Yaklaşık dört aydan beri, yurt dışından ithal edilen bazı ilaçlarda ciddi manada sorun bulunmaktadır. Özellikle hayati önemi bulunan, olmazsa olmaz kabilinden ilaçlarda çekilen bu sıkıntı, şayet önlem alınmaz ise trajik sonuçlara neden olabilecektir.

İlaç deyip geçmemek gereklidir. İlaç ne zamanki bir kişiye lazım olur, işte o anda o insan için ilaçtan daha önemli bir madde yoktur. Zira tedavinin gerçekleştirilebilmesi için mutlaka ilaç kullanmak gereklidir. İşte son zamanlarda yaşanan bazı ilaçların piyasada bulunmaması, sağlık gündeminde önemli bir madde olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bazı ilaçlar vardır ki, bu ilaçlar eczanelerin stoklarında tutulmaz. Ancak onu kullanacak hasta varsa, ona göre ilaçlar eczaneler tarafından temin edilirler. Genelde ithal edilen ve meblağı yüksek olan ilaçları bu grupta sayabiliriz. Güncel bir sorun olduğu için kan ürünlerini bunlara örnek olarak gösterebiliriz.

Bunlar yıllar önce Türkiye’ye ithal edilen bazı kan ürünü ilaçlarda, hastalık virüsü taşıdığına dair oluşan şüpheler üzerine, Bakanlık tarafından yapılan bir düzenleme ile ilacın nereden ithal edildiğinin, ne zaman ve kime verildiğinin tespiti yapılmaya başlandı. Böylelikle kontrollü bir şekilde ilaçların kullanılması sağlanmış oldu. Sistemin kontrolünde Eczacı Odaları önemli bir görev üstlendiler. Kan ürünü ihtiva eden tüm reçetelerin, geri ödeme kurumlarınca ödenebilmesi için, Eczacı Odasının onayı şart koşuldu. Böylelikle düzenli bir şekilde, hastalara ilaçları eczaneler tarafından temin edilmeye başlandı. Ancak 2006 başından beri yurt dışından gelen bu ilaçlarda bir sıkıntı yaşanmaya başlandı. Bugün itibarıyla bu durum, çok ciddi sıkıntılara yol açabilecek hale gelmiştir.

Kan ürünleri, genellikle hastalıkları ağır seyreden hastalara, yeni doğan bebeklere, kanser gibi kronik hastalıkları olanlar ile bazı nörolojik hastalığı olan insanlara kullanılan ve başka alternatifi olmayan ilaçlar sınıfındandır. İlacın tedarikinde meydana gelen sorunlar, durumu iyi olmayan hastaların daha da kötüleşmesine yol açarlar. Bu bakımdan kan ürünleri ihtiva eden ilaçlar, mutlaka stoklu bir şekilde Türkiye’de bulundurulmalıdır.

Hepimizin bildiği ve hakkında oldukça fazla haber yapılan bir konu vardı; Kuş gribi. Şimdi neredeyse hafızalarımızdan silinen bu hastalık için, medya günlerce haber yaptı. İstatistiklere göre, kuş gribinden şimdiye kadar dünyada 120 kişi yaşamını yitirmiş. Ancak kuş grini için alınan önlem o kadar etkili ve ileri düzeyde oldu ki, insan ister istemez şöyle düşünüyor; acaba bir sorun üzerinde önemle durulması için, medyada sansasyonel haberlerin mi çıkması gereklidir? Tamam kuş gribi de muhtemel sonuçları itibariyle önemli ve ciddi bir sorundur. Ancak hastanelerimizde kan ürünü ilaç bekleyen, ama bir türlü ilacını alamayan hastalarımız ne yapacaklar? Konya Eczacı Odası’na her gün telefon ederek ilaç sırası bekleyen hastalar ile ilgili bilgileri aldıkça, bu durumun mutlaka ivedilikle çözülmesi gereken bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Mademki böyle bir sorun yaşıyoruz, o halde bu ilacın bir miktarını devletimizin stokunda tutması gerekmektedir. Hatta şunu da yapmalıdır: Kan ürünlerinin Türkiye’de üretilmesi için gerekli alt yapı hazırlıklarını başlatmalıdır. Bunu en güzel bir şekilde Kızılay üzerinden yapabilir. Kızılay Türkiye’de kan konusunda tek yetkili bir Kurum olduğuna göre, kan ürünleri ile ilgili çalışmalar da pekâlâ bu kurum tarafından bir an evvel başlatılabilir.