Reyting uğruna bu yapılır mı?

Reyting uğruna bu yapılır mı?

Son 32’inci Gün programında Mehmet Ali Birand JİTEM'i kendisinin kurduğunu iddia eden emekli albay Arif Doğan’ı konuşturdu

Programda arada sırada deli mi olduğu alt yazılarla sorulan Arif Doğan gerçekten de deli olabileceğini gösteren türde fantastik açıklamalarda bulundu. Birand da bu tuhaflığın reyting alacağını görmüş olmalı ki adamın durmadan daha da tuhaflaşmasına çanak tıuttu. Arada bir dediklerinin ne kadar da tuhaf olduğunu da seyirciye hatırlattı. O fantastik lafların altını çizdi bu davranışıyla.

Ben tabloid gazeteciliği hiç küçük görmem aksine bunun düzgün yapıldığı takdirde insanları eğlendirecek boyutu da olacağını bilirim. Ancak tabloid gazetecilik insanların özellikle hassas olduğu konularda değil, özellikle zararsız konularda yapılmalı. Çünkü duyarlılıkların fazla olduğu konuda tabloid yayın gereği ve reyting uğruna tuhaflıklar yaparsanız tahmin edeceğinizden çok daha fazla zarar verebilirsiniz.

Mehmet Ali Birand’ın reyting uğruna çaba göstermesinin yadırganacak bir yanı yok ama ben onu ülkenin duyarlılıklarına da saygılı bir gazeteci olarak bilirdim. Bu yüzden son programdaki o konuşma yakışmadı ona. 78 kelle aldığını söyleyen, güneydoğu bölgesinde sayıız suç sayılması gereken eylemin emrini kendisinin verdiğini belirten emekli albayın dedikleri doğru mu bu bilinemez. Ben sanmıyorum doğru olacağını, bana daha çok hayalinden anlatıyor gibi geldi. Ama doğru olsalar da olmasalar da o açıklamaların bölgedeki Kürt vatandaşlarımızı ne kadar rahatsız ettiğini ve de üzdüğünü Mehmet Ali Birand da düşünmeliydi.

Ülkemiz Kürt sorunu açısından son derece kritik bir dönemden geçiyor. Gazeteciler durmadan Kürtlerle ilgili sorumlu davranmaya çağıran yazılar yazıyorlar. Ama bu çağrıları yapanlar iş kendilerine gelince 32’inci Gün programının açılışında denildiği gibi sınırsız davranabiliyorlar, sınırsız sorumsuz olabiliyorlar.

Bir insanın işlediği cinayeti anlatması dünyanın her yerinde bir reyting vesilesidir, onun için tabloid gazeteciler katilleri konuşturmayı çok severler. Ama adi suçlu katiller bile Batı ülkelerinde tabloid yayınlarda bile artık konuşturulmuyor, onlar sorumlu davranma ve kötü örnek oluşturmama uğruna bunu yapıyorlar. Bizde ise siyasi bir programda ve üstelik ülkenin en hassas olduğu bir konuda, dedikleri toplumda maksimum rahatsızlık yaratacak ve bir çok vatandaşımızı mağdur edecek bir insanı konuşturmak hiç de şık olmadı. Ve hiç de yakışmadı.

Reyting önemlidir ama ilkeler de öyledir.

Reyting arzunuzun ilkelerinizi öldürmesine izin verirseniz sadece kendi adınıza değil ülkenize de zarar verebileceğinizi görmeniz gerekiyor.

Mehmet Ali Birand’a bunu hatırlatmak isterim. O bu malzemeden sadece reyting çıkarmakla yetinmiyor, üstüne üstlük internet sayfasında konunun tartışmasını yaptırarak heyecan yaratmaya çalışıyor. Gereksiz ve hiç yakışmayan bir çaba bu. Haydi bunu yapan mesleğe yeni atılan bir genç insan olsa belki mazur görür, tavsiye vermekle yetinirdim ama bunu yapan insan yaşını başını almış tecrübeli bir yayıncı olunca insan hayretlere düşüyor.

Serdar Turgut