M. Ali Köseoğlu
Kimi müdür yapalım?
Selçuk Üniversitesi Nasreddin Hoca Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin amaç, kapsam, faaliyet alanı ve yönetimi ile ilgili yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini haberleştirmiştik…
Konuyla ilgili olarak da Rektör Prof. Dr. Süleyman Okudan’dan bilgi koparmaya çalıştık…
Araştırma merkezi tamam ama bu işi kim üstlenecek?
Süleyman Hoca, araştırma merkezine müdür olarak kimi atayacak?
Bu konuda Hoca’nın ağzı kapalı…
Böyle olunca bize fikir yürütmek düşüyor.
***
Bir kere Nasreddin Hoca Araştırma Merkezi’nin kurulması yönündeki çabayı Rektör Bey’le paylaşanın kim olduğuna baktığımızda karşımıza Doç. Dr. Zekeriya Karadavut çıkıyor.
Zekeriya Hoca’nın halk edebiyatı ve folklor ilgi alanına giriyor.
Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi’nde Türk Halk Bilimi ve Türkçe dersleri veriyordu…
Veriyordu diyorum, öğrendik ki önümüzdeki sezon Zekeriya Karadavut Antalya Akdeniz Üniversitesi’ne yolcu imiş…
Nasreddin Hoca Araştırma Merkezi’nin kurulmasına ön ayak olan, emek harcayan ve bu merkezin başına en uygun isim böylece elden çıkıyor…
***
Peki, o zaman bu merkezin başına başka kim gelebilir?
Bu can alıcı soruya cevap aramaya devam ettiğimizde, elbette çizmemiz gereken bir daire var.
Söz konusu merkez Nasreddin Hoca’nın ismini taşıdığı için, bu merkeze başkanlık edecek kişinin de ihtisas alanına girmeli konu…
Edebiyatçı, tarihçi ya da sosyolog bir kişi elbette bu merkezin başına geçebilir.
***
Zekeriya Karadavut ismini Antalya’ya gideceği için geçtikten sonra bu konuda kapısı çalınabilecek bir diğer kişi kuşkusuz Prof. Dr. Mikail Bayram’dır.
Mikail Hoca’nın “Tarihin Işığında Nasreddin Hoca ve Ahi Evren” kitabını hatırlarsınız…
Nasreddin Hoca ve Ahi Evren’in aynı kişiler olduğu iddiası da meşhur.
Fakat Mikail Hoca’nın ‘sıradışı’ duruşundan önce en büyük engeli emekli olması.
Sonra, Mevlana Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Nuri Şimşekler’le girdiği polemikler de, bu iş için ‘olurluğunu’ engelleyecektir.
***
Aslında Nesreddin Hoca denilince Konya’da ilk aklımıza gelmesi gereken isim Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’dur…
Saim Hoca’nın bu konuda birikimi bizim ifademize sığmaz…
Onlarca makale, onlarca kitap…
Saim Hoca’nın bir diğer avantajı da tüm toplum çevreleriyle barışık olması…
Aslında böyle bir merkezin başına yakışacak nicelikte bir isim…
Fakat o da emekli… Sonra öğrendik ki Saim Hoca KTO-Karatay Üniversitesi’nde ders verecekmiş…
***
Düşünmeden ortaya atacağımız bir diğer isim de Prof. Dr. Emine Yeniterzi’dir.
Emine Hanım’ın böyle bir merkeze başkanlık etmesi kesinlikle yadırganmaz.
Fakat öğrendik ki, Emine hanım da Mevlana Üniversitesi’ne geçecekmiş…
Bölüm açılışı tehir edildiği için, şimdilik yerinde duruyor. Yeniterzi’nin üniversite değiştirecek olması, elbette merkez müdürlüğü önünde bir engel.
***
Gelelim Prof. Dr. Ali Berat Alptekin’e…
Alptekin’in, Akşehir’e Nasreddin Hoca Üniversitesi’nin açılması yönünde düşünceleri vardı. Sonra Prof. Sakaoğlu ile birlikte hazırladıkları Atatürk Kültür Merkezi’nin bastığı ‘Nasreddin Hoca’ kitabı da Hoca’nın konuya vakıflığını tescilliyor.
Buradaki soru şu: Süleyman Okudan Alptekin’in merkeze müdür olmasını ister mi?
Alptekin bu merkezin başına geçmeyi kabul eder mi?
***
Aslında… Ortaya attığım bu isimlerin ‘Nasreddin Hoca Araştırma Merkezi’ için ne denli önemli olduklarını vurgulamam gerekiyor.
Merkeze başkanlık etmeseler de, istenildiğinde konuyla ilgili hepsinin hizmete hazır olacağını düşünüyorum.
Nitekim Prof. Dr. Saim Sakaoğlu Hoca ile yaptığım görüşmede, hizmete hazır olduğunu, madden ve manen yardımda bulunabileceğini beyan etti.
Pek çok yere kitap bağışladığını bildiğim Sakaoğlu’nun arşivindeki pek çok eser de merkeze kazandırılabilir.
Bu merkezin güzel işler ortaya koyması için önünde hiçbir engel yok…
Yeter ki ‘iş’ yapmak isteyen bir ‘başkana’ görev tevdi edilebilsin…
Biz bildiklerimizi yazdık.
Süleyman Hoca ise elbette ‘bildiğini okuyacak’.