Kurtlar Vadisi’ni de ancak Uğur yazabilirdi!

“Kurtlar Vadisi bitti, TÜSİAD’ı izlemeye devam” diye bir yazı yazmıştım geçenlerde. Ne bileyim Konya’daki Kurtlar Vadisi’nin yazılıp çizileceğini, konsey üyelerinin listesinin yayınlanacağını. Uğur kardeşim üç gündür döktürüyor ha bire…

Uğur Özteke’nin yaşı bizden biraz küçük olsa da yazarlık kıdemi oldukça fazla. Üslubu da oldukça iyi, benim gibi kırıp dökmüyor. Korktuğum isimleri yazmadı neyse ki! İplikçi Nedim’i, Kılıç’ı, Testere Necmi’yi, Avukat Nizamettin’i falan yazsaydı ortalık fena karışırdı. Laf aramızda bu tiplemelere uyan pek çok isim var, gerek Konya’da gerekse Türkiye’de. Fakaaaattt, esas konseyin İstanbul’da halen faal olduğunu bilelim…

Özteke’nin konuyla ilgili ilk yazısında seçtiği tiplemeler ve Konya’daki karşılıklarında, filmde son bölüme kadar ölmeyen ve genelde iyi olanlar kullanılmış. Yani Halo’nun uyuşturucu tüccarlığı yapması cahillik dönemi sayıldı filmde. Aslında iyi yürekli, kimseyi satmayan, baba bir adam imajı verildi.

Memati tiplemesi ise filmin bayağı önceki bölümlerinde küçük bir ekiple kendi liderliğini ilan edebilmiş, daha sonra tekrar Can Polat’a bağlılığını bildirmiş iyi düşünen, adam satmayan, işini tam yapan hizmet adamı. Bunlar Kurtlar Vadisi dizisini severek izleyen insanların gönlünde taht kurabilmiş tipler. Abdülhey, Nevzat, Güllü gibi…

Diyeceğim şu ki, Özteke’nin seçtiği isimler kötü olanları değil. İyi ki onlara girmedi!...

Benim üzerinde duracağım husus, yukarıdan beri yazageldiğim gibi magazin ve mizansenlerle dolu yazıların okunma oranı oldukça fazla. İnsanımız günün stresinden kurtulmak için, şeytan taşlamak için, merak için okuyor. Okumalı da. Gazetelerimizin de, yazarlarımızın da şu ne der, bu kızar mı türü denge gözetmekten biraz kurtulmalarının zamanı gelmedi mi? Konya’nın yedi tane gazetesi var. Her gün mümkün oldukça hepsine göz atarım. Kimisi kadın süsleriyle, zayıflamayla sayfa doldurur, kimisi üç yumurtalık eleman ilanlarıyla… Yahu şöyle içerik hususunda bi yarış yapamıyorlar. Bana diyebilirsiniz kiminle yapacağız diye? Haklısınız, ama biraz zorlamak gerekmez mi? On-onbeş sene evvel on binlerce satan yerel gazetelerimiz vardı bizim. Ya şimdi?! Hepsinin tirajı o rakamlara varmıyor.

Uğur Özteke’yi böyle sıkıntılı mevzuları rahatça yazabildiği için, Memleket’i de yazarlarına sansür uygulamadığı ve özgür haber ve yorumları için kutluyor, daha ilerilerde görmeyi arzuladığımı bildiriyorum…