Kürt halkının sağduyusu PKK'yı kızdırıyor

Kürt halkının sağduyusu PKK'yı kızdırıyor

Artan saldırıların PKK'nın Kürtler'e kızgınlığından kaynaklandığını belirten Kürt Yazar Orhan Miroğlu, "14 Temmuz'da 'Kürt Baharı'nı başlatacaklardı ama halk destek vermedi" dedi ve ekledi:

Yazılanlardan ötürü ölüm tehditleri alan Kürt aydın Orhan Miroğlu PKK'nın Silvan saldırısından bu yana psikolojik harekât yürüttüğünü ve Şemdinli ile Beytüşşebap saldırılarının da bunun bir parçası olduğunu söyledi. Taraf Gazetesi'nin, PKK'yı eleştirdiği için yazısına sansür koyduğu gerekçesiyle yollarını ayıran Miroğlu, 90'lı yıllarda devletin uyguladığı psikolojik harekatı şimdi PKK'nın uyguladığını kaydetti.

PKK'dan tedirgin durumdalar

Terör örgütü PKK'nın BDP'li liderlerin yolunu keserek yaptıkarı görüşmenin ve son günlerde giderek artan saldırıların tesadüf olmadığını ifade eden Orhan Miroğlu, "PKK yüzünü Ortadoğu'ya çevirdi. 14 Temmuz'da 'Kürt Baharı'nı başlatacaklardı ama Kürt halkı oyuna gelmedi. Metropollerdeki Kürtler ise bence çok tedirgin durumdalar" dedi. Yazar Orhan Miroğlu şöyle konuştu:

"Kürt Baharı söyleminden gidiyorlardı, olmadı. Şemdinli birkaç kez basıldı. 14 Temmuz'da Diyarbakır'da gösteri yapılmak istendi. Bu işin moral kaynağıyla buluşması bakımından önemliydi. O yüzden BDP ısrarcı oldu ama Diyarbakır halkı onun yanında durmadı. Nevrozda halk yasağı tanımamıştı. Nevroz benim bayramımdır diyerek barikatları aşmıştı. Halk, 14 Temmuz'da miting yapmak isteyen, Kürt Baharının ilk adımı olacak bir adımda BDP'nin yanında durmadı. Kendisine ait olmayan değil, kendi değerlerinin arkasında duruyor."

Taraf'a 'oda tv' benzetmesi

Yazısı sansürlendiği için Taraf'tan ayrılan Miroğlu, Ahmet Altan'ın, 'Yazısı uzun olduğu için kısaltmasını istedik' açıklamasına, "Altan'ın bugün 5700 vuruş dediği yazıdan önceki yazı 5800'e yakındır. Ahmet Bey neden ona itiraz etmemiş" dedi. Miroğlu şunları söyledi: "Altan eğer yanıltılıyorsa bu ODATV tarzı bir yanıltmadır ve Altan'a tavsiyem; evinden çıkıp gazetesinin başına geçmesi, oradan yönetmesidir. Yarın öbür gün o gazete öyle bir hale gelir ki Altan dahi gazetesini tanıyamayabilir."