İmparatorluk  zamanında devrin Sadrazamlarından birisi ramazan ayında müsait zaman bulursa tebdili kıyafetle her hangi bir Camiye gider ,namazını cemaat arasında kılar namaz sonrası vaizin konuşmalarını dinlermiş sessir sedasız.

      Böyle bir ramazan günü bir camiye gider namazını bitirir bir kenara oturur. Kim olduğunu belli etmez. Görevli vaizin  konuşması bitince diğer cemaatin arasında  dışarı çıkarken Caminin oldukca yaşlı hocası Sadrazam hazretlerini yanlışlıkla bir arkadaşına benzetir ve sorar. Mürteza efendi  sevgili dostum nerelerdesin yahu çoktan beri seni görmez oldum nasılsın  der.

      Sadrazam hocanın  yanlışlığını fark etmiştir. Hiç sesini çıkarmaz  yanındaki zaptiyelerden birine seslenir yavaşca.Bir kese altın verilmesi için.

       Hoca efendi kese ile altını görünce sevinir ve seslenir.Benim tanıdığım Murtaza kese ile altın verecek birisi değildi  galiba sen başka bir Murtaza efendisin der.

       Bir başka Ramazan fıkrası daha

       Adamın birinin bir ineği varmış,ineğinin sütü ile kıt kanaat geçinip giderken  ramazanın ortamarında ineği hastalanır. Bakmış inek ölüp gidiyor. Allaha yalvarmaya başlar. Ve derki Yarabbi ineğimin hastalığını iyi edersen ramazan  çıkar çıkmaz  üç oruç tutacağım der ve bekler. İnek yavaş yavaş iyileşmeye başlar. Bayram sonu olur, orucun birisini tutar. İkinci gün  tekrar oruçlu  iken  inek aniden ölür.

      Allaha yalvarmaya başlar. Biraz düşünür sitem kabilinden Akşam iftar yaklaşırken  sıgarasını yakar  derince bir güzel çeker üfürür. Birkaç defa daha tekrarlar ve haşa havaya başını kaldırıp  sonra da  gıcık aldın değil mi  der ve ilave eder.

      Daha dur o ineği  gelecek kurbana da sayacağım…

       RAMAZAN  MANİLERİ

        Merhaba ey rmazan

        Andıkça Allahı an

        Mevlanın cemali ile

        Müşerref ol her zaman..

        ***

        İftarlarda aş olsam,

        Dosta arkadaş olsam.

        Geliviren ramazan

        Kanatlı bir kuş olsam..

        ***

        Ay doğmuş hilal gibi

        Kazancım helal gibi

        İftarımı açmışım

        Soğuk şerbet bal gibi.

         ***

        Kadifeden perdesin,

        Davulcum sen nerdesin.

        Beni erken uyandır

        Çok uzak bir yerdesin..

        ***

        Mevla’nın nimetleri

        Boldur ganimetleri

        İftarlık alacağım

         Doldurdum sepetleri.

        ***

        Kışlanın ayazına

        Baharına yazına

        Vakit yaklaşdı haydi

        Teravi namazına..