Bugünlerde Akdeniz’de yine sular ısınmakta. Müttefik başı ABD’nin gemileri Suriye sahillerine yanaşmak üzere Akdeniz sularına girdiler. Ardından, başta Fransa ve İngiltere olmak üzere diğer müttefikleri de yola çıkmak üzereler.  Marifetleri her zamanki gibi klasik bahane oluşturmak ve Haçlı-Siyonist birliğinin fitilini tekrar ateşlemektir. 

   Son 500 yıllık devletler tarihine baktığımızda, blok ve ittifak savaşlarının çokluğu göze çarpmaktadır. 16. ve 19.yy arasında kalan üç yüz yılda onlarca ittifak savaşlarının olduğunu  görürüz.

   Osmanlı  İmparatorluğu, Rusya ve Avrupa ülkelerinin yerleştiği geniş coğrafi alanda üç blok vardı. Bunlar, Osmanlı, Rusya ve Avrupa devletleridir. İlk blok-ittifak savaşları Avrupa ülkeleri arasında yaşanmıştır.

   Bunlardan ilki, Veraset savaşları dediğimiz Yüzyıl, Otuzyıl ve  Yediyıl  savaşları Avrupa devletleri arasında yapılan büyük ittifak savaşlarıdır. 

   Veraset savaşları (1700-1715) İspanya kralı 2. Carlos'un ölümünden sonra Avrupa ülkeleri arasında İspanya topraklarının paylaşımı konusundaki anlaşmazlıktan dolayı ortaya çıkan savaştır.
   Büyük bir miras bırakacak olan İspanya Kralı 2. carlos'un 1700 yılında ölümü Avrupa'yı yeni bir savaş tehdidi ile karşı karşıya bıraktı. Çünkü Hollanda-Flemenk ve İtalya'nın bir bölümü ile Brezilya hariç güney Amerika, Büyük Antiller, Kanarya Adaları ve Filipinler'e kadar uzanan ispanya sömürgeler imparatorluğunun paylaşılması söz konusuydu.
   Veraset Savaşları, profesyonel ordularca icra edilen bir savaşlar serisidir. Bu nedenle, geleceğin savaşlarının karakteristiklerini aksettirir. Savaşın sebebi dini olmaktan çıkıp politik-ekonomik bir boyut kazanmıştır. 
   "Dünya Savaşı" denebilecek ilk savaştır. Avrupa'nın önde gelen devletlerinin yanı sıra, denizaşırı ülkeleri de içine almıştır.
   Fransa'nın yenilgisiyle sonuçlanan İspanya Veraset Savaşları, Utrecht Barısı ve ispanya'nın paylaşılmasıyla sona erdi.
   Avrupa’da o yüzyılda sadece İspanya’nın paylaşımı için değil, diğer onlarca şehir devletinin varisinin belirlenmesi ve paylaşımı içinde Avrupa devletleri ittifak savaşları yaptı. Her ülke kendi meshebinden birisinin kral olması için yarışıyordu. Din ve meshep üzerinden toprak kazanma yarışına girmişlerdi.
   19. yüzyılın büyük çaplı siyasi olayları açısından çok önem taşıyan Utrecht Barışı, Westphalia Barisi ile birlikte Modern Dünya" nın temellerini atan iki önemli tarihsel olaydır. Günümüz Avrupa'sının temelleri özellikle Utrecht Barışı ile atılmıştır. 

   1798’de Fransa’nın Mısır’ı işgal etmesinin arından,  Fransa’ya karşı yapılan Osmanlı-Rusya-İngiltere –Sicilya ittifakını görürüz. Bu ittifaktan önce’de Fransa ile Avusturya  Campo Formio Antlaşmasını imzalayarak ittifak (müttefik) oldular.

   Osmanlı-Rus ilişkilerini Fransa’nın lehine, İngiltere’nin aleyhine değiştirmek için 1806 yılında İstanbul’a  gelen Fransa elçisi General Sebastiyani  İngiltere’ye karşı Fransa- Rusya ittifakını oluşturdu.

   16 Ekim 1806 tarihinde Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne savaş açmasının nedenlerinden biriside, Osmanlı-İngiltere arasında yapılan ittifak (müttefik) anlaşmasıdır.

   Avrupa devletleri  coğrafyaları dışında hiçbir savaşa tek başlarına katılmamışlardır, gitmemişlerdir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa ülkelerine yeni müttefikleri olarak ABD katıldı.

   1980 yılından sonra yeni  düşman olarak İslamı,  Müslümanları seçen Batılı devletler bölgemizde operasyon ve müdahaleler yapmaktalar. Dinleri ve meshepleri  kendi siyasi, askeri ve ekonomik çıkarlarına alet eden Batı, ABD’nin öncülüğünde oluşturdukları ittifak (müttefik) ile savaşlara girmekteler.

   Ülkelerinin kalkınması, halklarının refah seviyesini yükseltme hesaplarını her zaman kendi ülkeleri dışında ki masum milletler üzerinden yapmışlardır. Kendi halklarını güldürmek için başkalarını ağlatmayı iyi bilirler ve bu konuda çok marifetlidirler.

   Onların bir hesabı varsa, Allah’ın (cc) hesabı onların hesaplarının üstündedir. Dünya zalimlere ve güçlülere bırakılmış olsaydı, bugün dünyada eşkiyadan başka yaşayan kalmazdı.