“Belki sen gibi gazeteci olurum” diyor Rektör Süleyman Okudan…

Çok rahat, mütebessim…

Unu elemiş, eleği asmış diyeceğim ama “27 Aralık’a kadar hiç gitmeyecek gibi çalışacağım” diyen de o…

Gazeteci olmakla ilgili düşüncesine asılıp, “Yazacağınız çok şey var, Memleket’te yazarsınız” diyorum, “Olabilir” diyor gülümseyerek…

Biraz kilo almış ama rahatlıktan değil; 6 aydır sigara içmiyormuş…

“Değiştim” diyor, doğrusu oldukça duygusal…

Bana, içerideyken yazdığı şiirlerden okudu, kitaplaşacakmış…

Sadece şiirleri de değil; içerideki günlerini ve rektörlük hatıralarını da yazıyormuş…

“Bu vazife bittikten sonra rahat rahat yazarım” diyor.

Süleyman Hoca’yla 1.5 saat süren keyifli bir söyleşi yaptık…

Rektör adaylarını, yapmayı vaat ettikleri şeyleri, Hoca’nın kimi ya da kimleri desteklediğini merakla sordum…

Her soruya bir cevabı oldu…

Yıllar içinde birkaç kez karşı karşıya geldiğimiz Hoca’yla en rahat konuşmamızdı diyebilirim…

Bu konuşmayı yarınki Memleket’te okuyacaksınız…

***

Süleyman Hoca, rektör olmadan önce, adaylık sürecindeyken hazırladığı “El ele, birlikte başaracağız” kitapçığından verdi bana…

“Bu kitapçığa bak, yapacağımızı söylediklerimizi ve yaptıklarımızı yan yana koy. Sen değerlendir gerisini” dedi.

Rektörlük için yarışan adayların birbirlerini kırmadan, medenice, Selçuk Üniversitesi’ne yakışır şekilde hareket etmelerini tavsiye ediyor…

Süleyman Hoca’nın -artık mazide kalan- adaylık kitapçığındaki şu cümleler çok önemli:

Toplumsal huzur ve birlikte yaşamanın temel unsurları adalet ve hakkaniyettir. Bu iki unsur, bizim idare etme anlayışımızın da kaynağı olacaktır. Bu çerçevede amacımız; önceki yönetimlerin yaptıkları iyi icraatlardan feyz, hatalarından ders alarak, öğretim üyesinin sadece akademisyen kimliğiyle değerlendirildiği yepyeni bir sayfa açmak; bilimsellik, liyakat, huzur, karşılıklı sevgi, güven, yardımlaşma ve dayanışmanın hâkim olduğu, akademik teamüllere riayet edilen katılımcı bir üniversite ortamı oluşturmaktır.

Dikkat ettiyseniz Süleyman Hoca ‘iyi icraatlardan feyz’, ‘hatalardan ders’ almaktan bahsediyor…

Bugün rektör adayı olarak ortaya çıkanların pek çoğunun kullanmadığı ve Selçuk Üniversitesi’ni bir kasaba okulu gibi görerek ‘şuraya taşıyacağız’ içerikli nutuklarının yanında çok olgun satırlar bunlar…

Bu cümlelerin altında imzası var… Ve dün onunla sohbetimizde altını çizdiği yeni Selçuk Üniversitesi profili de bu cümlelerden yola çıkarak oluşturulmuş…

***

-Rektörlüğün ardından ne yapacak, Konya’dan gidecek mi?

-Hangi adaylara yakın, koltuğunda kimi görmek istemez?

-Rektör adaylarına ve rektör seçecek olan akademisyenlere tavsiyeleri neler?

Bu süreçteki en taze ve hiç duyulmamış cümleleri müsaadenizle yarına bırakıyorum.