Yücel Kemendi
Konya sınavlarda..
Konya sınavlarda neden başarısız?
İl Milli Eğitim Müdürümüz değişmiş. Eski müdürümüz Halil Şahin Kırşehir’e tayin olmuş. Değerli müdürüme yeni görevinde başarılar diliyorum.
Yeni müdürümüze de hoş geldin diyorum. Konya’mıza başarılı hizmetler yapması için duacıyım. İyide, güzelde, dolayısıyla başarıda, hep yanında olacağımızı da açıkça ifade ediyorum.
Konya’da 33 yıldır birçok İl Milli Eğitim Müdürüyle beraber çalıştım, Kimilerine “Çok iyi niyetli” dedik, kimilerine “çok siyasi” dedik, kimilerine de “dar görüşlü” diye ifadeler kullandık.
Konya için yararlı hizmetler yapana alkış tuttuk, destek verdik, hizmetlerini yetersiz gördüklerimizi de eleştirdik ve bugünlere geldik.
Bugün “Konya’nın başarı haritası kötü” diyorlar. Demek ki eskiler ancak bu kadar yapabilmişler, demek ki yapılanlarda bir eksiklik var.
Eskiye takılmadan önümüze bakmalıyız.
Geçmiş incelenmeli ders çıkarmalı bundan sonra neler yaparsak daha başarılı oluruz diye düşünmeliyiz ve herkes elinden geleni yapmalı, yeni müdürümüze destek vermeliyiz.
Öncelikle başarısız bir tablo varsa neden başarısızız diye sormalı ve başarısızlığın sebepleri araştırılmalı ve çözümler üretmeliyiz.
Ben de soruyorum; neden bu durumdayız, neden sınavlarda başarısızız?
Geçmiş yıllarda çok değerli arkadaşlarımız görev yapmıştı Konya’nın altyapısı da uygundu, ama istenen başarı bir türlü gelmedi diyenlere sesleniyorum.
Konya hiçbir yere benzemez, kendine özgü özellikleri vardır, dünyanın şekli GEOİT gibidir. Konya’da ova köyleri oldukça fazla, ova insanı rahatına çok düşkün, ekonomik durumu da çok iyi (Çumra’nın kişi başına düşen millî geliri Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğunu biliyorum) çocuğunu hazır eleman olarak görüyor okursa beni dinlemez bende yalnız kalırım düşüncesiyle, çocuğun okumasını istemiyor ve çocuğuna yatırım yapmıyor.
Konya merkezinde de durum aynı Konya sanayisi çok geniş 20.000 KOBİ (Küçük sanayi işletmesi) olduğu söyleniyor sanayicilerimizde çocuklarını okutmakla çocuğunu kaybedeceğini düşünüyorlar. Çocuklarına yatırım yapmak yerine küçük yaşta çocuklarının önünü kesiyorlar.
Konya’da özel okula giden öğrenci, Türkiye ortalamasından yüksek, bu durum başarı getirmesi gerekirken, özel okulların büyük bir bölümü cemaat okulları olduğundan buraya öğrenci gönderenlerin beklentisi de çok farklı oluyor. Durum böyle olunca da özel okullar amacından uzaklaşıyor, buralardan da başarılı öğrenci az çıkıyor.
Konya’daki dershanecilik anlayışı da başarısızlığın başka bir sebebi. Öğrenci velisi arabasını değiştirirken, evine perde alırken, masraftan kaçınmazken. İş dershaneye gelince para vermekten imtina ediyor. Dershane patronları da öğretmen ücretlerinden kısıyor hatta karın tokluğuna öğretmen çalıştıyor. Durum böyle olunca da sonuç malum.
Yazdıklarım Konya’nın gerçekleri. Ancak başarısızlığın sebepleri sadece bunlar değil
Konya gibi büyük bir eyaleti andıran şehirde heyecanını kaybetmiş 30 yıl aynı görevde kalan ve kendisini bulunmaz Bursa kumaşı zanneden Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürleri görev yapıyor. Gidelim de yerimize gençler gelsin diyen yok.
Yine Konya’da başarılı öğretmenler gerçek anlamda değerlendirilip önleri açılması gerekirken ahbap çavuş ilişkileriyle okul müdürlerine yağ çekebilen ya da onlara yakın olanlar maaşla ödüllendiriliyor başarıyı artırmak için yapılan bu uygulama maalesef başarılı öğretmenlerin şevk ve heyecanı ortadan kaldırılıyor ve başarısızlığa sebep oluyor.
Sendikacılar öğretmenin hakkını koruması ve başarıyı artırmak için çareler araması gerekirken, makam dağıtan tayin yapan kurum durumuna gelmiş. Okullarda çekişme öğrencilere de yansımış bir öğretmenin yaptığını diğer öğretmen yok ediyor.
