Mumtaz'er Türköne'den sarsıcı iddia
AK Parti'nin kapısına kilit vurmak için dava açılacak. Bu kez suçlama darbe tartışmaları olacak...
Bir süredir Ankara'da da kulaktan kulağa bu iddia dolaşıyor. Muhafazakar medya bu iddiayı dillendirmeye başladı...
AK Parti'ye yeni kapatma davası açılacak...
Bu kez neden "laiklik karşıtlığı" da olmayacak...
Peki yeni dava neden gelecek?
Zaman yazarı Mümtaz'er Türköne'nin iddiasına göre "darbe"den açılacak.
BÜLENT ARINÇ'IN TEHDİTİ
Türköne'ye göre Bülent Arınç'ın "Ben olsam hadin seçime" derdim sözü bu kapatma davasına istinaden bir tehdit...
Şöyle yazıyor bu konuda;
"Bülent Arınç'ın sandık tehdidi, halkın hata yapmayacağını herkes bildiği için çok etkili. Bu tehdit, bir yargı komplosu ile AK Parti'nin kapısına kilit vurmayı da engelleyecek kadar güçlü."
YENİ DAVANIN DAYANAĞI; DARBE
Köşe yazısındaki o bölüm şöyle;
"Yeni bir kapatma davası ile AK Parti kapatılırsa, bu işten sadece AK Parti'yi kapatanlar zararlı çıkar. Bu seferki dava "laiklik karşıtı fiillerin odağı" olmak suçlamasından farklı bir gerekçeye oturacak. "Laiklik karşıtlığı", AK Parti muhaliflerinin siyasî desteğini alacak bir suçlama idi.
Bu seferki doğrudan darbe tartışmalarına dayanacak. Darbe tartışmalarının yoğunluk kazandığı ve darbecilerin ipliğinin tel tel pazara döküldüğü, darbe planlarının işporta tezgâhına indiği bir Türkiye'de, AK Parti'ye karşı açılacak bir dava sadece darbecilere rahat bir nefes aldırır. Peki sonucu ne olur? Darbecilerin sevinci kursaklarında kalır. Çünkü bu hatayı halk sandıkta misliyle düzeltir.
Ayrıca açılacak davanın hukukî dayanağı çok zayıf. Çünkü dava AK Parti'ye değil, doğrudan hükümete karşı açılmış olacak. Çünkü suçlamaların tamamı hükümet icraatlarından çıkan sonuçlar. O zaman başsavcıya sormazlar mı? İdare'nin eylem ve işlemlerinin hukuka aykırılığının görüleceği yer Anayasa Mahkemesi değil, idarî yargı değil mi?