Saffet Yurtsever
Nice bayramlara
Bayramlar birlik ve beraberliğimizin, kardeşlik ve yardımlaşmanın sağlandığı mübarek günlerdir. Küsler, dargınlar barışır. Hatalar telafi edilir. Kalpler formatlanır.
Bayramlar yeniden kulluk heyecanlarını yaşama, kötü duygulardan arınma, affedici olma vesilesidir.
Resûlullah Efendimiz(sav)’in Medine’ye hicretlerinde, Medinelilerin eğlenip neşelendiği Medinelilere özgü, cahiliye izleri taşıyan iki bayramları mevcuttu.
Efendimiz(sav), bu bayramların yerine bütün Müslümanların sevinip eğleneceği İslâm’ın iki bayramını onlara müjdeledi.
“Allah-u Teâlâ size, kutladığınız bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan-ı Şerif Bayramı ile Kurban Bayramını hediye etti”
Bu bayramda teslimiyetin, samimiyetin, ihlâsla kulluk bilincine varmanın ve canını Cennet karşılığında satmanın hazzı yaşanır.
Dualar ailenin fertlerinden başlayarak bütün İslâm âlemi için yapılır.
Bayramlar, çocuklara da güzel hatıralar bırakır.
Küsler, dargın ve kırgın olanlar barışır dedik. Zira bir Hadis-i Şerif’de buyruldu ki:
“Din kardeşiyle üç günden fazla küs kalmak caiz değildir. Üç gün sonra, onunla karşılaşırsa, ona selâm verip kendisinin hatırını sormalıdır. O kimse selâmını alırsa, birlikte sevaba ortak olurlar. Selâmı almayan günâha girer. Selâm veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.”
Eski bayramların tadı damağımızda, hatıraları da hafızalarımızda duruyor. Şimdi ise küçük küçük aileler haline geldik, parçalandık, bölündük. Kimsenin kimseden, komşunun komşudan haberi olmaz hâle geldik. Aynı binada aylarca, yıllarca beraber oturan insanların birbirlerini tanımadıkları gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Modern, lüks, şatafatlı hücrelerde, gösterişli arabalarda, dünya sürgünündeyiz. İsraf denizinde yüzüyoruz. Büyük şehirlerde, birbirinden habersiz yaşayan ölüler gibiyiz. Beyinleri iğdiş edilmiş, ruhsuz robotlar halinde, dünyevî heva ve heveslerin peşinde ömür törpülüyoruz.
Hiç değilse bu bayramları birer fırsat bilip bu kopuklukları, çarpıklıkları, yozlaşmaları, öz değerlerinden uzaklaşmaları birazcık olsun sorgulamaya; kendimizle hesaplaşmaya, yanlışlarımızı telafi etmeye, eğrilerimizi düzeltmeye uğraşalım. Küçükler gelmiyorsa büyükler onların ayağına gitsinler, anneler babalar çocuklarını, torunlarını ziyaret etsinler, bayramı bayram etsinler.
Bayramlarımızı, kulluk ve hesap günü idraki içerisinde geçirelim. Kurbanlarımızı Allah(cc) için keselim. Hayatın gerçek anlamını, yaratılış gayemizi daha güzel anlamak ve daha güzel yaşamak, daha güzel anlatmak şuuruyla bir bayram yapalım. Bayramlaşmalarımızda güzel nasihatler, faydalı sohbetler ederek, geçmişteki güzel hatıralarımızı anlatarak gelecek nesillere bir maya çalma gayreti içinde olalım.
Bu mübarek günlerde, dünyanın dört bir yanında kâfirlerin ve zâlimlerin tasallutlarında inim inim inleyen, bir yudum suya bir lokma ekmeğe hasret kalan kardeşlerimizi de unutmayalım. Rabb(cc)’imiz Kurban Bayramı vesilesi ile İslâm âlemine ve insanlığa barış, birlik, dirlik, kardeşlik ve güzellikler ihsan eylesin. Yüce Allah(cc), kulluktan ve Rasulü(sav)’ne ümmetlikten aldığımız izzet ve şerefimizi yeniden bize lütfeylesin.
Milletimiz artık salyangoz satıcılarının tuzaklarını anlama ve gerekli tedbirleri alma ferasetini yeniden kazansın.
Bugün Suriye, Mısır, Gazze, Tunus, Libya, Irak, Somali ve Arakan başta olmak üzere, tüm dünyada yaşanan acı ve sıkıntıların bir an önce son bulması; ailemizde, mahallemizde, şehrimizde, ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada huzur, barış ve kardeşliğin hâkim olması duasıyla bayramınızı tebrik ediyorum. Bu vesileyle İslâm âlemine ve insanlığa huzur, saadet, selamet ve hayırlar getirmesini Rabbimiz(cc)’den istiyorum.
Nice bayramlara…