Mustafa Yiğit
“Kadınlar tek millettir”
Dünyanın neresine giderseniz gidin aynı manzarayla karşılaşacaksınızdır.
Bir dostumun“Kadınlar tek millettir” sözünü doğrulayan manzaralar olacaktır bunlar.
Evet şöyle çıkın bir dolaşın, rastladığınız ilk alışveriş merkezine girin mesela…
Eğitimi, kültürü, kentli ya da köylü oluşu, evli ya da bekar oluşu hiçbir şekilde fark etmez, onları adeta tüketim çılgınlığına tutulmuşçasına bir mağazadan başka bir mağazaya girerken görürsünüz.
Bunun sonradan öğrenilmiş bir şey olduğuna pek inanmıyorum.
Genlerinde taşıyorlar. Sahip olmak duygusu onlar için önemli bir duygu.
Bakmakla yetinmiyorlar. alıyorlar.
Bu onları rahatlatıyor, hatta oldukça mutlu oluyorlar.
Bir nevi terapi gibi…
Evde çoluk çocuk, çamaşır bulaşık gibi uğraşlardan bir anlığına da olsa kurtuluyorlar ve kendilerini bu çılgınlığa bırakıveriyorlar.
Onların sadece alışveriş değil pek çok şey aynı kılabiliyor.
İster üniversite mezunu olsun, ister ilkokul, ister profesör olsun, ister ev hanımı, ister gecekondulu olsun isterse plazada otursun, ister dindar olsun ister seküler, fala bigane kalan hiçbir kadına rastlamak mümkün değildir.
“Şurada bir falcı varmış” sözü onlar için yeterli.
Fizan’da da olsa orayı bulurlar, hem de kendileri yetmez eş dostunu da götürürler.
Falcının doğru ya da yalan söylediği onlar için hiç mi hiç önemli değildir.
O an onlara söylenen herşeye inanmak isterler.
Hayalleri, umutları erkeklerden daha yüksektir çünkü…
Gelecekte sahip olacakları hayatı çok merak ederler, bu merak öyle yüksektir ki, o günkü bakılan falda söylenenlerin gerçekleşeceği günü iple çekerler…
Erkekle kadın ilişkililerinde de bu durumu gözlemek hiç de zor değil.
Genelde erkeğin kadına sahip olması yeterlidir bu ilişkide.
Kadının ise erkeğe sahip olması yetmez.
Erkeğin sahip olduğu herşeye sahip olmak ister kadın.
Erkeğin iktidarına, çevresine, kariyerine, hepsine vakıf olmak ve hepsine sahip olmak ister.
Bu belki de biraz da erkeklerden kaynaklanıyor.
Kadınların hem eşi hem çocuğu oluyorlar zamanla.
Ve çocuğunun ne yaptığını ne ettiğini bilmek isteyen annelik güdüsüyle de kadın bunu yapabiliyor.
Çünkü erkek çoğu defe güçlükler karşısında kadından daha zayıf.
Daha kolay teslim olabiliyor, daha çabuk yıkılabiliyor hayatın zorlukları karşısında.
Kadının başına gelenler erkeğin başına gelse erkek intihar oranının kadından daha çok olacağı şüphesiz.
İşte belki de bu anlayamadığımız ve genlerinde olan alışkanlıklar hem bizi hem de onları kurtarıyordur kim bilebilir?