Mustafa Yiğit
“Milletin hayrına” kandırılmak…
Ben öyle politikadan falan pek anlamam.
Ne iç politikada ne de dış politikada kelli felli değerlendirmeler yapacak kadar uzman da değilim…
Reel politik nedir, uluslararası ilişkilerde asimetrik terör ne anlama gelir onu da pek bilmem…
Ama biraz olsun komşuyla, eş dostla nasıl geçinileceğini, kimin dost, kimin düşman olduğunu bilirim.
En azından insan olarak böyle sezgilerim vardır…
Bizim son günlerde dış politikadaki tavrımıza da bu açıdan bakarım mesela.
Komşularla ilişkilerimiz ne yönde…
Kimle dostuz. kimle düşmanız?
Kimlerle tarihten gelen husumetlerimiz olmuş, kimlerle olmamış, şu an hangi konumdayız bunları az çok anlamaya çalışırım...
Ama anlamadığım bazı şeyler var.
“Mesela niye komşumuz Suriye’ye dönük olarak bizim sabrımız taşıyor, bunu hiç mi hiç anlamıyorum.”
Daha dün, “Beşar Esad sevilen liderdi, kardeşimizdi, dostumuzdu, ortak bakanlar kurulu toplantısı yapıyorduk… Şengen vizesi yerine Şamgen vizesini getirecektik.
Eşi de sünniydi yani…”
Peki, bugün olanlar ne…
Bugün Esad artık eli kanlı diktatör… Kendi halkından olanları zalimce öldüren bir diktatör O artık… Bu nedenle sabrımız taşıyor…
Valla her an her şeyi yapabiliriz yani…
Ama Amerikan askerleri de bir buçuk milyon Müslüman’ı öldürmüştü Irak’ta…
Binlerce kadına tecavüz edilmişti o işgal sırasında…
Niye sabrımız taşmamıştı…
Herhalde bizim anlamadığımız bir şey var, büyüklerin daha iyi bildiği bir şey….
Ancak yine de sormadan edemeyeceğim, Suriye hakkında daha önce söylediklerimiz, düşüncelerimiz ne olacak peki?
Dün aslında yanılmışız demek yeterli mi…
“O kadar da iyi adam değilmiş Esad… Bizi kandırmış… Oraya gidip gelen aydınları da kandırmış…” öyle mi? Bu kadar basit yani…
Ancak değerli dostlar anlaşılan o ki, bizi kandıran sadece Esad değil…
Bir yıl önce kendileriyle demokratik açılım diyerek ortak planlar yapılanHabur’da törenlerle karşılanan “teröristler” de bizi kandırmış…
“Demokratik açılım olursa terör biter” diyen bir takım “aydınlar”, “politikacılar” da bizi kandırmış, hatta kendileri de kandırılmış…
Öyle diyorlar…
“Biz daha çok demokratik açılımla daha az terör olacağını zannetmiştik ama öyle olmadı, terör azdı” diyorlar…
“Askeri çözüm, çözüm değildir diyorduk ama yanılmışız” diyorlar…
“ Eli kanlı teröristlerle müzakere edilmez mücadele edilir” diyorlar…
Bu iki konuda fena kandırılmışız yani…
Bu iki konu bile maazallah bizi kan ve gözyaşının, savaşın eşiğine getirdi…
Sahi kandırıldığımız daha hangi böyle “ konular” var?
Bence bu aydınları, bu politikaları iyi takip edelim…
Daha önce “bu milletin hayrınadır” dedikleri şeyler nelerdir bir gözden geçirelim…
Çünkü “bu milletin hayrınadır” dedikleri meselelerin geldiği nokta belli…
Demem o ki, Onların “milletin hayrına” dediği konulara karşı gardımızı iyi alalım beyler…