Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Köyden yazıyorum

Okurlarıma köye gideceğimi, fırsat bulabilirsem oradan yazacağımı söylemiştim. Biraz emri vaki ile bu fırsatım oldu…Şarjı bir günde bitiveren kütük gibi bir telefonum var. Bahçe işleriyle oyalanırken acı acı çaldı. Hayırdır diyerek açtım telefonu, patron arıyor. “Buyur Ademciğim” dedim. Babasıyla iyi dosttuk, o da sağ olsun bizi baba yadigarı diye sever sayar.“Hacıabi, ne yazarsan yaz, mutlaka bişey yaz, ama içinde benim şimdi diyeceğim bir cümle var, onu da bir şekilde belirt” dedi. “Neymiş bu kadar önemli şey yahu?” dememe, döndüğüm zaman anlatacağını söyledi. Hayırlısı bakalım diyerek onu dinledim…Efendim, birileri bir beklenti içerisindeymiş. Beklentileri boşa çıkmış. Onlara geçmiş olsun dememi istedi, patron. Kim olduklarını, ne beklediklerini ben bilmem. Vazifeyi yerine getirelim, onlar kimse, onlara GEÇMİŞ OLSUN…Gidiş iyi değilİki gündür köydeyim, şöyle ikindin güneş uzunca gölgeler bahşedince öğürlerle oturuyoruz. Ne var ne yokla ilk gün bitti. İkinci gün dert yanmaya başladılar. Haaa onların hiç birisi benim gazete köşelerinde ahkam kestiğimi bilmez. Ben de söylemem zaten. Sadece görmüş geçirmiş birisi olarak fikrim soruluyor.Hökümat nası?İyi gidiyor, dış ve iç borçlar ödeniyor. Dünyada saygın bir ülke oluyoruz. Enflasyon düştü… Hiç birisi önemli değil. Buğday ucuza gidiyor, mazota her gün zam geliyor, gübre iki misline çıkmış…Valla, köylüye eski hükümetlerin saçmalıklarını bunlar düzeltiyor diyecek oldum, itiraz ettiler. Peki o zaman bu hükümet de kötü dedim. Çare söyleyin beyler…Filanca parti. Feşmekanca lider…Yapmayın, etmeyin onlar ne yapacaklar, bu işler sihirli değnekle hallolmaz. Olsa olsa üç beş sene daha dağıtır size hoş görünürler ondan sonra da toptan batarız…İnsanoğlu hep böyledir. Unutur…Daha üç sene evvel inim inim inledikleri günleri unutur, ahkam keser.Valla beni bilen bilir. Partiyle pırtıyla işim olmaz. Diyeceğim sadece şu: Sabretmesini bilmeyen rahata eremez. Usulüne uygun davranmayan hedefe ulaşamaz.Düşünün hele. Çocuğunuz baba baba para ver diyor. Elinizi cebinize attınız bi cigara parası var. haydi ver verebilirsen. Gidip komşudan borç istediniz ve o gün çocuklara üç beş kuruş harçlık dağıttınız. İki gün sonra daha siz aldığınız borcu ödemeden çocuklar baba ayakkabı, elbise, çanta demeye başladılar. Babasınız, haydi verin bakalım çocuklara. Çocuk diyor ki, babaysan bul ver. Baba ne diyor. Evlatlarım yok, olsa vermem mi?Şimdi hükümet baba. Memur, işçi, köylü şu bu da evlat. Onlar istiyor, hükümet yok diyor. Ver kardeşim ver, ver, ver, ver…Muhalefet de üvey baba. Ben babanız olursam veririm. Hem de nasıl veririm. Nereden verirsin? Gökten mucize mi indireceksin? Versen versen diğer komşulardan da biraz borç bulur iki hafta daha idare edersin. Peki borçları kim ödeyecek. Senin gelirin şu kadar. Orasını düşünme şimdi. Gemiyi bi yürütelim. Bu mantıkla Türkiye bi yere gidemez. Biz de…Olmazzzzz….Bu Tayyip iyi oğlan. Az daha bi durun hele. Sıkıntı çekmeden hiçbir şey elde edilemez.Yok arkadaş biz anlamayız diyorsanız. Siz bilirsiniz. Ama söylemedi demeyin, üvey baba bu. Ne yapacağı şimdiden belli olmaz. AK Particiler de kasılmasınlar. Biz olaya partici gözüyle değil, mantıklı vatandaş olarak bakıyoruz. Sonumuz hayrola…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.