Selman S. Akyüz
KONYASPOR’UN TRANSFER STRATEJİSİ
Torku Konyaspor yönetimi, titiz bir transfer çalışması yürütüyor. Taraftarın beklentisi, futbolcu piyasasının durumu ve kulübün içinde bulunduğu mali şartları göz önünde bulundurarak hareket ettikleri görülüyor. Bu üç başlığı açalım.
Taraftarın beklentisi: Konya futbolda köklü bir şehir. 1920’li yıllardan beri bu şehir futbolu hep sevmiş ve kulüpler hep üst liglerde mücadele etmiş. Son yıllarda yapılan yönetim hataları ve başarısız sonuçlar taraftarı soğutsa da Konya’da bir futbol kültürü var. Büyükşehir Belediyesi’nin inşaatını son aşamaya getirdiği yeni stadyum, bu kültürü ve heyecanı yeniden alevlendirdi. Taraftar yeni stadyumda oynanacak maçlarda geçen sezon iyi işler çıkaran çekirdek kadronun bozulmasını istemiyor. Ve ek olarak, benim de içinde bulunduğum önemli bir kesim genç oyuncuların mutlaka bu kadroda yer bulmasını istiyor.
Futbolcu piyasası: Piyasa kelimesini kullanmayı sevmiyorum ancak maalesef oyuncular da yaptıkları pazarlıklarla buna fırsat veriyor. Rakamlar çok yüksek. O yüzden bekleyerek gitmekle yönetim doğru yapıyor. Yerli kaleci arayışı doğru fakat Hakan Arıkan tarzındaki isimler taraftarın heyecanına zarar verir.
Kulübün mali durumu. Büyükşehir Belediyesi’nin aracılık ettiği mali destek bu sezon artacaktır ancak bir yandan da her gün kulübün gelirlerine birileri haciz koyuyor. Eski futbolcular, teknik direktörler anlaşılabilir. Eski başkan ve yöneticilerin hiç de ihtiyaçları olmadığı halde bu yola başvurmaları ise son derece rahatsız edici. İsimleri ve ne kadar para aldıklarını biliyorum ama yazmak istemiyorum. Kendilerini küçük düşürmesinler. Yönetim bu yüzden bazen çok sıkışıyor.
Torku Konyaspor yönetiminin yeni sezon attırdığı iki imza da olumlu. Yani iki de iki ile gidiyorlar. Volkan Fındıklı Anadolu Selçukspor’un başarısıdır. Aleksander Hleb de Selçuk Aksoy ve ekibinin geçen yıl başlattığı olumlu çalışmanın devamına yönelik net bir hamle. Umarım Hasan Hüseyin Köse’nin dediği gibi bu yıl Konyaspor’un “kötü ya da sakat oyuncu alma kontenjanı” yoktur.
KABE’DE SELFİE
Geçtiğimiz hafta Torku Konyasporlu iki futbolcunun, Erdinç Yavuz ve Selim Ay’ın kutsal topraklarda çekilmiş görüntüleri basına yansıdı. Daha doğrusu fotoğrafları Selim, Twitter hesabından paylaştı. Önce kendi fotoğrafını, daha sonra Erdinç ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı. Sonra bir fotoğraf daha düştü. İlk fotoğraf son derece güzel bir mesajla paylaşıldı. Ama Erdinç ile kafa kafaya verip Kabe’nin önündeki selfienin altına yazdığı “Her zaman yan yana Allah ayırmasın:)” şeklindeki ifade beni rahatsız etti. Selim’i yıllardır tanırım. Arkadaşları ve kulüp çalışanları da nasıl düzgün bir kişiliği olduğunu hep anlatır. Bu nedenle üçüncü fotoğrafın fazla olduğunu düşünüp altına “Arkadaşlık vurgusuna gerek yoktu. Hoş olmamış” şeklinde bir yorum ekledim. O da bana cevap verdi ve “içki masasından fotoğraf koymadık ya” dedi. Sonra bu diyalog internet sitelerinde haber oldu ve yüzlerce insan sosyal medyada konuyu tartıştı. Bana yüklenenler ağırlıktaydı ama Kabe’den fotoğraf koyulmasına karşı çıktığımı düşündüler galiba. Twitter’den hayli taciz mesajı geldi. Kabe’de fotoğraf çekinmek ayıp ya da günah değil hatta ünlü kişilerin bu görüntüleri özendirici olur. Fakat dozaj her zamanki gibi çok önemli. İnsanlar hata yapabilir. İyi niyetle başladığın bir şey kötüye, çekinerek yaptığın bir şey iyiye dönebilir. Selim’i yıllardır tanıyan bir gazeteci olarak halisane fikrimi söyledim. Allah ibadetini kabul etsin.
Twitter: @selmansel / Facebook: selman.akyuz
Mail: [email protected]