Özkök'ten seçim yorumu..

Özkök'ten seçim yorumu..

Özkök: Seçim sonucu beni şaşırtmaz aksine utandırır

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde, seçime 5 gün kala seçim sonuçlarını değerlendirdi.. Özkök, 12 Haziran akşamı çıkacak sonucun kendisini şaşırtmayacağını aksine utandıracağını söyledi ve neden utanacağına dair 7 madde sıraladı..

İşte Özkök'ün o yazısı:

Geçen gün bir arkadaşım sordu:

"Seçimden şaşırtıcı bir sonuç çıkar mı?"

Cevabım şu oldu:
"Beni şaşırtan bir sonuç çıkmaz..."
"Yani" dedi...
Ona şöyle izah etmeye çalıştım.

BU SEÇİMDE:
Tarihimizde hiç görülmedik kadar belden aşağı vuruşlar yapıldı.
İnsanların özel hayatı delik deşik edildi; teşhir edildi.
İğrenç kasetleri imal eden, tedavüle sokanların değil, mağdurlarının ahlakı sorgulandı.
Ben ne yaptım?
O sırada Bodrum'daydım.
Kulağımda iPod vardı, vallahi duymadım.
Sadece kendimden utandım.

BU SEÇİMDE:
- Alevilere karşı en insafsız yargılar yapıldı, insanların inanç aidiyetleri teşhir edildi.
Ben ne yaptım?
O sırada Fenerbahçe soyunma odasındaydım.
"Şampiyooon" nakaratları kulağımı sağır etmişti.
Dışarıda ne olup bitiyor fark etmedim.
Sadece utandım.
* * *
BU SEÇİMDE:
- Bir işkadınımızın basit eleştirisi boğazına tıkıldı. Kendisine "Pornocu" bile dendi.
Ben ne yaptım?
O sırada Barcelona-Manchester United maçındaydım.
Öylesine güzel bir maç seyrediyordum ki, ilgilenemedim.
Tezahürattan sesim kısılmıştı; çıkıp bir şey diyemedim.
Sadece utandım.

BU SEÇİMDE:
- Yıllarını bu ülkenin kalkınmasına vermiş bir işadamının, arkadaş sohbetindeki basit bir seçim tahmini, sıradan bir geyik muhabbeti başına bela edildi.
"13 Haziran sabahı görürsün" anlamına gelen sözlerle tehdit edildi.
Ben ne yaptım?
O sırada Paris'te volta atıyordum.
İki kadeh şarap ruhumu da bedenimi de uyuşturmuştu; "Fransız kaldım".
Sadece utandım.
* * *
BU SEÇİMDE:
- Tanıdığım en "Mert" kadın gazetecilerden birine "Namert" dendi.
Bir başka gazeteciye de "Abbas yolcu" işareti verildi.
Ben ne yaptım?
O sırada heyecanlı bir polisiye film seyrediyordum; başımı bile kaldırmadım; filmin sonunu merak edince, ötekini kaçırdım.
Sadece utandım.

BU SEÇİMDE:
- Gösteri yapan kadınlara, "Kadın mıdır, kız mıdır" dendi; hayatını kaybedenlere "Birisi" dendi, "Önemli değil" dendi.
Ben ne yaptım?
Vallahi o sırada biri "Cambaza bak" demişti, ben de cambaza bakıyordum. Tabiatıyla görmedim.
Sadece utandım.

BU SEÇİMDE:
- Bir partinin seçim otobüsüne taşlarla sopalarla saldırıldı.
Ben ne yaptım?
O sırada hâlâ Barcelona-Manchester United maçından mest olmuş haldeydim.
Ötekileri göremeyince, haliyle bunu da göremedim.
Sadece utandım.

Arkadaşım anlamamış bir ifadeyle bakıyordu.
Tekrar "Yani hangi sonuç seni şaşırtmayacak" dedi.
"12 Haziran akşamı çıkacak sonuç beni şaşırtmaz. Sadece utandırır" dedim.
Yine anlamadı. "Boşveer; zaten siyasetten ne anlıyorum, ne de hazzediyorum" diyerek kesip attım.

Şimdi Kopenhag'dayım ve son 24 saatte memlekette kim bilir beni utandıracak daha neler olup bitmiştir.

Dönünce ilk işim, Oğuz Aral'ın o harika "Utanmaz Adam"ını okumak olacak.
Eski ciltlere öyle dalayım ki, olup biteni görmeyeyim, işitmeyeyim, konuşmayayım.

Hiç olmazsa komik bir bahanem olsun...