Sezon bitti. Spor yazısı için her yıl tek ana gündem maddesi transfer olurdu. Bu yıl konuşacak daha başka konular da çıkıyor. Konyaspor da transferde sessiz gidince gözümüzü dışarıya çeviriyoruz.

Tabi Avrupa Şampiyonası olduğu için Milli Takımın kadrosu, maçı çok konuşuluyor. Fatih Terim kadroya son şeklini verdi. Konyaspor’dan yine kimseyi çağırmadı. Emre Mor’un gösterdiği performansın çok konuşulması Konyasporlular’ın homurdanmalarını bastırdı. Neyse belki O da Konyaspor’un bu yıl ki başarısını tesadüf görüyordur. Gelecek sezon görüşürüz inşallah.

Benim yazımın ana konusu ise Ersun Yanal’ın önceki gün yaptığı saçmalıkla ilgili. Saçmalık hafif kalır; kendini bilmezlik, değer düşmanlığı. Yardımcısına tüm futbolcuları aratıp sakallarını kesmelerini istiyor. Gerekçesi takımın bir ekip ruhu ile tek tip hareket etmesini sağlamak. Şekil de tabi askeri disiplinden alıntı.

Asıl derdinin Trabzonspor’un tarikat ehli oyuncusu Aykut’un sakalı olduğu çok açık. Çocuğun sakalı tamamen inancı gereği. Süs olsun diye koymamış. Ersun Yanal da bunu biliyor ama iş halk düşmanlığı yapmak. Kendi içinden yetiştiği halkın değerine, inancına tahammül edemezken elin Hıristiyan’ı, Yahudisi’ne ağzını açmaz. Fenerbahçe’nin teknik direktörüyken bir karış sakalı olan Meireles’e “sakalını kes” demez, diyemez. Aykut’un inancı gereği koyduğu sakala karışır.

İçimizde bunlardan çok var. İstanbul’un Fethi için  “zulüm 1453’te başladı” diyenlerden farkları yoktur. Bunlarla yaşamak zorundayız ama hadlerini bildikleri sürece tabi.

Ersun Yanal kendine gelmeli, gelmezse Trabzonspor yönetimi O’nu kendine getirmeli. Yine gelmezse Müslüman-Türk halkı O’nu kendine getirmeyi bilir. İki gündür sosyal medyada büyük bir tepki var. Umarım yanlış yaptığını anlamıştır.