Seyit Küçükbezirci

Seyit Küçükbezirci

“RESMEN” HOŞ GELDİN, “F” TİPİ “TÜRK KLAVYESİ”

“Tarihi Ticaret Lisesi’nin ikinci katı… Merdivenlerden çıkıp sola dönülünce uzayıp giden koridorun en son odası; “Daktilografi Sınıfı”…

Hepimiz ondört yaş civarındayız. Takvimler 1956’yı gösteriyor… Öğrenci sayısı kadar daktilo, özel “daktilo masası” var. Herkesin daktilosu belli, üstüne kayıtlı.

Yerlerimizi alıyoruz… “Muallim Bey” Nuri Oturanç ön tarafta, ayakta, yüzü bize dönük, ellerini ileri uzatılmış… Hepimizin elleri de öyle…

Daktilo yazmaya başlamadan önce “ısınma idmanı” yapılacak.

“Muallim Bey” Nuri Oturaç sol elinin küçük parmağını havalara vuruyor, “U” diyor, sonra ikinci parmak “İ” diyor, sonra üçüncü parmak “E” diyor; dördüncü parmakla “A” diyor… İkinci elimiz işaret parmağı ile “K” diyoruz vuruyoruz hep bir ağızdan.

K, M, L, Y” …

Bunlar “F klavye”nin, alttan ikinci “Ana sırası”…

“Isınma idmanı” bitti…”Muallim Bey” yazılacak metni dağıtıyor, herkese. Ellerimiz “U, İ, E, A” nın ve “ K, M, L, Y” nin üstünde... Parmaklarımız harflere vururken ana sıra bunlar olacak; parmaklar yukarıdaki ve aşağıdaki harflere buradan kalkıp vuracak, sonra geri dönecek..” Ara çubuğu”nu da “başparmaklar” dokunacak....

- Başlarımız sola dönük, gözlerimiz yazacağımız metinde; daktiloya bakmak yok. Zaten baksanız ne olacak; harflerin üstü teneke şapkalarla örtülmüş. Parmaklarınız siz bakmadan bilecek her harfin yerini, rakamların yerini, noktalama işaretlerinin yerini.

“UÇAN PARMAKLAR”LA DAKİKADA, YANLIŞSIZ, ÜÇYÜZ VURUŞ..

“ Bakmadan on parmak “yazıyoruz;” Sür'at yarışları” yapıyoruz, ” Yüksek Sür'at Yarışmaları “yapıyoruz, “Yanlışsız Temiz Yazı Yarışmaları” yapıyoruz. Sadece bir harfi kullanarak, kâğıda çizilmiş vazo, manzara, asker tabloları yapıyoruz. Daktilon ile Atatürk portreleri yapıyoruz.. “Uçan Parmaklar” çıkıyor, Türkiye'den; “ Dünya Daktilografi Şampiyonluğu” alıp getiriyorlar, Türkiye'ye. Hem birinciliği, ikinciliği, üçüncülüğü...

- Bize, Ticaret Lisesi'nin orta kısmında, ikinci sınıfta, ” Türk Klavyesi”ne geçilmeden önce, İngiliz Klavyesi”ni öğrettiler. Onda da usta olduk; sonra “F Klavye” Ticaret Liseleri'nde mecburi oldu.Onu da öğrendik.1950'li 1960'lı yıllardan mezun olan herkes bilir “F Tipi Türk Klavyesi”ni...

ELLİYEDİ YIL SAKLANAN DERGİ..

1955'te İhsan Yener başkanlığında bir ekip “ F Klavye” buluşunu gerçekleştirir... Bizi Ticaret Lisesi orta kısmında hemen yeni “ Türk Klavyesi”ne geçirirler...”Muallim Bey Nuri Oturanç” “ F Klavye”yi öğretirken bir dergi yayınlanır, “Daktilografi” üstüne. Bütün sınıfı Mart 1956'da “ Sekreter Daktilografi” Dergisi'ne abone kaydettirir. Gelen her sayıyı ezberler gibi okuruz, uygularız.

Masamın üstünde tam takım” Sekreter Daktilograf Dergisi”.. Eksiksiz bir cilt.

“ Sekreter Daktilograf”ın Nisan 1957'ye kadar bütün sayılar var; o zamanlar ciltletmişim. Düşünün lütfen 57 yıldır saklıyorum.

“ F Klavye”, diğer adı ile, dünyanın kabul ettiği adı ile “Türk Klavyesi” hakkında kısacık bir bilgi, vermeliyim..”- F Klavye 1955'te İhsan Yener tarafından Türk Dil Kurumu'ndaki 30 bin kelimenin harf dizilimlerinin istatistiksel hesaplaması sonucu, sesli harfler solda, sessizleri sağsa bırakacak ve daktilo yazarken parmağı yormayacak şekilde tasarlanmış bir tuş kombinasyonudur.”

“F KLAVYE”, “TÜRK KLAVYESİ” İÇİN “MİLLİ” BİR KARAR..

Geçen hafta, Memleket Gazetesi ve yerel/ulusal bütün gazetelerde, ” F Klavye” hakkında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın genelge haberi yayınlandı.

