MHP'nin 'dalağı dışarıda' vekili dobra dobra anlattı
11 bin liralık masraf tablosu çıkaran ve tartışma başlatan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan: "Vekil maaşını almıyorum, bu nedenle rahat konuştum"
Deniz Güçer'in röportajı
‘Maaşımın tamamı Kocaeli Valiliği’nin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan 50 öğrenciye gidiyor. Vali kriterlere uygun olanları seçti’
‘Benimki ‘kral çıplak’ demekti. Milletvekilleri benim gibi düşünüyor ama ifade edemiyorlar bir tek Cemil Çiçek bu işin arkasında aslan gibi durdu’
Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zammın ardından twitter’a mesaj atarak, 11 bin liralık masraf tablosu çıkaran ve tartışma başlatan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, VATAN’a konuştu. Türkkan’ın açıklamaları şöyle:
- Maaş zammı düzenlemesi sırasında en çok konuşulan milletvekili oldunuz. 11 bin liralık geçinme rakamı, nasıl bir rakamdır?
Bu bir örnekleme. Bazıları, “2 bin 500 liralık kiralık evde oturma” diye tenkitte bulundu. Arkadaş, Ankara’da möbleli bin liralık ev varsa orada oturayım da, ne fark ediyor? 11 bin lira, 9 bin 500’e düşüyor. Haydi biraz azalttık 7-8 bin lira. Ayrıca ben bunu rahatça söyledim çünkü, milletvekili maaşımı almıyorum. Mazbatamı aldığım gün, Kocaeli Valisi ile bir protokol yaptım. Maaşımın tamamı Valiliğin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan 50 öğrenciye gidiyor. Öğrencilerin seçimine müdahale etmedim, Vali kriterlere uygun olanları seçti. Yani milletten aldığımızı, millete verdik. Benim maaşla ilgili beklentim yok.
Peki twitter üzerinden yaptığınız bu çıkışın nedeni ne?
Özellikle Anadolu’dan gelen milletvekillerinin böyle harcamaları var. Herhangi bir lobinin adamı değilse, oradan ekstra maaş almıyor, iş takip etmiyor, aracılık yapmıyorsa, bu maaşla geçinmesi zor.
En büyük eleştiri, “Bu ülkede insanlar 700 liraya geçinmeye çalışıyor” oldu...
Öncelikle memlekette asgari ücret açlık sınırı bile değil, yokluk sınırıdır. Ama orada yazdığım geçim endeksi değil, milletvekilli harcamaları. İçinde ailesinin yemesi içmesi de yok! Bunu bazı milletvekleri yüzde 25 aşağı çeker, bazısı üzerine çıkar. Nitekim doğudan gelenler çok daha kötü durumda. Farklı bir şey söylüyorum: Milletvekiliyseniz, bu harcamaları yapıyorsunuz. Seçmen geldiği zaman giderken yol parasını istiyor. STK’lar otobüsle geliyor, parasını siz veriyorsunuz. Ben her hafta asgari 200 kişiyi ağırlıyorum... Bana göre milletvekili maaşı 500 lira olsun. O zaman oy verip sesleri çıkmayan 216 milletvekilini göreyim. Hatta emeklilik hakları da olmasın, sürüm sürüm sürünsünler. Çözüm bu mudur?
Yine de 11 bin lira ile 700 lira arasında çok büyük bir uçurum var...
Bir daha söylüyorum, özellikle asgari ücretle emekli olanlar yaşamıyorlar, sadece nefes alıyorlar. Bu Türkiye’nin acı gerçeğidir ve 10 yıl hükümette olan AKP’nin ayıbıdır. Asgari ücretle geçinenlerle ilgili resmi rakama da inanmıyorum. Çünkü çoğu işletme istihdama binen vergi yüklerinden dolayı çalışanlarını verdikleri ücretle değil, asgari ücretle gösteriyorlar. Bu nedenle rakamlarda çok cidi bir sapma var. Ancak bir kişi kişi bile olsa o yokluk sınırındadır ve olmaması gerekir. Bana göre asgari ücret 1500 liradan aşağı olmamalı. Ben sanayiciyim, bir tek gün asgari ücretle işçi çalıştırmadım.
Siz nasıl geçiniyorsunuz?
Kendi iş yerimden sağladığım ücretle geçiniyorum. Ama bir milletvekili mecburen o rakamı harcıyor. O eleştirenlerin hepsi buraya gelip, ‘Benim için şuraya telefon açar mısınız’ diyor. O da bir masraf.
Çiçek aslan gibi durdu
Çıkışınıza vekiller destek verdi mi?
Gizli destek verdiler. Öyle yürekli, açıkca ortaya çıkan bir kişi olmadı. Sadece Sayın Başkan Cemil Çiçek bu işin arkasında aslan gibi durdu. Bana göre takdir edilesi bir davranıştır. Madem öyle, tekrar ediyorum: Vekil maaşları 500 lira olsun. Herkes meccanen gelsin çalışsın. Ben öyle yapıyorum. Geçen gün eskiden Tarım Kredi Kooperatifleri Başkanı olan bir arkadaşın ayrılırken maaşının 46 bin lira olduğu söylediler. Mesela özel sektörde, orta ölçekli bir firmada genel müdür yardımcısı bile 15 bin liradan aşağıya çalışmaz. Ama burada esas mesele milletin yokluğuyla ilgili. Millet de haklı. Sen ona 700 lira asgari ücret söyleyeceksin, sonra milletvekili maaşlarına zam yapacaksın. Kesinlikle asgari ücret en az 1500 TL olmalı.
Peki milletvekillerinden hiç sizi eleştiren oldu mu?
Hayır. Neredeyse hepsi “maaş almadığın için senin söylemen daha doğruydu” dediler. Benimki “kral çıplak” demekti. Benim gibi düşünüyor ama ifade edemiyorlar. Yürekli olmak lazım. Bu arada geceyarısı çıkmasına karşıyım. Normal bir saatte milletvekillerinin saydığım harcamaları konuşulup, çıkarılabilirdi. Gece yarısı çıkmasının anlamı yoktu. Bakın orada 4 grubun imzası var. Bu saatten sonra yapılan her türlü söylem popülizmdir.
Sayın Bahçeli size tasarruf önereceğini söyledi. Görüştünüz mü?
Hayır. Sayın genel başkanımızla görüşmedik henüz. Ama tavsiyesine uydum, öğle yemeği yemedim (gülüyor). Benim liderim olduğu için söylemiyorum, kendisi son derece asil bir insandır. Ben siyaseti zaten Devlet Bey için yapıyorum. Aslında özel hayatımda da çok tasarruflu adamım.
Cumhurbaşkanı’nın vetosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tamamını veto etmedi. “Bakın, geri gönderin” demiş. İnsan inandığı bir şeye oy verir, inanmıyorsun vermeyeceksin. Verdiysen savunacaksın. Vatandaşa durumu izah etmek mümkün. Yeter ki düzgün ve samimi olun. Doğru düzgün de anlatılamadı.
Doğu’dan gelen vekiller daha mağdur dediniz, daha çok misafirleri olduğu için mi?
Onlara gelenler tam ihale gibi. Bir hafta, on gün kalanlar görüyorum. Milletvekili yemeğini, barınmasını karşılıyor. Ayrıca milletvekili olup iflas etmiş çok adam tanıyorum. Tamam çok para kazananlar da var. Millevekili iki hafta seçim bölgesine gitmese topa koyarlar. Arabasına tüp taktıran milletvekilleri var demiş Oktay Vural. Ben tanımıyorum ama inşallah jaguar alıp arkasına tüp taktırmamıştır (gülüyor)
Jaguarı olan milletvekili olabilir mi?
İş dünyasından geliyorsa, kazancı varsa olur. Ben popülizm yapamam. Aday olduğumda “Yerli arabaya bin” dediler. “Niye kandıralım insanları” dedim, binmedim.
‘Meclis’in yemekleri Kabataş Erkek Lisesi’nin karavanasına benziyor’
Meclis’te komik bulduğunuz bir şey var mı?
