Memleketi Kurtaran Adam
Kumrular erken kalkıyor!
Dün sabah çok erken bir saatte çıktım evden, düştüm yollara. Bomboştu caddeler, uyuyordu şehir. Memurların işe gitmesine saatler vardı, esnafın ise keyfinin yetmesine...
Yapayalnızdım şehrimin caddelerinde, sokaklarında. Bu kadar erken bir saatte, bu kadar mı geç kalınırdı hayata. Unutmuşum, uyumayı çok sevdiğimizi, uyumaya neler verdiğimizi...
Ve kuş seslerini dinledim eskiden olduğu gibi. Eskiye götürdü yine bu kuşlar her seferinde olduğu gibi...
Bir gün babamla birlikte köyden bindik önden motorlu kamyondan bozma otobüse. Tozlu koltuklara hiç temizlenmeden binen kaç bininci kişi olduğumuzu hesap etmeden. Sigara dumanları ve buğday arpa muhabbetleri arasında 40 dakkalık mesafeyi yedik bitirdik. Eski Eski Garaj’a daha durur durmaz, kapıya sarıldı adamın biri. Yoğurt var mı diye...
Köyden, satılsın da üç beş kuruşla pazar alışverişi yapılsın diye hanımı tarafından eline tutuşturulmuş yoğurdu adam gibi fiyatını bile kimseye soramadan ilk gelene satıveren çekingen köylü amcalar hatırlıyorum o günlerden...
İnanmak ne kadar zahmetsiz ve içtendi eskiden. Israrın bile kendine has bir tadı ve üslubu vardı. Ne dediysek oydu. Sözümüz senetti. Ayrıca senet imzalamak ayıp etmekti...
Tayyip, Baykal, Bahçeli yoktu...
Demirel vardı, Ecevit vardı, Erbakan vardı...
Bir tadı bir tuzu vardı, her ne kadar sevmesek de inanmasak da...
Kuş sesleri demiştim...
Adını bugüne kadar öğrenmediğim, her erken sabahta bu sefer diye ertelediğim o kuşlar...
Bayılırdım onların ötmesine. Uzun uzun dinlerdim her köyden şehre gelişimde...
Bu sefer üşenmeden aradım ve internetten adını da özelliklerini de buldum. Kumru imiş. Meğer ben kumruyu kumru olarak bilmezmişim. Zatını sevdikten sonra adının ne önemi var ki hem...
“Kumru, güvercingiller familyasından park, bahçe ve ufak koruluklarda çiftler halinde yaşayan güvercine benzer kuş türü. Güvercin genellikle daha iri, tombul, kuyrukları küt ya da yuvarlak cinslere, kumru ise daha küçük ve zarif, sivri kuyruklu türlere verilir. Genellikle kahverengi tüylüdür. Şeklen güvercine benzemekle beraber, ondan daha küçük ve zarif yapılıdırlar. Eşlerine bağlı kuşlardır. Eşlerden biri ölecek olursa, kalan eş ömür boyu başkasıyla eşleşmez. Dal parçalarından basit bir yuva yaparlar. Senede iki yumurta yumurtlarlar. Yavrular, yumurtadan çıktıktan 18 gün sonra uçarlar.”
...
Uyumayı seven, uyandırılmaya gıcık olan bir nesil var şimdi. Velev ki para aslanın ağzında değil de midesinde olsun...
Uyutulmaya alışkın bir millet...
Her ağladığımızda sallaya sallaya başımızı döndürüp uyutulan bebeklerdik ne de olsa...
Uyanmaya, kumrular gibi erkenden uyanmaya...
Neşelenmeye, etrafa neşe saçmaya...
Hayatı dolu dolu yaşamaya...
Kısacık ömrün ahirinde mutlu olmaya...