yazar-75
Milliyetçi olmayan var mı?
Bu kavramdan kimileri rahatsız olsa da “Milliyetçilik” kavramı dünya durdukça ayakta kalacaktır.
Milliyetçilik sözü kişiden kişiye değişse de bazen de bu kavramı işimize geldiği gibi değerlendirdiğimiz de bilinen bir gerçektir.
Milliyetçilik veya Ulusçuluk kendilerini birleştiren dil, din, tarih veya kültür bağlarından dolayı millet veya ulus olarak tanımlanan bir topluluğun siyasi birliğini ve egemenliğini savunan siyasi görüş olarak bilinir.
Başka bir kaynakta Milliyetçilik ilkesi, Türk ulusunun "bütün bireylerini, kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir bütün halinde ulusal bilinç ve ülküler çevresinde toplamak" inancıdır.
Hepimizin anladığı dilden milliyetçilikte, Türk milleti olarak milliyetçi olduğumuzu söyleyebiliriz.
Bunu, Ankaralı, Konyalı, Diyarbakırlı, Ardahanlı, Trabzonlu diye bölüp parçaladığımızda milliyetçilik yöresel olarak da karşımıza çıkıyor.
Öğrenciler kendi hemşerisini, askerler kendi memleketlisini daha çok korur, memurlar veya bürokratlar kendi doğduğu yere yatırım yapmasına çaba sarf eder. Halk dilinde bunlar da milliyetçiliktir.
Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim bir abi ile otururken söz Karapınar’dan açıldı. Bu abimizin “Karapınar neden milliyetçi değil” Sözü ile bir süre düşündüm.
Kastedilen hepimizin bildiği milliyetçilikle alakalı değil.
Yerel anlamda “Neden birbirinize tutkun değilsiniz, ilçenin gelişmesi ve büyümesi için neden birlik değilsiniz” anlamında kullanılan bir kavramdı.
Düşündüğümüzde söylenenlerin hiç de haksız olmadığını söyleyebiliriz.
Karapınar da zengin sayısı da fakir sayısı da oldukça fazla. Bir kaç kişi bir araya gelse irili ufaklı birçok işyeri ilçemiz de boy gösterebilir.
Ancak insanlarımızın ticari anlamda birbirlerine güven duymaması bu düşüncelerimizi rafa kaldırıyor.
Düğünde veya cenazeler de gösterdiğimiz dostane yaklaşımları ticarette gösteremiyoruz.
Ulaşımı, doğal güzellikleri ile göz kamaştıran ilçemizin gelişmemesi galiba yeterli derecede milliyetçi olmadığımızdan kaynaklanıyor.
Maddi imkânı olanların ilçemize sağladığı katkıları, olumlu veya olumsuz olarak herkes bireysel olarak değerlendirebilir.
Kimi zaman milliyetçiliği çok iyi uyguladığımızı iyi biliriz. Mesela trafik polisleri Karapınar plakasına ceza yazmazsa mutlaka yabancı plakaya yazar, esnaf, yerliye ucuz verdiği bir ürünü yabancı birine (memur veya öğrenciye) biraz pahalı verir, öğretmen, öğrenciye not verirken komşu veya tanıdık diye fazla not verebilir.
Bana göre bu da birer yerel milliyetçiliktir.
Türk milliyetçisi yaşadığı toprakların kalkınması mücadele ettiği gibi her insan gibi bizlerde Karapınar’ın büyümesi ve gelişmesi için hep birlikte çaba sarf etmeliyiz.
ÖĞRETMENLER ARADI
Geçtiğimiz hafta “şiit şitt oldu mu?” adlı köşe yazımdan sonra gerek mail adresime ve bireysel olarak olumlu veya olumsuz tepki aldığımı belirtmek istiyorum
İşin doğrusu olumlu anlamda tebrikler çoğunluktaydı.
Yazdığım yazının arkasında olduğumu belirtmek istiyorum.
İsmini vermeyeceğim bir bayan öğretmen, yazıma üzüldüğünü belirtti. Yazımın içeriğini açıkladığımda bana hak verdi.
Ancak şunu belirtmek isterim ki, yazdığım yazı tüm öğretmenlere değildi. Sadece o tezahüratlara göz yumanlara serzenişte bulundum.
Elbette ki bu tezahüratların yapılmasına engel olmak isteyen çok sayıda öğretmenimizin olduğunu biliyorum.
Şunu belirlemekte fayda görüyorum.” Ağaç yaş iken eğrilir” sözünü unutmayalım.
Eğer bu yaşlarda güzel şeyler öğretilmeze gelecekte daha kötü şeyler yaşanabilir.
Bu tür olayların yaşanmaması için eğitimciler ile birlikte ailelerinde çocuklarına iyi bir terbiye vermesi gerekir.