Meclis Başkanı ve başkanvekillerinin frak giymesi. Müsamerede gibi hissediyorum kendimi. Bu geleneksel bir iş, ritüel ve böyle olması güzel ama komiğime gidiyor. Sayın Çiçek’i uzun süredir tanıyorum. Papyon ve frakla gördüğümde kendimi gülmekten alamıyorum.
Meşhur koltukların görüntüsü ve konforu nasıl?
Çok kötü. Klima sistemi insanları hasta ediyor. Dikkat edin, Meclis’te hasta bitmiyor. Renklerin seçimi çok kötü. Eski Genel Kurul çok daha güzel ve kaliteliydi.
En iyi kim yönetiyor Genel Kurul’u?
Tartışmasız Meral Akşener. En kötü yöneten de Sağlam. Sağlam’ın Başkanvekili olması, ciddi bir trafik kazası.
Yemekhaneyi nasıl buluyorsunuz. Ucuz ve başarılı mı?
Hep aynı çeşit yemeklerden bıktık. Ben bir de bekar kalan bir milletvekiliyim, hep orada yiyorum. Ucuz ama başarılı olduğu konusunda hemfikir değilim. Benim gibi Ankara’da bekar kalan arkadaşlarımla akşamları eve gidiyoruz, ben yemek yapıyorum.
Kimlere yemek yapıyorsunuz?
Ali Torlak ve Celal Adan. Yurttan ve cezaevinden kalma güzel bir yemek yapma kültürüm var. Tüm yemekleri iyi yaparım. Meclis lokantasının yemekleri, bizim Kabataş Erkek Lisesi’nin karavana yemeklerine benziyor.
‘Şimşek’ten özür dilerim‘
Kürsüyü en iyi kim kullanıyor?
Eski dönemlerde ANAP Millevekili Alparslan Pehlivanlı vardı. Muhteşem hatipti. Onun gibi bir vekil olmak isterdim ama nerede. Şunu da söylemem lazım: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le ilgili çok ciddi önyargılarım vardı. Bütçe görüşmelerinden sonra gidip özür diledim. Muhalefetin tüm sorduklarına en samimi cevapları veren, eleştirileri olgunlukla karşılayan isim Şimşek oldu. Muhalefet sonuçta her şeyi sorar ama büyük bir olgunlukla cevap verdi. Bence bütçe görüşmelerinin yıldızı Bakan Şimşek’tir. Beni çok şaşırtan bir bakan oldu.
‘Dalağı dışarıda bir adamım’
Twitterdan kadın milletvekillerine laf attınız, “Yağlı saçlarla geliyorlar” bile dediniz...
Ben dalağı dışarıda bir adamım. Birtakım şeyleri ifade etmekte çok zorlanmam.
İyi de pek nazik değil?
Bir, iki hanım arkadaşımız artık yağlı da değil, kalıp olmuş saçlar. İsim vermiyorum ama hakikaten öyle. İnsan temiz giyinmek, temiz olmak zorunda. Kadın erkek fark etmez. Çok kötü uyarı değildi. Ertesi gün tüm hanımlar fön çektirip gelmişti (gülüyor). Milletvekillerinin önemli bölümünü dışarıdan tanıyorum. Genel Kurul salonu ciddi bir tiyatro salonu gibi. İnsanlar kendilerini oynamıyorlar. Belki de bu işin şiarında var ama benimsemem zor. Üslubumu farklı kılamam ve 52 yaşından sonra yeni bir Lütfü yaratmam mümkün değil.
Gelir gelmez kavgalara karıştınız. Şu meşhur sallama meselesi...
Ben o gün Egemen Bağış’a yönelik konuşma yaparken, AKP’li bir milletvekili galiz küfürler ediyordu. Konuşma bitinceye kadar cevap vermedim. Bittikten sonra parmağımı sallayıp, “Yerinden küfür etmekle kabadayılık olmaz” dedim. “Parmağını sallama” deyince, “Yumruk da sallarım” anlamında o sözü söyledim. O yüzden özür dilemedim zaten. Mesela Melda Onur. Muhteşem giyinir Melda, bayılıyorum. TBMM’nin önemli bir rengi. Destekliyorum çünkü başkasını oynamıyor.
Vatan