Yücel Kemendi
Kim istedi, neden böyle oldu...
Kim istedi, neden böyle oldu,
bundan sonra neler olabilir?
Mısır”da cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler hükümeti askeri bir darbeyle devrildi.
Kim istedi, neden böyle oldu, bundan sonra neler olabilir?
İlk bakışta; efendim bu darbe dış bağlantılıdır, baş sorumlu İsrail ve Amerika”dır gibi sözler yazmam gerekiyor, bunlarda mutlaka doğrudur.
Ancak ben bu yazımda bunlardan bahsetmeyeceğim.
Ben bu yazımda Mısır”da istikrar ve demokrasi istemeyenler nasıl bir yol izlediler, ondan bahsedeceğim.
Ekonominin kontrolünü elinde tutan Askerler bu olayı isteyenlerin başında yer almaktadır. Tabi ki ekonominin kontrolü askerlerin elinde olduğu sürece baş aktör ordu görülmektedir.
Mursi'nin ilk geldiği günden beri belini büken, onu iş yapamaz hale getiren ekonomik sorunlardı. Ekonomik sorunlara, yıllardır Mısır”a hakim olan siyasal ve bürokratik engeller eklenince işin içinden çıkılamadı.
Mısır”daki önemli konulardan biride, Mursi ve hükümeti, polisin ve iç güvenlik teşkilatının güvenini kazanamadı, iktidar süresince onları yanında hiç göremedi.
Polis Mursi nin iktidarının ilk gününden itibaren ücretlerinin yetersizliğinden şikayet ederek grev yapmak suretiyle işi yavaşlatma eylemiyle gününü geçirdi.
Polis sadece görevini aksatmakla kalmadı, birde silah bende güç bende istediğimi yaptırırım mantığıyla sürekli isteklerde bulundu (İçişleri Bakanı dahil birçok kişinin değişmesini istedi)
Mursi askerler ile bu sıkıntıları gidermeye çalışsa da, bu seferde halk ve ordunun gözünde aciz lider durumuna düşmekten kendini kurtaramadı.
Yargı ise evlere şenlik ti, Hüsnü Mübarek zamanından kalma hakimler ve savcılar Mursi”ye resmen savaş açmışlardı.
Mursi, yargıda erken yaşta zorunlu emeklilik yasası çıkararak soluk almak istese de maalesef bunu da yapamadı.
Oda kanun hükmünde kararnameler ile ülkeyi yönetmeye çalıştı. Bu seferde geniş halk kitlesi bu nasıl demokrasi diyerek harekete geçti.
Mısırda muhalefetin adı Tamarod hareketi doğru dürüst ideolojiye ve güce sahip olmasa da, orduyu tahrik edip iktidara el koymaya ikna etmeyi başardı.
Tabi ki bir ülkede iktidara, asker karşı, polis teşkilatı karşı, yargı karşı olunca, birde iktidar malum devletlerden destek alamayınca darbe kaçınılmaz olmuştur.
Peki Bundan sonra neler olacak?
Ekonominin büyük bir bölümüne sahip ordu yeniden kontrolü eline geçirdikten sonra yönetimi kolay kolay bırakmaz diye düşünüyorum.
Tabiî ki Ordunun etkili olduğu yerde demokrasi den hiç ama hiç bahsedilemez.
Diğer bir konu, muhalefetteki Tamorod hareketi.
Ancak ben bunların Partileşmesinin ve ilkeleri belli bir yapı kazanmasını çok zor görüyorum.
Mısırda demokrasiyi getirebilecek tek güç olarak şimdilik sadece Müslüman Kardeşler görülüyor
Bu teşkilatın 85 yıllık muhalefet tecrübesinin olması onları avantajlı duruma getiriyor.
Ancak bunların bu günden sonra çok sabırlı bir şekilde dışa açılması, uzlaşması, koalisyonlara da hazır olması gerekiyor.
Müslüman Kardeşler bunu yapabilir mi?
Geçmişi sivil toplum kuruluşu olmasından dolayı bunu pekala yapabilir.
Fakat son yaptıklarıyla geçmişiyle çelişmeye başladılar.
Silahlı bir örgüt olmamasına rağmen "Şahadete hazırız" çağrısıyla onların bile kan dökülecek sinyallerini vermesi işi gerçekten daha değişik boyutlara çekiyor.
Mısır siyasetinde her zaman Müslüman Kardeşler etkin olacaktır.
Mısır, demokrasiyi ancak Müslüman Kardeşlerle tadacaktır.
Peki Muhammed Mursi görevine geri döner mi?
İşte bu çok zor görülüyor.