Kemal Kılıçdaroğlu'na büyük darbe
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adı açtığı yolsuzluk dosyalarıyla öne çıktı.Ama..
Ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.
Sonra da bugünkü Genel Başkanlık koltuğuna kadar uzandı.
Kılıçdaroğlu kendisini muadilleri arasında öne çıkaran "yolsuzluk"iddialarını referandumda öne çıkarmaya çalıştı ancak yüzde 42 destek bulabildi.
Havuzlu villa, altın musluk gibi çıkışları da aynı şekilde pek itibar görmedi.
Son Kurultay öncesi hem gündemi değiştirmek hem de seçimlere daha güçlü girebilmek için "Kayseri" dosyasını ortaya çıkardı.
Üstelik Meclis kürsüsünden iddialarını ortaya attı.
Ancak önce Başbakan Erdoğan ardından da Kayseri Belediye Başkanı Özhaseki'den çok sert cevaplar aldı.
Kılıçdaroğlu'nun elindeki kırmızı dosyanın sadece göz boyamayı hedeflediği, içeriğinin boş olduğu anlaşıldı.
"Yolsuzlukları ortaya çıkaran adam" imajına büyük darbe vurdu.
Ama Kayseri fiyaskosunun Kemal Bey'e verdiği başka dersler de var.
Birileri suçlanmadan önce insan kendi kadrosuna bakmalı!
Eskiler bu gerçeği "Sırça Köşk'te oturanlar başkalarının camına taş atmazlar" diye dile getirmiş.
Nitekim Kılıçdaroğlu, Kayseri ile ilgili iddiaları kendisine ulaştıran ve belge desteği sağlayan CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'nu bu görevden almayı tercih etmiş.
Dosyanın sorumluluğunu Atilla Kart'a vermiş.
Neden?
CHP'yi en iyi takip eden isimlerden BUGÜN muhabiri Ezelhan Üstünkaya'ya göre, dosyayı kişiselleştirmesi ve ekranda rakipleriyle tartışırken Kulkuloğlu'nun ağlaması bu kararda rol oynamış.
Kişisel kanaatim Kulkuloğlu hakkında mahkemeye intikal eden dinlemeler de bu kararda büyük rol oynadı.
Hatırlarsanız Kayseri'de ihale yolsuzluğu nedeniyle tutuklanan Horoz Nakliyat'ın sahibi ile Kulkuloğlu arasındaki irtibat mahkemeye intikal etmişti.
Kulkuloğlu, çete liderinin bir ihaleyi alabilmesi için Manavgat'ın CHP'li Belediye Başkanı'nı arayarak, ihaleyi arkadaşına vermesini istemişti.
Ardından da çete liderini arayıp, iş takibi konusunda bilgi vermiş ve "abi" diye hitap ettiği çete liderine kendisinin de "fikre" ihtiyacı olduğunu belirtmişti.
Çete liderinden "fikir" istemek kimileri tarafından "para" istemek olarak yorumlanmıştı.
Kulkuloğlu'nun arabulucu olduğu isim halen tutuklu ve yargılanıyor.
Kendisine ait yasal dinleme kayıtları da delil dosyasında yer almaya devam ediyor.
Kılıçdaroğlu, Kayseri Belediye Başkanı'nı suçlarken, destek aldığı isim konusunda daha dikkatli olmalıydı.
Kayseri Belediye Başkanı hakkında yargılanmasına gerek görülmediği halde eleştiriler yönelten Kemal Bey'in, kendi kadrosunda mahkeme kararıyla ceza alan bir ismi ikinci adam yapması da ayrı bir çelişki.
Ciddi bir tutarsızlık...
Yeni Şafak gazetesi geçtiğimiz günlerde manşetten verdi olayı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı olduğu dönemde attığı bir imza nedeniyle "resmi evrakta sahtecilikten" 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış.
Kadıköy 3'üncü Ağır Ceza kararını bir yıl önce vermiş.
Dava Yargıtay'da onanmayı bekliyor.
Tekin, haziran seçimlerinde vekil olursa, dokunulmazlık zırhı kazanmış olacak.
Şimdi kendi ekibinde mahkeme kararı ile ceza alan başkan yardımcısı varken, resmi dinlemeye takılmış iş takipçiliği yapmış vekil varken, CHP liderinin yolsuzluk dosyası açması ne kadar samimi bulunulabilir?
Kayseri kazası, siyaset yapma adabı üzerine önemli dersler veriyor.
Kılıçdaroğlu, bundan böyle bir yolsuzluk dosyası açmadan önce daha ince eleyip sık dokuyacaktır.
ERHAN BAŞYURT - BUGÜN