M. Ali Köseoğlu
Ömer Dinçer de Konyalı ben de!
Biz yazdıkça ‘idrak yolları iltihaplı’ bazıları ‘olanı’ olduğu gibi göstermemizden rahatsız…
Önceki akşam Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara-Konya Hızlı Tren hattını birleştirdi…
Bunlar/l/a seviniyorum…
Sevinmeyeyim mi?
17 Aralık’ta Başbakan Erdoğan Hızlı Tren’le Konya’ya gelirdi, gelmezdi beni çok ilgilendirmiyor.
O işin magazin tarafı…
Beni ilgilendiren şey, gelecek yıl bu trenin yolcu taşımaya başlayacağı ve bununla ilgili adımların atılıyor olması…
Konya-Ankara ulaşımının kavuşacağı hıza seviniyorum…
Sadece Konya-Ankara mı?
Konya-Eskişehir… Konya-Bilecik… Konya-Bursa… Ve nihayet Konya-İstanbul…
Konya’nın ‘dünyaya’ daha yakın olması için atılan adımları görerek seviniyorum.
Sevinmeyeyim mi?
Konya’nın nereden nereye geldiğini görmemiz için ‘idrak’ sahibi olmaktan başka bir haslete de gerek yok.
Yok, demişken… Lazım gelen başka şey yok mu?
Elbette var…
Bu ‘lazımları’ halletmenin yolu da Konya’nın kendisiyle ilgili…
GELİŞEN KENTLER ZİRVESİ
Daha önce ‘güzel işler’ başlığı altında duyurduğum önemli organizasyon, Gelişen Kentler Zirvesi dün başladı…
Bu program vesilesiyle Vali Aydın Nezih Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, genel müdürler, daire başkanları ve pek çok dostumuzla selamlaşma ve konuşma fırsatı buldum.
Karaman Belediye Başkanı Kamil Uğurlu’nun, Konya’yla birlikte yakalanılan hareketlilikten pay alma gayretini ayaküstü sohbetimizde daha iyi fark ettim…
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’la da Selçuklu’ya kazandırılacak sürpriz Kültür Merkezi’nin özellikleri hakkında ‘zirve arası’ sohbetimiz oldu… Başkan ‘kongre merkezi’ özelliğini de taşıyacak merkez için proje yarışması açacaklarını anlattı. Bu da Gelişen Kentler Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Konya’ya yakışır bir başka projeydi.
Zirveye komşu şehirlerin valileri, belediye başkanları ya da temsilcileri de katılmışlardı. Meram Belediyesi eski Başkanı Refik Tuzcuoğlu da Kayseri’den gelmişti mesela… Onunla konuşmamızda Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin de programa katılmayı planladığını ama son anda başka bir program dolayısıyla gelemediğini anlattı. Ben de “Bu zirvelerin 3.’sünü de Kayseri’de yaparsınız” diyerek yol açtım.
Bütün bunlar bir yana, Tahir Akyürek’in belediye başkanlığı öncesinde sıklıkla kullandığı ‘yaşanabilir şehirler sıralaması’nda epey yol aldığımızı düşündüm… Akyürek, ‘avantajımız, birlik ve beraberliğimiz’ derken hiç kuşkusuz o salonda Meram, Selçuklu, Karatay belediye başkanlarının da bulunuyor olması anlamlıydı.
Doğrusu İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal bile bu ‘birlikteliğe’ katkı sağlayacak fotoğraf karesinde yerini almıştı…
GYODER önderliğindeki bu buluşmada yatırımcılara ‘Konya fırsatı’ enine boyuna anlatıldı, anlatılıyor.
Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in konuşması da oldukça hazırlıklı bir konuşmaydı.
Bir yandan Konya’nın ‘elde varları’nı anlatan Bakan Dinçer, diğer yandan yapılması gerekenlere dair önemli mesajlar verdi. Dedi ki:
Konya firmalarının ürünlerini sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde görebiliyoruz. Öyleyse, bu sağlam zemin üzerine Konya’nın geleceği ile ilgili tasarımı temel olarak alabiliriz. Konya’da 80’e yakın farklı sektör bulunuyor. Bu, kriz dönemlerinde yararlı olabilir. Ancak bu sektörler içinde uluslararası alanda rekabet gücü sağlayacak alanların seçilmesi gerekmektedir.
Bakan sözlerini bitirirken “Konya benim bir şehrim” dedi önce… Sonra da sabah kahvaltısında “Doğanlar mahallesinden geçerken benden başka taşlanan var mı?” diye sorduğunu anlattı…
Demek ki Doğanlar’da taşlanmayan Konyalı olamıyor.
Bu kıstası sevdim.
Yazarınızın da Doğanlar’da taşlanmışlığı vardır, merak etmeyin.