'Kızın olsa yazar mıydın Hıncal Abi?'
Hıncal Uluç'un yazısı tepki toplamaya devam ediyor. Köşe yazarları da konuyu gündemine taşıdı...
Hıncal Uluç'ın o yazısı ortalığı fena karıştırdı. Dün sanal alemde başlayan tepkiler bugün gazete köşelerine de yansımış. Fatih Altaylı ve Reha Muhtar, Uluç'a yüklenmişler...
Fatih Altaylı gündeme bomba hibi düşen ve yazarını topa tuttu. Yazıyı 'abuk' olarak niteleyen Altaylı 'sana ne Hıncal Abi! Bize ne!' diyerek Uluç'a seslendi.
İşte o yazı:
"Hıncal Uluç uzun zamandan beri varlığını hissettiren bir yazı yazmıyordu. Dün bunu başardı. Ama keşke başarmasaydı. Defne Joy Foster’ın arkasından “abuk” bir yazı yazarak... “Su testisi su yolunda kırıldı” diyerek... “18 aylık bebeği olan bir kadın, daha o gece tanıştığı adamın evine koşmaz” diye “ders” vererek gündeme geldi.
Yapma Hıncal Abi.
Bize ne bundan, sana ne bundan.
Sen Defne Joy Foster’ın yaptığını savunan bir yazı gördün, yapılanı doğrulayan bir satır okudun mu? Savunmadık ama karışmadık da.
O ayrı mesele. Aile meselesi. Onun acısını yaşayana bırak. Sen acıya acı katma.
Bak ne diyorsun: “Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaşa geldiğinde ‘Baba bana annemi anlat’ dediğinde ne anlatacak İlker Yasin.”
Madem bu kadar duyarlısın, o zaman bu yazı ne?
İlker Yasin bir şey anlatır. Ne anlattığı, ne anlatacağı seni ilgilendirmez. Ama ya İlker Yasin’in çocuğu okuyacak yaşa gelip, senin yazdığın bu yazıyı okuyup da “Annem su yolunda kırılmış testi” desin mi istiyorsun!
Ayıp Hıncal Abi!
Seni yakından tanıyan biri olarak soruyorum, daha doğrusu sormuyorum. Kesinlikle söylüyorum.
Defne Joy Foster, senin “kanatlarının altında” dolananlardan biri olsaydı ve başka birisi, dün yazdığını senin “koruman altındakine” yazsaydı en büyük tepkiyi sen gösterir, ortalığı ayağa kaldırır, savunmalar yapardın.
Yapmaz mıydın, doğru söyle. Bana söylemiyorsan, kendine söyle en azından. Aleyhte yazanları “ucuz ahlak bekçiliğiyle” suçlamaz mıydın?
Sakın yanlış anlama."
Yazının tamamını okumak için
"O KOCADA SENDE BİR ŞEY VAR HINCAL ABİ!"
Vatan yazarı Reha Muhtar da Sabah yazarını hedef almış bugün. Muhtar "O kocada sende olmayan her şey var Hıncal Abi!.." diyerek söze başlıyor ve şöyle devam ediyor:
"Hayat acımasız bir serüven...
İnsan başına ne zaman ne geleceğini hiç bilmiyor...
En mutlu olduğun günlerde, yeni doğmuş bir çocuğu büyütmekte olduğun bir zaman diliminde “başına öyle bir olay geliyor ki” feleğin şaşıveriyor...
Ne yapacağını, ne edeceğini ilk anda kestiremiyorsun...
Öfke mi duysan, tepki mi koysan, hayata lanet mi okusan, intikam mı alsan, yoksa sukunetle mi sussan karar veremiyorsun...
***
Defne Joy Foster öldü...
Arkasında dünyalar güzeli bir bebeği bırakarak...
Ölümden daha fazlası yok...
Ölüp gitti ve artık konuşamayacak ki...
Kendini savunamayacak ki...
İlişkisini, kocasını, hayatını, çocuğunu, neler hissettiğini, ne yaşadığını, neyi neden yaptığını anlatamayacak ki...
Öldü işte...
Belki hatalıydı...
Belki günahtı...
Belki haklıydı...
Belki kocasıyla ayrı hayatları yaşıyordu...
Belki çocuğu için evliliği kağıt üstünde sürdüyordu...
Bunları bilebilir miyiz?..
Bunları sen bilebilir misin Hıncal Abi?.."
Yazının tamamını okumak için
ÖZÜR DİLE HINCAL ULUÇ!
Bugün yazarı Ali Atıf Bir de konuyu köşesine taşıyan yazarlar içinde yer aldı. Bir, Sabah yazarına 'Çok ayıp ettin üstat!' diye seslenmiş...
"Hınca Uluç Defne Joy Foster için evli bir kadına yakışmayacak hareketler yaptığı için "Su testisi su yolunda kırılır!" diyen oldukça etiketleyici bir yazı yazmış.
Defne Joy Foster'ı ahlak ve değerler açısından tabii ki yargılayabiliriz!
Ama bu yargılamayı yaparken belki de en sevdiğim bir değerimize (inancımıza) saygı göstererek!
Ölünün arkasından kötü konuşulmaz!
Konuşulmaz arkadaşlar dinen de konuşulmaz.
Ahlaken de konuşulmaz.
Daha toprağı bile kurumadan hiç konuşulmaz.
Konuşulup insanlık ayıbına imza atılmaz!
Hele de kişisel bir çıkar uğruna, gündeme gelmek uğruna bu değeri ayaklar altına almak ayıp!
Çok ayıp ettin üstat!
Çok ama...
Rahmetliye bir sokak kadını dememişsin onu da deseydin tam olsaydı.
Niye demedin ki?
Bana sakın bu kez "Hocam haksızlık ediyorsun" diye bir cevap yazma.
Özür dile!
Çünkü haksız değilim.
Nedenini de söyleyeyim."
Yazının tamamını okumak için
Hıncal Uluç'un o yazısını okumak için