Memleketi Kurtaran Adam
Kurumların basın büroları
Eskiden gazeteciler zor yetişir, ama adam gibi gazeteci olurlardı. Bir gazeteci abi yanına alırdı çırak olarak gözünden gazeteci olacağı belli delikanlıyı. Ona özenir, bildiklerini öğretirdi. Sonraları yavaş yavaş bozuldu bu gelenek…
Mesela, Uğur Özteke matematik öğretmeni olmasına karşın hiçbir gün öğretmenlik yapmayı düşünmemiş, 30 yıldır gazetecilik yapan ve gazeteciliği de rahmetli İbrahim Sur’dan öğrenen Konya’nın ender yetiştirdiği isimlerden…
Şimdilerde, “abi iş var mı, muhabir olarak çalışabilirim” türü gelenler bile oluyor. Tabi daha iyi şartlarda iş bulunca da bırakıp gidebiliyor. Hatta İletişim Fakültesini bitirmiş delikanlılar geliyor, şundan anlar mısın, hayır, bundan anlar mısın, hayır… Diploma var, ama pratik yok. Ehliyeti var, ama trafiğe hiç çıkmamış şoför misali. Eskiler der ki, gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur.
Bu girişten sonra, pek çok eski gazeteci arkadaşın bugün basın ve medya kuruluşlarında iş bulamadığını söylemeliyim. Peki, bu gazeteciler ne iş yapıyorlar, derseniz, yeni iş alanları açıldı. Belediyelerimiz, odalarımız, sendikalarımız, bütçeli kamu kurumlarımız bünyelerinde bir veya birden fazla gazeteciyi istihdam etmeye başladı. Buralarda çalışan gazeteci kökenli bu arkadaşlar başarılı çalışmalara imza atmışlardır. Onların özverili çalışmaları gazete ve TV’leri maddi olarak rahatlatmış, daha az muhabir çalıştırılmasına vesile olmuştur. Ama gözden kaçan çok önemli bur husus var ki, bunun önemini gün geçtikçe anlıyoruz. Gazetelerin özel haber çıkarabilen canavar muhabirleri kalmamıştır. Özel habercilik bitmiştir. Bir, iki ya da en fazla üç muhabirle gün içinde rutin haberlere koşturan gazeteler, ustaların elinde yetişmiş, gittiği yerden bomba haberler çıkaran habercilerden yoksundur…
Çeşitli kurumlarımızın basın bürolarında çalışan gazeteci ehbapları selamlıyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum…
- Yanında en son ben kalacağım diyen, ilk giden oldu!-