Kemalistlerin militarist riya albümü...

Kemalistlerin militarist riya albümü...

"Çocukları ancak hazırolda gördüğü zaman sevebilen bir cumhuriyetin yeni kahramanı Aykut..."

Yıldırım Türker / Radikal

Cumhuriyet'in riya albümünden

Bu fotoğraftaki, boya sandığının önünde saygıya durmuş kara böcük delikanlıcık bu yılın 10 Kasımı’na lejand oldu.

Kemalistlerin en militarist kanadı, kendi gözlerini yaşartan bu görüntüyü coşkuyla dolaşıma soktu.
Fotografın sunuluşunda Orhan Kemal’in sokak çocuklarından kimi banka reklamlarının kahramanı olan Cumhuriyet’in fedakâr, aç biilaç köylüsüne kadar geniş bir göndermeler demeti var.
‘Gözütok’ Cumhuriyet kahramanı. Atasının izinde, gıkını çıkarmadan bütün zorluklara katlanan ‘gönlübol’ Anadolu delikanlısı.

Cumhuriyetin saf ülküsü. Yoksul ama gururlu; kaderin sillesine rağmen imanını köreltmemiş Cumhuriyet bendesi.




Üstelik bu toplumun hırpalamaya doyamadığı bir azınlık mensubu.
“Bak, şunca yoksul. Ana babası bile yok. Üstelik senin gibi terbiye de görmemiş. Çingen’in teki. Ama o bile atasına şükran duyuyor. Nankörlük etmiyor” diyor, resmi bu drama çerçevesiyle sunanlar. Biz, gazete okuru orta sınıfa.

Roman kardeşleri yerlerinden yurtlarından ediliyor; ayrımcılığın en dikenli teliyle hayatımızdan uzak tutuluyor.
Ama Zonguldaklı boyacı şopar, Atatürk’e saygı duruşunda bulundu diye bu yılın en vurucu müsameresi ilan ediliyor. Adeta pullara basılacak ikonografik bir değer kazanıyor. Adını kocaman harflerle ekmek teknesinin üstüne karalamış: AYKUT.

Hemen ertesi gün, “O gence valilik sahip çıktı” başlığı altında, hayatının müthiş reyting getirecek bir dizi konusu olduğunu öğreneceğiz. O saygı duruşuyla ilgiyi çekince 16 yaşında olduğu; anası ve babası tarafından terk edilip okulunu bırakmak zorunda kaldığı ‘ortaya çıkmış’. Onun haberini yazanlar, Aykut’un hayatı için ‘ortaya çıktı’ kalıbını kullanıyor. Meğer anası Bahriye, 1 yıl önce bir başkasına kaçmış. Fiziksel engelli babası Satılmış da İstanbul’a göçmüş.

Vali, makamına çağırıp delikanlıyı kutlamış. Tüm okul masraflarını üstleneceği müjdesini haykırmış yüzüne.
Aykut Keskin, “Atatürk bizim için onca savaşlara gitmiş. Onun için ayağa kalktım, saygı duruşunda bulundum. O anda iyi duygular yaşadım. Keşke herkes aynısını yapsa. Ayakkabısını boyadığım müşterimle 1.5 liraya anlaşmıştım. Boyadıktan sonra o 2 lira verdi. Bugün gazetelerde fotoğrafımı görünce çok mutlu oldum. Mahallede herkes beni konuşuyor. Çok duygulandım” diyesiymiş.

Çocukları ancak hazırolda gördüğü zaman sevebilen bir zalim cumhuriyetin yeni kahramanı Aykut. Miladı olan fotoğraf, cumhuriyetimizin riya albümlerinde saklanacak.

Aykut, bütün sokak çocuklarına çıkış yolunu gösterdi. Tabii tesadüfler tanrısının yardımıyla.
Yoksa nereden bilecekti, itilip kakılan, her halükârda hırsız-uğursuz muamelesi gören bir garip şopar olarak günün birinde şanlı Türk ulusu albümünde Türk gençliğine örnek gösterileceğini?