yazar-2
Refik Tuzcuoğlu ile birkaç saat…
Cumartesi akşamı Meram Belediyesi’nin yine bu belediyemize özgü bir çalışma mekanı olan Hanımlar Meclisi’ndeydik. Hanımlar Meclisi’nde bu kez hanımlar yoktu, biz yani Memleket kadrosu vardık.
Refik Tuzcuoğlu’nun bizden önce meclis üyelerine, mekanın sahibi hanımlara ve parti yönetim kurulu ile partinin alt kollarına yaptığını sandığımız 2006 faaliyetlerini hem Başkan’dan dinledik hem de beyaz perdede izledik.
Doğal olarak hazırlıklı olan Tuzcuoğlu, neler yaptığını ve yapacak olduğunu biliyor olmanın rahatlığıyla vakit kaybetmeden başlattı sunumu. Toplantının girişi ve gelişmesi bu sunum oldu, sonucu ise yazarımız Mustafa Azılıoğlu’nun ülke gündemiyle ilgili soruları ve Tuzcuoğlu’nun Hrant Dink cinayetiyle ilgili, basmakalıp söylenebileceklerin aksine, meseleyi Osmanlı’nın son dönemlerine ve Ermeni Diasporası’na kadar götüren derin analizleri getirdi.
Ben okurlarımıza bu sunumun ayrıntılarını, faaliyet raporlarındaki maliyet hesaplarını aktarmaktan ziyade, Tuzcuoğlu’nun belediyecilik anlayışını şekillendiren ana fikre ve gerçekten tartışılmasını istediğim modele dikkat çekmek isterim.
Meram için ilginç çalışma yöntemlerine sahip olduğunu gördüğüm Tuzcuoğlu’nun belediyecilik anlayışına model seçtiği belediyeyi merak ederken, kendisi “Kayseri” modelinden ve Kayseri’nin ortasından Kızılırmak’ı geçirecek bir proje üzerinde çalışan efsane başkan Mehmet Özhaseki’nin “tüccar” belediyecilik stratejilerinden söz edince, başkanın niyetini çok iyi anlamış olduk. Başkan, Avrupa şehirlerinden önce Türkiye’de Kayseri modelini inceliyor.
O, kendisini sınırlayan faktörlerin başında gelen “tarımsal alanlar”dan, Kozağaç bölgesinde açtığı modern yapılaşma koridoruyla kurtulmayı başarmış. Başkan’ın “çarpık yapılaşma”yı hazırlattığı avan projeleriyle ortadan kaldıracağına inandıran hazırlığı, kısa vadede olmasa da gelecek 5 yılda Meram’ın çehresinin değişeceğine bizi inandırdı.
Yakın zamana kadar taş fantezisi olduğu kamuoyunda dillendirilmeye başlanan Başkan’ın “andezit”le ilgili ortaya koydukları, “Tüccar belediyeciliği” paralelinde Konya’nın ne ölçüde büyük kazanımlara sahip olduğunu gösteriyordu.
Tarihi ve kültürel geçmişimizi anılarda bırakan Kentsel Dönüşüm Projeleri’nden hoşlanmamakla birlikte, Yenice ve İsa Efendi mahallelerini “Kentsel Dönüşüm” içine alan projenin ne kadar gerekli olduğunu, uydudan çekilen fotoğraflardaki çarpık yapılaşma görüntülerini gördükten sonra anladım.
Diğer taraftan gördük ki, “Kentsel Dönüşüm” Karatay’ın tarihi dokusuna dokunursa “kötü”, Meram’daki çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırırsa “iyi”ymiş.
“Tüccar belediyeciliği”ne kafayı takan bu adamı, iyi izleyin. Belediye Başkanı olduğu ilçeye Kayseri Belediye Başkanı’nın yaptığı gibi yakında japon ayvası dikerse sakın şaşırmayın… Meram bence böyle giderse Kayseri’yle yarışacak…
***
ASKON FOTOĞRAFI, ÇOK KÖTÜ!
ASKON Konya Şube Başkanı Ali Sarı’nın ilk kez bir basın toplantısına katıldım. ASKON’un siyasi çizgisi ve ekonomimize bakış açısı hakkında bilgi sahibiyiz. Ama dikkatimizi çeken Başkan’ın 2006 Türkiye fotoğrafı ile ilgili neler söyleyeceğiydi. Gidince gördüm ki, ASKON’a göre Türkiye ekonomisi gerçekten çok kötüymüş. Onu da yarın yazalım…