Haber şöyle:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yayımladığı genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarında F klavye kullanılması talimatını vererek, kamu kurum ve kuruluşlarında 2017 yılsonuna kadar F klavyeye dönüştürülmesinin sağlanacağını bildirdi. Günümüzde birçok ülke tarafından kendi dillerinin özelliklerine uygun çeşitli harf ve sembol yerleşim düzenine sahip klavyeler geliştirilmiş, ülkemizde de Milli Eğitim Bakanlığı öncülüğünde başlatılan çalışmalar sonucunda, Türk dili alfabesinin özelliklerine uygun ve hızlı yazmaya elverişli bir tasarıma sahip bulunan F klavye düzeni oluşturulmuştur” denildi.

“BUGÜNDEN İTİBAREN ALINAN TÜM KLAVYELER F KLAVYE OLACAK”

Türkiye'de tüm kurum ve kuruluşlarının 2017 yılsonuna kadar F klavyeye geçişin sağlanacağının belirtildiği Başbakan Erdoğan .” Yazım kolaylığı ve verimliliği bakımından F klavyenin getirdiği avantajlardan yararlanılması ve ülkemizde F klavye kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla, tüm kamu ve kuruluşlarında, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından hazırlanan TS 2117 “Alfasayısal Türkçe Klavyelerin Yerleşim Düzeni” standardına uygun F klavyeye kademeli olarak geçiş sağlanacaktır. Bu çerçevede; Kamu kurum ve kuruluşlarınca genelgenin yayımından itibaren, alım süreci başlatılmış olanlar dışında temin edilecek tüm bilgisayarların F klavyeli olması ve halen kullanımında olanların da 2017 yılsonuna kadar F klavyeye dönüştürülmesi sağlanacaktır” ifadelerine yer verdi.

“F KLAVYE, Q KLAVYEYE KARŞI 5 KAT DAHA FAZLA HIZ YAPIYOR”

Yalçın Bayer de, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde, ” F Klavye, Q'ya Karşı 5 Kat Daha Hız Yapıyor” başlığı ile konuya giriyor, şunları yazıyor:

“CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar bir F klavyesi gönüllüsü... Dün yaptığı bir açıklama ile Başbakanlığın F klavyenin kamuda zorunlu tutulmasına ilişkin genelgesi konusunda bir açıklama yaptı.”

“ Acar, kararı gecikmiş ancak doğru bir adım olarak değerlendirdi. F klavyenin Türkçeye en uygun dizilişte olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını, Türk yarışmacıların 'on parmakla, bakmadan yazma metodunda Dünya Daktilografi' yarışmalarında çok sayıda şampiyonluk kazandığına dikkat çeken Acar “F klavye ile yapılan yazışmaların, Q klavyeye göre ortalama beş kat, yabancı dille yapılan yazışmalara göre ise iki kat daha hızlı olduğu uzmanlarca belirtilmektedir. Çok önemli avantajlar sağlaması ve çıkmamış, Q klavyenin yaygınlaşmasına seyirci kalmıştır” diye konuştu.

“NUR İÇİNDE YAT “MUALLİM BEY NURİ OTURANÇ”

Bizden öncekiler de, 1954-1960 arası altı yıl Ticaret Lisesi'nde okuyan bizler de bizden sonraki binlerce “Ticaretli”de daktiloyu ve “Mal Bilgisi Derslerini”ni “Muallim Bey Nuri Oturanç”tan okudu. Üstümüzde ödenmez hakları var.

Neler geliyor aklıma, neler geliyor; Muallim Bey'le ilgili...

-Ticaret Lisesi ikinci sınıftı herhalde... Sınıfta, kopya çekmede profesyonel üç/beş arkadaşımız vardı... Yüz kere”-Yapmayın, etmeyin” dedi. Muallim Bey... Yine kopya devam etti...

Bir başka imtihanda, sıraların arasında gezmeyi bıraktı, hepimizi aynı anda görebilmek için masanın üzerine çıktı; “-Bu sefer birinizi kopya çekerken yakalarsam bütün sınıfı ikmale bırakacağım” dedi.

Alışmış kudurmuştan betermiş; iki arkadaşımız yakalandı; Muallim Bey “-Hepinizi ikmale bırakıyorum” deyip çıktı, gitti.

Dersler bitince, okul çıkışı, Muallim Bey'i bekledik; sınıfcak peşine düştük, Muhacir Pazarı'ndaki evine kadar bütün yol boyu yalvardık, kabul ettiremedik.

Hoca'yı kapısı açılınca bile bırakmadık, bahçeye doluştuk. Eşine seslendi:”- Hafize bunlar arkamda bir saattir yalvardılar, acıkmışlardır. Şöle bir saç böreği yapsanda yiseler, kedi yavruları gibi açlar” dedi.

Böreğin yapılmasını, bahçeye serilip bekledik; doyuncaya kadar yedik. Yerken yalvardık... Hoca kararından dönmedi, hepimiz Mal Bilgisi'nden ikmale kaldık.

Nur içinde yat, “Muallim Bey Nuri Oturanç”..

SON BİRKAÇ CÜMLE...

“F klavye hakkındaki karar gerçekten fevkalade.. “Türkçeye özgü” şahane bir daktilografi buluşu.

“Q klavye”ile her yıl milyonlarca saatlik emek boşa gidiyordu. Boşa giden milyarla liranın karşılığıydı.

Keşke, Türkiye'de bilgisayarla yazım başladığı zaman bu karar olsaydı;milyonlarca bilgisayarda “ Türk Klavyesi” mecbur edilseydi..Neyse..Zararın neresinden dönülürse kardır.. Karar ve genelge hayırlı olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum