M. Ali Köseoğlu
Kota işi ve nöbetçi eczaneler
Geçenlerde Kadınhanılıların pancar kotası ile ilgili olarak AK Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü ile yaptıkları toplantıyı ‘Kadınhanılılar sınavı geçti’ başlığıyla yazmıştım…
Özetle, Sarayönü’nün yüzde 30’a çıkarılan kotasından ilhamla Kadınhanılılar, kendi kotlarının da artırılmasını istiyorlardı.
Güçlü de, yapılan bir hesaplama hatası sonucu Sarayönü’nün pancar ekim kotasının arttığını söylemiş ve Kadınhanılılara “Ne dersiniz, Sarayönü’nün kotasını ger çektirelim mi” diye sormuştu…
Kadınhanılılar da böyle bir şey istemediklerini söylemişler, ısrarla kendi kotalarının artırılmasını talep etmişlerdi…
***
İşte bu taleple ilgili olarak Sami Güçlü, Türk Şeker Genel Müdürü Azmi Aksu ile görüşmüş…
Durumu anlatmış.
Kadınhanı’nın kotasının mümkünse artırılmasını istemiş.
Genel Müdür Azmi Aksu ise, 2010 ile ilgili kararın verildiğini, değişiklik yapmanın bu yıl için mümkün olmadığını anlatmış Güçlü’ye…
Kurullardan geçtiğini ve ilan edildiğini üstüne basa basa söylemiş…
Sami Güçlü, Kadınhanılıların isteklerini ‘haklı bir istek’ olarak görüyor. Bunun için de enine boyuna görüşmüş genel müdürle…
2011 yılı için yapılacak planlamada ancak bir düzenlemeye gidilebileceği fikrinde mutabık kalınmış…
Bunun için de bu yılın sonunda, yani Aralık ayında bir toplantı yapma kararına varılmış…
Kadınhanılılar için acil ilaç bir açıklama değil ama sonuç itibariyle bu yıllarda mahrum kaldıkları hakların gelecek yıllarda teslimi açısından, girişimlerinin faydalı olduğu ortada…
Bu yıl için yapılacak bir şey yoksa kenetlenmelerine devam edip Aralık ayında yapılacak toplantıya hazırlık yapmaları bölge için iyi olur…
NÖBETÇİ ECZANE SORUNU ÇÖZÜLÜR MÜ?
Rafi isimli bir okurumuz aradı…
Geçtiğimiz hafta içinde acil bir sağlık sorunu dolayısıyla BSK Hastanesi’ne gitmişler…
İlgi alaka derken, bir ilaç lazım olmuş…
Hemen taksi çağırmışlar ve nöbetçi eczane aramaya başlamışlar…
Tabi, yakınlarda bir eczane yok, mecburen şehir merkezine sürmüş taksici…
Nihayetinde nöbetçi eczane bulmuşlar…
Bulmuşlar bulmasına ama bir kalabalık bir kalabalık…
E, acil hasta var, ilaç bekliyor, desen akşamın bu saatinde şehrin pek az noktasında olan nöbetçi eczaneye çıkıp gelen hangi vatandaşın işi acil olmasın!
Kendine sıra gelmesi için epey beklemiş, sıra geldiğinde de ilaçların sisteme işlenmesi için de epey bir süre geçmiş…
İlaçları aldıktan sonra, hızla hastaneye ilacı yetiştirmişler…
Şimdi Rafi Bey soruyor…
-Nüfusu 1 milyonu aşan bir şehirde nöbetçi eczane bulmak neden bu kadar güç?
-Ben bir taksi bulup nöbetçi eczane aradım ama vatandaşların hepsinin durumu taksi tutmaya müsait midir de, acil durumlarda gitsin şehrin bir tarafından taksiyle ilacını alsın?
-Eczacı Odası, daha fazla nöbetçi eczane görevlendirse ne olur?
-Her şey para kazanmak mıdır, insan canı bu kadar ucuz mudur?
Rafi Bey’e bu konunun Konya basını tarafından pek çok kez dile getirildiğini söyledim. Bildiğim kadarıyla Konya’da her akşam nöbet tutan 7-8 eczane var…
Eczacılar Odası bu sayıyı, tüm eczanelerde aynı yoğunluk yaşanmıyor gerekçesiyle artırmıyor…
Yani, Nabi Bey’in dediği gibi, ‘insan canı’ bu kadar ucuz…
Bu konuda Eczacı Odası Başkanımızın bir girişimleri olursa, şehrin büyük memnuniyet duyacağı ortada…
Nöbetçi eczane sayısı neye mal olursa olsun artırılmalı…
Hem, beyan edilen vergi gelirlerine göre rekortmen çıkaran eczacılarımızın biraz olsun fedakârlıklarını umsak ne olur!