Ruhat Mengi'den şok CHP yazısı

Ruhat Mengi'den şok CHP yazısı

Vatan yazarı Ruhat Mengi, bugün öyle bir CHP yazısı yazdı ki... Mengi'nin yazısı "itiraf" olarak algılandı...

Vatan gazetesi yazarı Ruhat Mengi'den CHP'yi şaşırtacak bir yazı geldi.

CHP'nin yüzde 30 alamamasının sebepleri arasında "CHP tabanının oylarının bir kısmının MHP'ye gitmesini" ve "Mustafa Sarıgül'ün CHP'de olmamasını" gösteren Mengi, Kılıçdaroğlu'nu da "iyi çalışmamakla" suçladı.

İşte Ruhat Mengi'nin o ezber bozan yazısı...

Bir bilen; CHP neden ‘yüzde 30’ alamadı?

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Terörün önlenmesi için Ana Muhalefet Partisi olarak iktidara her tür desteği vermeye hazırız” demiş. Gerçekten de şu anda en önemli, en acil ve tüm partilerin birlikte çözmesi gereken konu “terörün önlenmesi”dir. “Kürt Açılımı” diye başlatılıp “Demokratik Açılım” olarak devam ettirilen açılımın, o süreçte açıklanan adımların BDP’yi ve paralel çalıştığı PKK’yı pek ilgilendirmediği, terörü bitirmek için istediklerinin “hükümetin vaatlerinin açıklanan kısmı” ile pek alakasının olmadığı ise geçen süreçte anlaşılmıştır.

Onlar, 13 askerin şehit edildiği gün yaptıkları açıklamayla ilan ettikleri “özerklik” ve onun arkasından gelecek diğer kendi taleplerine kilitlenmiş durumdalar ki bunların büyük çoğunluğu “yapılacak yeni anayasada ‘değiştirilemez maddeler’in bu talepler doğrultusunda değiştirilmesi” ile ilgili.. Öcalan’ın “devletle memnunluk verici görüşmeler yapıyoruz” dediği görüşmelerde ona ne sözler verildiği bilinmiyor, bununla birlikte Başbakan Erdoğan’ın “BDP tarafından ilan edilen özerklik” konusunda “Ne özerkliği, kendileri çalıp kendileri oynuyorlar” demesi daha ilk etapta “özerklik talebi”nin kabul edilir olmadığını gösteriyor ki bu konu öyle “Siz istediniz, biz verdik” denebilecek bir talep de değildir elbette..

KAYBEDİLEN HER DAKİKA ÖNEMLİ!

Ama açılım sürecinde yapılan hatalar, her şeyden önce (silah bırakmayan terör örgütüyle) yanlış başlangıç “böyle zannedilmesine” yol açmış, olayları bu mecraya sokmuştur. Ve bu noktadan sonra da BDP-PKK ile tekrar başa dönmek ve farklı bir platformda açılım başlatmak çok zordur.

Onun için “terörü önlemekte her tür destek” derken seçenekler zaten fazla değil ve üstelik hiç hata kabul etmeyecek noktada, orası bir gerçek. Ama “zaman kaybetmeden anlaşmaları ve başlamaları” askerlik görevini yapan gençler için, arazide bulunan asker ve polisler için, tüm ülkenin artık terörle yatıp kalkmaması için son derece önemli. Hükümetin Kılıçdaroğlu’nun çağrısına en kısa zamanda cevap vermesi gerekiyor.

BAŞKA PARTİLERE GİDEN OYLAR!

Biz terör konusuna yoğunlaşmışken CHP Tekirdağ eski İl Başkanı Aydın Kurban’dan gelen bir mektupta yazılanlar dikkatimi çekti. Kurban şöyle diyordu: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığına söylenecek söz yoktur. Çünkü toplumda ve CHP tabanında dürüst, çalışkan ve tam bir demokrat olarak algılanmaktadır. Ancak genel başkana rağmen bazı yöneticilerin kendi bireysel siyasi düşüncelerinin hayatta kalabilmesi için tutundukları parti içi tavırların, parti tabanında siyaset yapanların dikkatinden kaçmadığı muhakkaktır.

Bu nedenledir ki Sayın Kılıçdaroğlu artık CHP Genel Başkanlığı’ndan öte, CHP’yi ve ülkeyi esenliğe çıkarmak yolunda lider olmak zorundadır(...) Bu konuda CHP’nin yüzde 30’lar ve üstünde olamamasının sebeplerini 3 ayrı temelde sorgulaması ve sonuçlandırması gerekir.

1- CHP’lilerin kendi partileri yerine MHP ve bazı bağımsız adaylara oy vermeleri,

2- CHP örgütlerinin Kılıçdaroğlu’nun seçim çalışmalarındaki performansının çok çok altında kalması (örgütsel zafiyetleri),

3- Başta Sn. Sarıgül olmak üzere partiye oy ve ivme kazandıracak kişilerin CHP’ye katılımlarının ihmal edilmesi. Sayın Sarıgül’ün CHP’ye katılımının mutlaka sağlanması gerekirdi (...) Sn. Sarıgül’ü beğenir veya beğenmezsiniz, ancak Türkiye’de Sarıgül’e destek verebilecek kişiler azımsanmayacak kadar çoktur. Bence Cumhuriyet Halk Partisi’ne en az 3-5 puan kazandırabilir.”

RUHAT MENGİ - VATAN