Rütbesi sökülen Çetin Doğan'ın eşi: Kalplerindeki Atatürk ve vatan sevgisini de alabilecekler mi?

Nilgül Doğan, "Eşlerimizin tırnaklarıyla kazıyarak aldıkları rütbeleri, iftiralarla almaya kalkanlar, onların bu vatana verdikleri hizmetleri, aldıkları üstün hizmet madalyalarını, kalplerindeki Atatürk ve Vatan sevgisini de alabilecekler mi?" dedi.

Darbecileri savunan bir dil kullanan sözcü gazetesi,’Bu neyin intikamı!’ başlığı ile çıktı. Haberde muhafazakar olduğu için işten atılan yüz binlerce vatandaşa, genç kadınların üniversite okumasına engel olunmasına, kısacası bunca zulme imza atan darbeciler için, ’yaşları 80 üzeri generallerin hapse atılması’ gibi duygu sömüren ifadeler kullanıldı.

Rütbelerin sökülmesine generallerin yakınları ve bazı çevreler hararetli bir şekilde karşı çıkmaktalar. Bu karşı çıkanlar o yıllarda bu millete yapılan haksızlıkları ve yapılan zulmü göremeyen ve karşı çıkmayanlardı. Bunlar haricinde bu milletin % 80’i o yılları hiç unutmadı, unutmayacaktır. Yapılanları yazmaya bu satırlar yetmez. TSK’yı teslim ettiklerimiz bu ülke insanlarına, bizlere nasıl kıydılar! Hiç kimseye yapılmaz da, bir insan kendi ülke halkına bunları yapar mı, reva görür mü?

28 Şubat davasında cezası kesinleşen 14 emekli askerin rütbeleri sökülecek. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında haklarında müebbet hapis cezası bulunan Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da içinde bulunduğu 14 komutan için yakalama kararı çıkarılmıştı. Mahkeme, bugün Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'na gönderdiği yazıda, emekli askerlerin rütbelerinin sökülmesini talep etti.

28 Şubat süreci nedeniyle yargılamaları devam eden ve daha önce müebbet hapis cezasına çarptırılan emekli komutanlar Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın da içinde bulunduğu 14 komutanın cezalarının kesinleşmelerinin ardından yakalama kararı çıkarıldı. Emekli askerlerin rütbelerinin sökülmesi talebiyle Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'na yazı gönderildi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, cezası kesinleşen hükümlüler Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker'e ait kesinleşme şerhlerini, Genelkurmay Başkanlığına ve Milli Savunma Bakanlığına iletti. Mahkemenin yazısında, kesinleşen karara göre, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 30 ve 31. maddelerine göre gereğinin yapılması istendi.

Ordu ve Asker, Müslümanlarda ve Türklerde peygamber ocağı ve halkının gözbebeğidir. Anadolu tarihinde askerler bazı dönemlerde hata yapmıştır, fakat bu millet askerine yan bakmamıştır, askerine küsmemiştir, güvenmiştir ve her zaman bağrına basmıştır.

Askerler Osmanlı zamanında iç ve dış kışkırtmalara aldanıp, bir şeyi bahane ederek kazan kaldırmıştır. Yeniçeriler onlarca ayaklanma neticesinde Padişahları, sadrazamları, vezirleri ve üst düzey yöneticileri makamlarından indirmişlerdi. Emperyalist Avrupa devletlerinin bu ayaklanmalarda parmağı vardı.

Eskiden Genel Kurmay başkanları ve kuvvet komutanlarının astığı astık, kestiği kestikti. Cumhuriyet döneminde 1960, 1971, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz müdahalelerini askerler yapmıştır. Askerler ABD’nin, Nato’nun isteklerini yerine getirmek, dönemin hükümetlerini, başbakanlarını indirmek, ülkeyi istikrarsızlaştırmak için askeri darbe yaptılar. Ak Parti iktidarından önce her yanlış yapanın, askerin yaptığı yanına kar kalmıştır. Askerler kendilerini Cumhurbaşkanlarından, Başbakanlardan, Milli Savunma bakanlarından ve halktan üstün görüyorlardı.

Askerler, ülkesine hizmet eden Adnan Menderes ve iki bakanını idam ettiler, 1971 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’i istifa ettirdiler, bu millete ölümü gösterip 1980 darbesini yaptılar, 28 Şubat 1997’de dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a büyük saygısızlık yapıp görevden aldılar, 15 Temmuz 2016’da Recep Tayyip Erdoğan’ı ve iktidarını hedef alıp başarısız darbe girişiminde bulundular. Bu böyle geldi böyle gitmemeliydi. 2010 yılında yapılan referandum ve yapılan kanuni düzenlemelerle bu haksızlıkların önüne geçildi, ordu asli görevine döndü, darbe heveslilerini caydırmak içinde yargılanma ve rütbelerinin sökülmesinin yolu açılmış oldu.

Ülkemizde 1950 yılından 2010 yılına kadar Genel Kurmay başkanları ve kuvvet komutanlarının adları cumhurbaşkanlarından, başbakanlardan, Milli savunma bakanlarından daha çok bilinir, daha çok konuşulurdu. Bilinsinler isteriz; ülkesine hizmet eden başbakanlara, iktidarlara müdahale ederek değil de, yurt savunmasında, terörle mücadelede, dış müdahalelere verdikleri tepkilerle anılsın ve isimleri öne çıksın isteriz.

Emperyalist devletlerin Ortadoğu’ya müdahaleleri oldukça; birilerinin, askerin, ihtilal-darbe yapma hevesi her zaman olacaktır. Böyle bir tehlikeyi her zaman bertaraf etmenin, boşa çıkarmanın yolu ferasetli liderlerden, birlik –beraberlikten ve 15 Temmuz ruhundan geçmektedir.

28 ŞUBAT GENERALLERİNİN RÜTBELERİ SÖKÜLDÜ

Genelkurmay Personel Başkanlığı, 28 Şubat davasında hüküm giyen 13 emekli generalin rütbelerinin sökülmesine ilişkin idari işlemin yapıldığını mahkemeye bildirdi.

Buna göre emekli orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi, İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp'ın rütbesi söküldü.

O günler gitsin, bir daha geri gelmesin. Güzel ülkemde bir daha ihtilal-darbe olmaması dileği ile sağlıcakla kalınız.