazetecilerin kimliklerinin gizlendiği ve ‘hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği’ bölümünün yabancı kod isimlerle doldurulduğu tespit edildi.

3 AYDA BİR YİNELENMİŞ

3 aylık sürelerle dinlemenin yinelendiğini gösterenmahkeme kararlarında, teknik takibin amacı şöyle açıklandı: “MİT İstanbul Bölge Başkanlığı’nın 30 Ekim 2008 tarih ve 2008/246 sayılı yazısında ülkemize yönelik tevcih edilen terör ve uluslararası terör unsurlarıyla irtibatı bulunan ve devletin bölünmez bütünlüğünün, kamu düzeninin korunması, halkın can vemal güvenliğine, terörist faaliyetlere yönelik eylemlerin hazırlık aşamasında deşifre edilebilmesi ve bu tür eylemlerin önlenebilmesi amacıyla üzerine yönelik başka bir kontrol unsuru bulunmayan istihbari mahiyette devameden çalışmalar doğrultusunda yasa dışı eylemleri ve hakkında aşağıda bilgi bulunan şahısla ilgili bilgi toplamak.”

REZALET VE BÜYÜK BİR SKANDAL

Dehşete düştüm. Avukatım çok yüklü miktarda bir tazminat davası açıyor. HSYK’ya başvuracağım. Yeni Türkiye ve ileri demokrasi denen bir noktada bu kadar ağır suçlamalarla ve kod adıyla telefonlarım dinlemeye alınmış. Bunun devam edip etmediğini de bilmiyorum. Bu kadar ağır suçlamalarla kendi adımı vermemek bir gariplik. Mahkemenin niye, kimi dinliyoruz diye soruşturmaması üstelik bunu 3 ayda bir tekrarlaması ve bunu ortalıkta her gün söylediğini yazan insanlar için yapması beni dehşete düşürdü. Sonuna kadar gideceğim, yasal haklarımı kullanacağım. Bu öyle bırakıldığı yerde kalmaması gereken büyük bir skandaldır.

MİT, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’ndan bir açıklama bekliyorum. Yani Türkiye’de işler böyle yürüyorsa vay haline bu ileri yeni demokratik Türkiye’nin. Elinde kanıt varsa niye adımı saklıyorsun bu kadar ağır bir suçlamada? Bu ne biçim mahkemedir önüne her geleni dinleme gibi bir suça ortak oluyor? Baştan sona bir rezalet ve büyük bir skandal.

TEK TEK KOD ADI VERMİŞLER

Elizabeth ve Arashi Quarzad: Yasemin Çongar

Çaşıt ve Hossain Seyfullah: Ahmet Altan

Pastör ve Quaramaddin Fatimi: Mehmet Altan

Vahan ve Hossain Seyfullah: Markar Esayan

Demi ve Quaramaddin Fatimi: Amberin Zaman