Karın doyuran demokrasi
Artık ne “Her bebek 10 bin dolar borçla doğuyor” haberleri yapılıyor ne de “Bu hızla Fransa’yı ancak 75 senede yakalarız” istatistikleri tutuluyor.
Siyasal alandaki değişimle ekonomideki yükseliş birbirini tamamlıyor. Daha doğrusu her iki yükseliş birbirine hayat veriyor. 2001’de kişi başı geliri 2 bin 160 dolar olan toplumla bugün 10 bin doları yakalayan toplumun demokrasiyle ilişkisi de doğal olarak güçleniyor. Yüzde 60’lı 70’li enflasyonları hayatın ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden insanlar için 2010 yılını yüzde 6.4’le kapatmak artık bir daha kaybedilmemesi gereken bir değeri ifade ediyor.
Oy vermek artık sadece bir partiyi, bir kişiyi veya bir fikri desteklemenin ötesinde aynı zamanda ekonomisiyle, hizmet kalitesiyle ve gelecek garantisiyle bir hayatın tercihi anlamına da geliyor. 2011, ekonomiyle demokrasi arasındaki ilişki açısından daha heyecan verici olmaya namzettir. Zira, ikisinde de çıta bir hayli yükseldi... Mustafa Karaalioğlu-Star