Son dünlerde üzerinde en fazla konuşulan konulardan biri Başbakan hakkında Ergun Poyraz tarafından yazılan Musanın Çocukları:Tayyip ve Emine isimli kitap. Özellikle de Başbakan bu kitap hakkında TUSİAD la yapılan toplantıda konuşunca kitap tavan yaptı. Başbakan bununla da kalmadı bazı gazetelere açıklamalarda bulundu.

"Buyrun benimle ilgili şimdi kitaplar yazılıyor. Yahudi deniliyor, kimisi Rum diyor, kimisi Musa'nın çocuğu diyor. Arkadaşım Abdullah Bey için Musa'nın Gülü deniliyor."( Hurriyet- 23 Mayis 2007)

Başbakan bununla da yetinmedi ve ailesi ve kökeni konusunda çarpıcı iddialar ve bilgiler veren bu kitapla ilgili olarak, Ankara 19. Asliye Hukuk mahkemesinde, " kitabın toplatılması ve yayınin durdurulması" icin dava acti. Bu tablo son derece manalı geliyor. Her yazı ve karikatör için tazminat davası açan Başbakan bu sefer böyle davranmadı. Tazminat talebi yok. Sanki duyulmasın gibi bir ruh hali oluşmuş.

Kitabı zaten piyasada pek bulamıyordunuz. Her baskı görünmez eller tarafından toplatı veriyordu. En son bilğiye göre Ankara 19. Asliye Hukuk, Erdogan tarafindan acilan bu davayi ret etti. Çünkü kısa bir süre once Basbakanin danışmanı ve basın sözcüsü Akif Beki'nin de yayınlanmış böyle bir kitabı vardı. Edoganın Harfleri. O kitapta Erdogan'in Musa'nin soyundan geldigi ima ediliyor ve benzerlikler sıralanıyordu. Bir islamcı için ne kadar önemli özellikler. Mukayese edildiğiniz İslamın dört büyük peygamberinden biri. Yani sizi bir peygamberle mukayese edebiliyorlar. Kitap, yayımlandığında Kanal 7'de gazetecilik yapmakta olan Beki'nin bu eserinden sonra basın sözcülüğüne atandığı da uzun zaman konuşulmuştu.

Beki bu kitabında daha başka benzetmelerde yapıyordu. Mesela Mehdi örneği gibi. Mehdi" örneğini vererek kurtarıcı inanışını anlatan Beki, Erdoğan'ın siyasi öyküsünü bu inanışın sembolleri üzerinden şöyle özetliyor:"Göklerden beklenen kurtarıcı insanların arasından zuhur etti. Göksel değil dünyevi bir kurtarıcı, bir siyasi lider olarak. Mucizelerle gönderilen göksel bir varlık yerine oylarla sandıktan çıkarılan bir kurtarıcı. Büyük bir kitlenin umudu. Seçilmiş biri ama, seçmenleri tarafından..."

Basbakan Erdogan, sözcüsü Beki yazınca "Musa soyundan "olmakla gurur duyuyor da Ergun Poyraz yazınca niye mahkemeye veriyor onu anlaşılabilmiş değil.

Bekiye göre böyle çok olan benzerliklere rağmen bana göre bazı sıkıntılarda yok değil. Birine benzemek ayrıdır. Onun gibi hatta ondan olmak ayrı. Başbakan bir konuşmasında “ ben Türk asıllıyım eşimse Arap” demişti. Beki’den sonra Poyrazda bu sözleri tekzip ediyor. Hatta nufüs kayıtlarını vererek. Bence Poyrazın mahkemeye verilmesi sebebi de bu.

Aslında bir Başbakan için ölçü kimin çocuğu olduğu iddiası olmamalıdır. Ölçü başarı olmalıdır. Ölçü gösterdiği performans olmalıdır. Ölçü vatandaşın cebine konan para olmalıdır. Beş bin dolarları geçtiği iddia edilen gelire rağmen halkın cebindeki, bankadaki para ölçü olmalıdır. İktidarlar için övünme gerekçesi de bu olmalıdır. Babalar gibi devletin kurumlarını satmak, Galataportlar, Türk Telekom sıkıntıları, tartışmaları olmamalıdır. Son beş yılda yeni dolar milyarderleri ortaya çıkan bu ülkede emek yogun çalışanların haklarının nasıl ellerinden alındığı tartışılmamalıdır. Son ekonomik açıklamalara göre bu ülkede yedi tane yeni dolar milyarderi ortaya çıkmış. Bu ülkede yatırım yoksa bu milyarderler nereden....

İşte o zaman hakkınızda kimse böyle kitaplar yazmak durumunda kalamaz. AKP ikitidarlarında kimlerin zengin olduğu tartışılmayacak kadar başarılı olsalardı bence bu tarz kitaplarında anlamı olmaz, yazılara konu teşkil etmezdi.