RTÜK reklama nihayet düzen getirdi
RTÜK Başkanı Dursun, bir saatlik programdaki reklam süresinin en fazla 12 dakika olacağını söyledi
RTÜK Başkanı Dursun, yeni yasa ile reklam süresinin programın yüzde 20’sini geçemeyeceğini, bu sebeple bir saatlik programın reklam süresinin en fazla 12 dakika olacağını söyledi.
Kral FM Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akbay’ın sunduğu “Gezegen” programına konuk olan RTÜK Başkanı Davut Dursun yeni RTÜK yasasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dursun uzun süredir izleyicilerin şikayetlerinin başlıca sebebi olan reklam süreleriyle ilgili yeni düzenlemelere gidildiğini belirtti.
Dursun yeni düzenlemeyi şöyle anlattı; “Avrupa Konseyi’nin televizyon sözleşmesinde reklamlar yayının yüzde 20’sini geçemez deniyor. Bize izleyiciler reklam arasında dizi izliyoruz diyorlardı. Yeni yasa da reklamlar programın yüzde 20’sini geçemeyecek.
Reklam konusundaki karmaşanın düzeltilmesini istiyoruz. Bir saatlik programda 12 dakikanın üzerinde reklama yer verilmeyecek. Problemimiz, yayıncı 12 dakikalık bandın dışında advertorial gibi süreyi uzatan reklamlar yapıyordu. Bu ciddi bir şekilde reklam uygulamalarını kaosa soktu. Yeni yasa ile 12 dakika dışında bir reklam olmasını düşünmüyoruz. 1 saatte ancak 12 dakika reklam olacak. Tabii bu 12 dakikanın nasıl yerleştirileceği yayıncıların bileceği iş.
Program arasına da bütünü bozmayacak şekilde reklam yerleştirilebilir. Eskiden 20 dakikalık yayından sonra reklam konabiliyordu. Sinema ve televizyon filmlerinde ilk reklam 45 dakika sonrasında ikinci reklaö 30 dakika sonraydıda. Yeni uygulamaya göre 30 dakika bitmeden reklama girelemeyecek. İkinci reklam da 30 dakika sonrasında yayınlanabilecek.
DİZİLERİN REKLAM SÜRESİ
Diziler normal program olduğundan 30 dakika süresi yok. Bir saatlik bölümü içinde reklamlar dörde bölünebilir, 3 dakika 3 dakika verilebilir, kimisi isterse ikiye bölebilir bu 12 dakikayı. Bunu yayıncı isteğine göre yapar. 12 dakikayı nasıl kullanacağını kendi belirleyecek. İzleyicilerin bir kısmı reklam sürelerinin 2-3 dakikaya inmesinden memnun oldu.”
CEZALAR NASIL VERİLİYOR?
Dursun yayıncı kuruluşlara verdikleri cezaların yargı yoluna açık olduğunu belirtti. Dursun, “Mahkemeye gidilmiş olması ceza infazını engellemiyor. Mahkeme yürütmeyi durdurma verirse o cezanın infazı gecikmiş oluyor. Kısmen süreci durduruyor, kısmen süreç devam ediyor.
Eski yasa yani 3984 sayılı yasa, yayıncı önce bir programda ihlal oluşturulursa uyarılır diyordu. Aynı program türünde aynı ihlal olursa program durduruluyordu. Sonrasında ihlal devam ederse para cezası veriliyordu.
Program durdurulması sürecinde kamu kurumları tarafından yapılmış belli programların yayınlaması gündeme getirildi. Biz kanalda ne yayınlanacağına karar veriyoruz ve ne gönderirsek kanal onu yayınlıyor.
'TRT'DEN PROGRAM ALIYORUZ'
Belgeselleri fazla göndermemiz konusuna gelecek olursak bunun sebebi TRT’den yararlanmamız. Programları bir yerden satın almamız mümkün değil, TRT’den genelde belgesel alıyoruz.
Yeni sistemde kanun koyuncu cezaları ikiye ayırdı. Terör suçu gibi durumlarda direk para cezası verilecek.
İhlalin durumuna göre program durdurma da olabiliyor. Tekerrür durumunda program durdurma da olabiliyor” dedi.
Dursun program esnasında izleyicilerin sorularına da yanıt verdi.