Öğrenciye verilen dönem ödevleri araştırmaya yönelik olmaktan çıkmış insanları internet bağımlısı durumuna getirmiş. İnternette olmayan konularda ödev veren öğretmenler dışlanmaya başlanmış buna dur diyecek kimse kalmamış. Yine okullarda kütüphaneleri kapatalım yerine internet odaları açalım tartışmaları yapılıyor.
Konya’da 3 yıl 5 yıl 10 yıl görev yaptığı halde İl ya da İlçe Milli eğitim müdürlerini tanımayan onlarca öğretmen var ve bunun tek sorumlusu olarak ta öğretmen gösteriliyorsa. Yönetimde öğretmeniyle bütünleşmeyen bir anlayış hakimse, burada başarı tabiî ki yerini başarısızlığa bırakacaktır.
Varlık sebepleri okullar ve öğrenciler olduğu halde, okula öğretmene ve öğrenciye gitmeyen müdürlerimiz sadece bulunduğu odasına kapanır ve etrafındakileri dünya zanneder görüşmesi gerekenlere üç gün beş gün sonrasına randevu verirse, elbette o şehirde başarılı sonuçlar alınmayacaktır.
Tüm yazışmalarda isminin altına İl milli eğitim müdürü yazılmadan önce baş müfettiş yazacaksın ya da bilmem ne uzmanı yazacaksın diye teferruatları ön plana çıkaran ya da vakfedilen yerleri vakfedilme amacı dışında kullanmayı iş yaptım zanneden müdürlerimizin görev yaptığı bir şehirde başarı beklemek hayalden öteye gitmezdi ve gitmedi de.
Tabiî ki bu yazdıklarımın büyük bir bölümü sadece Konya ile ilgili olanlardı.
Birde her okulu Anadolu Lisesi yapacağım diyen levhayı değiştirince başarıyı artıracağını zanneden anlayış sahipse ve meşhur 28 Şubat sürecinde imam hatip okulları kapatılır gibi gösterilirken Başarılı Anadolu liselerinin orta kısmını da kapatırsanız. Fen liselerinin başarılı olmasına en az müfredatları kadar katkı sağlayan yatılı olma mecburiyetlerini ortadan kaldırırsanız, Birde Konya”nın başarısını yükselten Türkiye birincileri çıkartan bir okulu yıllarca müdürsüz bırakarak resmen harakiri yaparsanız. Tabiî ki başarı yerini başarısızlığa bırakacaktır.
Birde idareci olunmaz doğulur derlerdi demek ki doğruymuş ne zaman idareciler sınavla gelmeye başladı okullarda curcuna ve disiplinsizlikler boy göstermeye başladı bunu da göz ardı etmemek lazım.
Peki sınavlardaki bu başarısızlığı başarılı hale getirmek Konya’nın çıtasını yükseltmek için neler yapmalı? Konya’da köklü bir değişikliğe gidilmesi şart.
En önemlisi yukarıda olumsuz yazdıklarım yapılmamalı ya da en aza indirilmeli. Bunların dışında öğrencisiyle barışık öğretmen, öğretmeniyle barışık okul müdürü… Okullarıyla müdürleriyle öğretmenleriyle kenetlenmiş, bölgenin şartlarını görerek tanıyan ve istişare ederek çözümler üreten idarecilerimizin sayısını artırmalı yorgun heyecanını kaybetmiş idareciler değiştirilmelidir.
Bunun dışında özel okullara çocuk gönderen velilerimiz her şeyi bitirdiklerini zannetmekten ve teslimiyetten uzaklaşmalı çocuklarının abartılı başarılarını mutlaka araştırmalı ve geç kalmadan tedbirler almalıdır. Ve her şeyden önce para veriyorsam başarı gelmelidir mantığı değişmelidir
Birde değişik yollar deneyerek kilometrelerce uzağa çocuk gönderen velilere en iyi okulun evine en yakın olduğu fikri benimsetilmeli uzaktaki okul kaliteli ve başarılıysa yakındaki okulunda aynı seviyeye gelmesi için uğraş vermeli Konya’daki başarılı okul sayısını artırmalıdır.
Belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, öğrenciler arasındaki rekabeti artırmak için değişik çalışmalar içerisine girmeli başarıyı mutlaka ödüllendirmelidir.
Bunları hep söyledik ve yazdık, ancak başarılı olamadık; çünkü ciddiye alınmadık… Çünkü küçük görüldük… Çünkü istişareden uzak çalıştık!
Yazımı bir Milli Eğitim Müdürümüzün bizzat şahsıma söylediği bir sözle bitirmek istiyorum.
“Konya’da köşe yazarı ya da gazeteci mi var hepsi iki lafı bir araya getiremeyen insan… vereceksin gazı göndereceksin”
Şimdi tekrar soruyorum;
Konya sınavlarda neden başarısız?