Oğul, mesaj ve koramiral

Oğul, mesaj ve koramiral

Taraf Yazarı Ahmet Altan, köşesinden BDP Milletvekili Sırrı Sakık'a baş sağlığı diledi...

Sırrı Sakık’ın oğlunun öldüğünü duyduğumda çok üzüldüm.

Böyle bir acı karşısında söylenebilecek çok fazla söz yok.

Sabır ve metanet dilemekten başka elden bir şey gelmiyor.

Bu acının pek tesellisi olmaz ama bir baba için olabilecek tek teselli de belki acısının paylaşıldığını bilmektir.

Sakık’ın acısını paylaşacak çok sayıda dostu olduğunu bilmek onun dostlarının da tek tesellisi.

BDP’nin en demokrat milletvekillerinden olan Sakık’ın büyük bir keder yaşadığı günde Twitter’da çok düşmanca, çok insafsız mesajlar yayınlanmış.

Dayanamayıp “ayıptır” diyen Tufan Türenç’in Hürriyet internet sitesindeki yazısından öğrendim ben de.

Bu nasıl bir kin?

Bir insan, bir insana nasıl “evladının ölümüne sevinecek” kadar düşman olabilir?

Ölüm karşısında bile insanca duygulara sahip olamayacak kadar çıldırdı mı bu toplum?

Bu kadar hastalandı mı? 

“Savaşların en kötüsü iç savaştır” derler, doğruymuş, toplumun bütünü olmasa da bir kesimi insanlığını kaybediyor.

Bir insanın evladını kaybetmesine sevinenler her şeyi yapabilir, öyle birinin hiçbir inancı, kutsalı, ilkesi kalmamış demektir.

Zekâyı, aklı, mantığı, duyguyu yok edip geçen bir kin histerisi yaşıyor toplumun bir kesimi, Türklerde de Kürtlerde de var bunlardan, ruhları ölmüş, duyguları iltihaplanmış insanlar bunlar, her kötülüğü yapabilirler bence.

Çocuğunu savaşta kaybeden Kürt ve Türk annelerle babalar bile “kimse evladını kaybetmesin böyle” diye ağıt yakarken, Twitter’da o mesajları insanlar nasıl yazabiliyorlar?

Kürt ve Türk siyasetçilerin toplumda böyle insanlar yaşadığını iyi bilmesi, söyledikleri sözlerin bu insanları nasıl etkileyeceğini iyi tartması gerekiyor, evlat acısı karşısında bile susmayan katil ruhlar dolaşıyor toplumun içinde.