Nazlı Ilıcak komplo sahiplerini buldu
Halk TV'nin satışına ayak direyen Deniz Baykal'a karşı Soner Yalçın ve CHP içinden birilerinin komplo kurduğu iddia ediliyor
Deniz Baykal'ın İklim Bayraktar'ı taciz ettiği iddiası komploysa arkasında kimler var? Kamuoyu bu sorunun cevabını ararken, Sabah Yazarı Nazlı Ilıcak, CHP içini ve Soner Yalçın'ı işaret edip bu yöndeki bilgi ve belgeleri köşesine taşıdı.
Baykal'ın taciz iddiasını duyduğu halde haber vermeyen Kılıçdaroğlu'na sitemi ve Kılıçdaroğlu'nun "bir tek Antalya'da oyumuz düşük" açıklaması tesadüf mü? Ilıcak'a göre bu gelişmeler Baykal ile yeni yönetim arasında var olan soğukluğun göstergeleri
Asıl kavganın Baykal'ın güdümündeki Halk TV'nin satışında yaşandığını savunan Ilıcak, Oda TV bilgisayarından çıkan belgeleri, CHP'nin eski liderine karşı bir tertibin nedeni olabileceğini söylüyor. Ilıcak'a kulak veriyoruz.
"Çünkü ortada, bir de Halk TV'nin Baykal'dan alınıp, Oda TV'ye verilmesi konusu var. Ergun Babahan, bununla ilgili bazı bilgileri okurlarıyla paylaşmış: "Halk TV, CHP'nin il ve ilçe teşkilâtları üzerinde müthiş etkili bir kanal ve Baykal'ın son sığınağı. Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin ikilisi, Baykal'ı bu güçten mahrum etmek ve hatta seçimde milletvekili adayı olmasının önünü kesmek için bir plan yapıyor. Soner Yalçın devreye sokuluyor. Yalçın, CHP yönetiminden bağımsız bir görünümle, Baykal'a gidip kanala talip oluyor. Bu arada Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, kanal çalışanlarına aylarca maaş ödemeyerek, bu kanaldan kurtulalım atmosferinin yaratılmasına destek oluyor." (10 Mart 2011-Star)
Duyumlarımıza göre, Soner Yalçın, para konusunda rahat davranıyor. Yani, "öderiz, teminat mektubu veririz" gibi etini budunu aşan tekliflere hemen "evet" diyor. Baykal, bu teklifin arkasında CHP'nin yeni yönetimi olduğunu düşünerek Soner Yalçın'ı reddediyor.
Gelelim, Oda TV'nin bilgisayarından çıkan bir başka belgeye...
Birinci adım: Kılıçdaroğlu'nun, "Bu kanalı, daha iyi bir yönetime devrederek, en kısa sürede partiye yük olmaktan çıkartacak şekilde organize edeceğiz ve bu haliyle de destek vermeyeceğiz. Kapanırsa kapansın" demek suretiyle Baykal'ı ikna etmeye çalışmasıdır.
İkinci adım: Birinci şık olmuyorsa, görüntüdeki hisse sahiplerini tek tek çağırıp, "Borçlar üstünüze kalıyor; sizi kurtarabiliriz" deyip, en az 3'ünü hisse devrine zorlamak. Bu arada, biz, başka isimler vereceğiz ki, devir direkt bizde görünmesin.
Üçüncü adım: Seçime kadar 6 aylık bir kiralama anlaşması da yapılabilir. AKP'yi bombalayıp, CHP'yi yükseltecek bir kampanya yürütürüz. Gene Oda TV'de ele geçen bir başka not da bu alışverişle ilgili: "Halk TV'nin satışında Kılıçdaroğlu istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2. Gürsel bize yakın. Halk TV için çabalıyor. Görüşmeler olumlu. Kılıçdaroğlu seçimden önce bu iş bitsin dedi."
Bütün bu gelişmeler, Baykal'a karşı bir tertip görüntüsü veriyor. Tabii, Kılıçdaroğlu'nu etkileyecek olaylar da gündeme gelebilirdi. CHP ucuz atlattı diyoruz ama tortusu kaldı."
Baykal'ın taciz iddiasını duyduğu halde haber vermeyen Kılıçdaroğlu'na sitemi ve Kılıçdaroğlu'nun "bir tek Antalya'da oyumuz düşük" açıklaması tesadüf mü? Ilıcak'a göre bu gelişmeler Baykal ile yeni yönetim arasında var olan soğukluğun göstergeleri
Asıl kavganın Baykal'ın güdümündeki Halk TV'nin satışında yaşandığını savunan Ilıcak, Oda TV bilgisayarından çıkan belgeleri, CHP'nin eski liderine karşı bir tertibin nedeni olabileceğini söylüyor. Ilıcak'a kulak veriyoruz.
"Çünkü ortada, bir de Halk TV'nin Baykal'dan alınıp, Oda TV'ye verilmesi konusu var. Ergun Babahan, bununla ilgili bazı bilgileri okurlarıyla paylaşmış: "Halk TV, CHP'nin il ve ilçe teşkilâtları üzerinde müthiş etkili bir kanal ve Baykal'ın son sığınağı. Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin ikilisi, Baykal'ı bu güçten mahrum etmek ve hatta seçimde milletvekili adayı olmasının önünü kesmek için bir plan yapıyor. Soner Yalçın devreye sokuluyor. Yalçın, CHP yönetiminden bağımsız bir görünümle, Baykal'a gidip kanala talip oluyor. Bu arada Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, kanal çalışanlarına aylarca maaş ödemeyerek, bu kanaldan kurtulalım atmosferinin yaratılmasına destek oluyor." (10 Mart 2011-Star)
Duyumlarımıza göre, Soner Yalçın, para konusunda rahat davranıyor. Yani, "öderiz, teminat mektubu veririz" gibi etini budunu aşan tekliflere hemen "evet" diyor. Baykal, bu teklifin arkasında CHP'nin yeni yönetimi olduğunu düşünerek Soner Yalçın'ı reddediyor.
Gelelim, Oda TV'nin bilgisayarından çıkan bir başka belgeye...
Birinci adım: Kılıçdaroğlu'nun, "Bu kanalı, daha iyi bir yönetime devrederek, en kısa sürede partiye yük olmaktan çıkartacak şekilde organize edeceğiz ve bu haliyle de destek vermeyeceğiz. Kapanırsa kapansın" demek suretiyle Baykal'ı ikna etmeye çalışmasıdır.
İkinci adım: Birinci şık olmuyorsa, görüntüdeki hisse sahiplerini tek tek çağırıp, "Borçlar üstünüze kalıyor; sizi kurtarabiliriz" deyip, en az 3'ünü hisse devrine zorlamak. Bu arada, biz, başka isimler vereceğiz ki, devir direkt bizde görünmesin.
Üçüncü adım: Seçime kadar 6 aylık bir kiralama anlaşması da yapılabilir. AKP'yi bombalayıp, CHP'yi yükseltecek bir kampanya yürütürüz. Gene Oda TV'de ele geçen bir başka not da bu alışverişle ilgili: "Halk TV'nin satışında Kılıçdaroğlu istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2. Gürsel bize yakın. Halk TV için çabalıyor. Görüşmeler olumlu. Kılıçdaroğlu seçimden önce bu iş bitsin dedi."
Bütün bu gelişmeler, Baykal'a karşı bir tertip görüntüsü veriyor. Tabii, Kılıçdaroğlu'nu etkileyecek olaylar da gündeme gelebilirdi. CHP ucuz atlattı diyoruz ama tortusu kaldı."