'İŞARETLERE DİKKAT EDELİM'
İzliyicelerin kimi dizilerde ailecek izlenemeyecek sahneler bulunduğunu söylemesi üzerine de, “Dizilerin yayınlanmadan öncesi nasıl sahnelere sahip olduğunu bilmiyoruz. Önceden bilip de burada şu var kaldır diyemiyoruz.
Program başında akıllı işaretler veriliyor. Programın içeriğini anlatıyor izleyiciye. Mesela +18 var ve programın 18 yaşından büyüklere uygun olduğunu belirtiyor. Bu sembollere dikkat etmeli. Cinsellik sembolü varsa içeriğinde cinsellik olduğundan belki başka program seçmek lazım” yorumunu yaptı.
Dursu ayrıca gelen bir soru üzerine de kendilerinin diziyi yayından kaldırmak gibi bir durumlarının olmadığını, bunu ancak yayıncı kuruluşun yapabileceğini belirtti. Dursun izleyicilerin diziden hoşlanmamaları halinde yayıncı kuruluşu aramalarını da tavsiye etti.
REYTİNG ÖLÇÜMLERİ
En fazla merak edilen konulardan biri olan reyting ölçümlerinde de Davut Dursun yeni yasa ile bu konuya bir düzenleme getirildiğini ve artık daha sağlıklı ayrıca reyting ölçümlerinin yapılabileceğini duyurdu.
KANAL İHALELERİ
Yasanın getirdiği düzenlemelerden birinin de kanalların düzenlenmesi olduğunu belirten Dursun şunları ifade etti; “Yasa belli problemleri çözmeye yönelik sorunları ifade ediyor. Öncelikle frekans karmaşasını önleyeceğini düşünüyoruz. Bu takvim işliyor. Yasa yüyürlüğe girdiğinde kanalların frekansları tahsis edeceğiz. Yasanın yürürlüğe girmesinden 4 sene sonra analog yayınları bitirip, Türk televizyon yayıncılığını dijitale geçireceğiz.
Televizyondan sonra radyolara ihaleler ve frekans thsislerine sıra gelecek. Sayısal yayıncılığa geçiş için yasa önümüzü açıyor.
SAYISAL YAYINCILIK
Sayısal yayıncılık teknolojisi sayısal olarak daha çok imkan sağlanacak. Ses ve görüntü iyi olacak. Mobil televiyonlarda görüntünün alınması daha kolaylaşacak. Yayıncılk kalitesi yükselecek. Sayısal ile HD gündeme gelecek. AB ülkelerinde 2014’e kadar sayısal yayıncılığa kesinlikle geçilecek. Türkiye’de bunun gerisinde kalamaz.
Bir de isteğe bağlı yayıncılık sistemi var. Şu an biz televizyon yayıncısının istediğini izliyoruz. En fazla kanal değiştiriyoruz. Diğer kanala gittiğimizde de oradaki yayıncının istediğini izliyoruz. İsteğe bağlı yayıncılıkta bir listeden istediğimizi ve seçtiğimizi izleyebileceğiz. Yayını durdurabileceğiz, ileri alacağız. İzleyici aktif hale gelecek.”
RADYOLARIN DURUMU
Radyoların ulusal yayın sorunlarına da değinen Davut Dursun, “Eski yasadan önce radyolar yayın yapmaya başlamıştı. Yasadan önce fiilen yayıncılık yapanlara, yasa çıkmasından 5-6 ay sonrasına kadar beyanda bulunup frekans tahsisi için yapılacak ihaleye kadar durumu sürdürme hakkı tanındı.
Biz 2002 yılında yönetmelikte yaptığımız bir değişiklikle yeni radyolara da imkanlar tanınsın istedik. Ancak Danıştay bu yönetmeliğe karşı çıktı. Şimdi Danıştay bu kararını değiştirdi. Danıştay bazı kuruluşların nitelikteki taleplerine olumlu cevap veriyor.
Kimi radyo kanalları mahkemeye başvurarak kendilerine verici gösterilmesi için dava açıyor. Mahkeme kararlarını uygulama durumunda müsait olan yerlerde bazı şartları yerine getirise kanallara vericileri koyacakları yerleri gösteriyoruz. Ancak biz izin vermeden hiçbir yayıncı bir yere verici yerleştiremez. Bunun için mahkemeden karar çıkması gerek” dedi.