'Laik' yazardan çok tartışılacak çıkış

'Laik' yazardan çok tartışılacak çıkış

'Tekke, zaviye, türbelerin kapatılması ve tasavvufu yaşamayı yasaklamak modern Türkiye'nin en büyük yanlışı olmuştur...

Haberürk gazetesi yazarı Serdar Turgut'tan bazı kesimlerin hiç hoşuna gitmeyeceği ve yoğun tartışmalara neden olacak bir öneri geldi.

Turgut'un 1925 tarihli Tekke, Zaviyeler ve Türbelerin Kapatılmasına İlişkin Kanun'la ilgili çok konuşulacak önerisi:

Atatürk'ün yasasını CHP iptal ettirmeli

Bugün birçoğunuza ters gelmesi ihtimali büyük olan bir önermede bulunacağım.

Konuyu çok uzun zamandır her yönüyle düşünüyorum. Açmak için uygun zamanı beklemekteydim ve bu fırsatı bana CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Kılıçdaroğlu, Denizli’de bir konuşmasında, “Tarikatlara laf etmeyin. İnanca laf edilmez” dedi.

Bu lafın içerdiği tarihi önemi çok az gazeteci fark etti. Bu kişilerden biri olan Taha Akyol, dün Milliyet’teki yazısında “tarikat”ı iç düşmanla eşitleyen geleneğin partisi olan CHP’de bu yeni tavrın ifade edilmesinin önemine dikkat çekti.

Ben de bu açılımın çok önemli olduğunu düşünüyorum ve hatta bir adım ileriye götürmek istiyorum meseleyi.

ATATÜRK’ÜN HATASI

Bence 1925 tarihli Tekke, Zaviyeler ve Türbelerin Kapatılmasına İlişkin Kanun bir an önce iptal edilmeli, bunların tekrar serbestçe açılmasına izin verilmelidir.

Üstelik ben, bu önerinin CHP tarafından üstlenilip getirilmesinin doğru ve çok şık olacağını da düşünüyorum.

O kanunun çıkarılması, Atatürk’ün yaptığı en büyük hatalardan biridir.

Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasıyla modern Türkiye, inancını gerçekten duygularıyla yaşayan ve geleneklere göre içselleştiren bireylerden mahrum kalmış, Cumhuriyet Türkiye’sinde dinin şeriatçı yorumu kademe kademe kuvvetlenmiştir.

Türkiye, dinini tasavvufa uygun yaşamıştır. Osmanlı devlet yapısında da durum böyledir. Cumhuriyet tarihinde de dini hayatın içine sokma biçimi, inancı içselleştirme süreci devam ettirilebilirdi ama dini eğitim yanında pozitif ilimlerin de öğretildiği tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasıyla bu fırsat kaçırılmış, Türkiye alıştığı biçimde dinini yaşama fırsatını yok etmiştir. Doğan boşluğu da bize yabancı kuralları empoze etmek isteyen din yorumcuları doldurmuştur.

Bugün eğer Türkiye, dönemin ruhuna uygun bir seküler sistem kuracaksa o zaman mutlaka tekke, zaviye ve türbelerin tekrar açılması ve faaliyete başlaması gerekiyor.

Tasavvuf geleneği, modern Türkiye’nin geleceğinin garantörüdür. İnancı modern biçimde yaşayan seküler bir demokrasiye dönüşmek, aslında Atatürk’ün ülkesi için kurduğu hayale de hizmet etmek anlamına gelecek.

Sistemi değiştirmeyi sadece Atatürk’e düşmanlıkta görenler, bu önerimi anlayamayacaklardır. Sistemi değiştirmenin, Atatürk’e sahip çıkarak ve onun yapmış olabileceği hataları düzelterek de mümkün olduğuna inanıyorum. 1925 tarihli o kanun, Atatürk’ün en önemli hatalarından bir tanesiydi.

ŞERİATÇI ATATÜRKÇÜLER

Bu hatayı şimdi ancak CHP düzeltebilir. Bu meseleyi bana ilk anlatan değerli bilim insanı Profesör Mahmut Erol Kılıç, bir başka mülakatında “şeriatçı Atatürkçüler”den bahsediyor. İnancı kanun ve yasaklarla düzenleyen şeriatçıların yanında bir de aynı şekilde bazı kontroller ve düzenlemeleri isteyen şeriatçı Atatürkçüler var. Şimdi onlardan CHP içinde de bulunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun tarikatlarla ilgili sözlerine muhakkak bu çevreler tepkilidir ama bu ülkede inanca sağlam bir açılım yapılacaksa bunu sadece CHP yapabilir ve o sözler de bir açılımın başlangıcı olabilir.

Tarih daima cesur adımlar sayesinde yazılır. CHP, dediğim türde bir öneriyle ortaya çıkarsa en cesur adımını seküler demokrasimiz için atmış olacaktır.

Habertürk