Vefatının 4’ncü yılı. Oysa acısı,ağrısı, dün gibi taze. Türkiye’ye kazandırdıkları ve kazandırmak için canla başla çalıştığı faaliyetleri… O, milleti için canını savaşın menziline koyan adam nam-ı diğer  MÜCAHİD ERBAKAN!

Meydanlara indiği vakit böyle hitap edilirdi “Mücahit ERBAKAN!” Yaman adam. Siyonist sistemi elinin tersiyle itmiş, makam ve mevki peşinde koşmamış adam. O’nu anlatanlar öyle anlatıyor. Gözü pekti! Korkusuzdu! İdamla yargılandı, umursamadı.  4 partisi kapatıldı o beşinciyi kurdu. O’nda k bu gayret koltuk sevdası olamazdı değil mi? Zira koltuk sevdası olsa, sistemin çarkına takılan taş olmayı bırakır ve sistemin içinde yok olurdu. Oldu mu? Olmadı..

Erbakan Haftası Etkinlikleri kapsamında Konya çok değerli misafirleri ağırlıyor. Bunlardan bir tanesi  Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencar İMER beyefendi. Merhum lideri anlatırken:

“Türkiye doğalgazda Rusya Federasyonuna bağlı.  Yani Rusya’ya bağlı iken başka bir ülkeden doğalgaz alamazsınız . Fakat Sayın Erbakan İran’la  doğalgaz anlaşması yapmış ve almış bir adam.” Diyor.

Bununla birlikte hatıralarına şöyle devam ediyor:

“Karabük Demir Çelik Fabrikasının Kapatılmasını Erbakan durdurdu ve Konya- Ankara arasındaki hızlı tren raylarının yapımını üstlenen o fabrikadır.”

Şimdi  Lider Erbakan hocaya baktığımızda o dışa bağımlı bir ülke istemiyor dolayısıyle Erbakan, gelişmiş bir ülke olmasını ve  gelişmiş bir ülke olması için sanayisinin gelişmiş olmasını istiyor. Türkiye’de sanayi devrimini başlatmış olmasının başka bir ifadesi olabilir mi?  Bu bakımdan düşünüldüğünde,  Erbakan Hoca’nın önüne engeller çıkarılması çok doğaldır.Çünkü büyük balıkların işi zorlaşacaktı.  İşin ilginç tarafı ise şudur. Bunu kendi ülkesindeki muhalefet yapmıyor. Dışarıdan gelen emirler doğrultusunda gerçekleşiyor. Nasıl dersek?

Prof. Dr. Sencer İmer Beyefendi şöyle devam ediyor:

“D8’in kurulması ve benzeri faktörler  ERBAKAN’ın iktidardan uzaklaştırılmasına zemin oluşturmuştur.”

Bir lider düşünelim, sadece benim milletim demiyor. “İnsanlığın saadeti diyor.” Evet. Alem-i  İslam’ın saadetine bağlı, insanlığın saadeti.

İslam Dünyasına aktığımızda hepsinin başında bir sıkıntı,bir musibet.  İslam Dünya’sı zulüm üstüne zulüm yaşıyor.  Bunun barış görüşmeleri ise Amerika’da, Kopenhag’da,Helsinki’de  yapılıyor.  Sayın İmer’in harika bir teklifi var ve Konya bunu değerlendirebilmeli..

Şöyle diyor:

“Barış görüşmeleri Konya’da yapılsın. Mevlana Hz.’lerinin dizinin dibinde.  Dünya’ya hoşgörüyü yayan Mevlana değil mi? O’nun birleştirici bayrağının altında yapılmalı.”

Evet müthiş bir teklif. Konya bunu değerlendirebilmeli. İsterse değerlendirir de

“Şu an Erbakan yok! Ama onun davasını omuzlayanlar var. “ diyerek sözlerini bitiriyor Sencer Beyefendi. Allah kendisinden razı olsun.

Programda en çarpıcı ifade ise Reşat Nuri EROL Beyefendiye aitti:

“İbrahim(a.s.) Hakkı anlatmak için Nemrut’un önünde eğilmedi.

Musa(a.s.) Firavun’a “peki” demedi.

Hz.  Muhammed (s.a.v.) ise kendisine teklif edilenleri elinin tersiyle itip;

Sağ elime güneşi,sol elime ayı verseniz ben bu DAVADAN dönmem…! Dedi.”

O yiğit  adamı ne olur bir defa da biz anlayalım Hans’lardan önce…

İşte Erbakan’ın kapatılan 4 partisi de Hakk davada eğilmediğinin göstergesidir. Bırakın artık boş cümleleri, ağız dolusu yersiz ifadeleri..!

Hakk ve batıl gözle ayırt edilecek kadar nettir! Şimdi bırakalım her şeyi ve “Yani Dünya Düzeni” için kolları sıvayalım…

Erbakan Hocayı anmaktan ziyade anlayalım.

Sene-i devriyen mübarek olsun Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN HOCAM…