Kütahyalı NTV'yi Akalın'a benzetti
Rasim Ozan Kütahyalı, NTV'nin Ergenekon propagandası yapan isimlerin kanalı olduğunu belirtti ve kanalın 'Kurumsal açıklaması'yla bakın nasıl dalga geçti...
Takvim yazarı Rasim Ozan Kütahyalı dün akşam Samanyolu Haber kanalından NTV'nin açıklamasına cevap verdi.
NTV Genel Müdürü bilindiği üzere dün yaptığı açıklamanın yarısını Kütahyalı'ya ayırmıştı. Kütahyalı'nın Sabah'ın Pazar ekinde NTV'yi eleştirirken "kaypaklık, eyyamcılık" gibi ifadelerine çok içerlediği belli olan Aydın, Kütahyalı'ya çok sert çıkmıştı.
Kütahyalı dün akşam Samanyolu Haber kanalında, NTV'nin bu açıklamasına güldü ve "böyle bir kurumsal açıklama tarihte görülmedi" dedi. Kütahyalı; "Demet Akalın'ın Hande Yener'e verdiği cevap gibi" benzetmesi yaptığı açıklamaya Sabah Pazar'dan da cevap vereceğini ifade etti.
İşte Kütahyalı'nın o açıklaması...
" 'NTV’de olanlar neyi gösteriyor, değişimin anlamı ne' diye Sabah Gazetesi Pazar ekinde bir yazı yazdım. Tarafsızlık süsü veren fakat alttan alta mevzilenen bir kanal var. NTV, sinsi metotlarla Ergenekon propagandası yapan isimlerin kanalı olmuştur. Oğuz Haksever, Mehmet Barlas, Nazlı Ilıcak numunelik gibi konmuş, onun dışında kanal net bir şekilde objektif gibi görünüp bütün Ergenekon soruşturmalarında, bütün dalgalarda tavrını aleyhte koydu. İlhan Cihaner’in tutuklanmasında altyazı, ‘İlhan Cihaner abluka altında’ diye geçti. Böyle bir şey olabilir mi, bir mahkeme kararı var , tutuklama var, abluka yazıyor…
Yeni Türkiye’de artık bu eski NTV mantığı yürüyemez. Ya gerçekten, ona da saygım var, diyecek ki ‘kardeşim biz bu hükümete karşıyız, biz solcu- sosyalist bir görüşteyiz ya da ulusalcıyız, biz yüzde 42’den tarafız’ mesela... Bal gibi ‘Hayır’ı destekledi referandumda ama hep objektifmiş gibi, işte bu sahtekarlık.
Banu Güven de bunlardan biridir. Güven, düz, renksiz, topluma fazla değmeyen, yayın yapan bir insandır. Son zamanda bazı davalarda demokrasiden yana çıkmıştır. Ergenekon konusunda kimi yerlerde değişir kimi yerlerde düzgündür ama onun da kendini kahraman gibi sunmasına kimse kanmaz çünkü, politik bir isim değil.
Bunlar üzerine ben bir yazı yazdım ve bugün Aydın açıklama yaptı. Böyle bir kurumsal açıklama tarihte görülmedi. Tamamen, Demet Akalın’ın Hande Yener’e verdiği cevaplar gibi bir şey. Anladığım kadarıyla biraz kimyaları bozulmuş, biraz panik halindeler, ne olacak ne bitecek, eski al takke ver gülüm dönemi devam edecek mi, o kaygıyla böyle bir şey yaptığını zannediyorum.
Eski rejimin devamından yana tavır aldı... Kelaynak kuşu gibi oraya birkaç demokrat isim koyuyorlar, geri kalanı o eski mantıkla… Onların Ergenekon’la ilişkileri… Değişik bir ideoloji vardı.
Kanalın patronu bu süreçte Türkiye’nin değişiminden yana oldu. Türkiye’nin hem piyasa ekonomisine tam geçmesi, eski ahbap çavuş kapitalizmini bırakması noktasında, yapılan ekonomik operasyonlarda destek oldu, öncü oldu. Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda da o kapatma davasında da zil takıp oynayan burjuvalardan olmadı, bunun hakkını verelim fakat kanal böyleydi. Bu durum bir geçiş dönemi yarattı ve bir yandan da çok ciddi haksız kazançlar oldu."