Memleketi Kurtaran Adam
Self Servis Ukraynalılar
Konyalılar şöyle, Konyalılar böyle…
Konyalılar balık yemeyi bilmezler…
Plakalarına 42 takmazlar, 06 veya 34 gözdedir…
Konya’da bilindik yerlerde gezip göze batmazlar…
Zenginliklerini hemşerilerine değil ele gösterirler…
Eksik olarak gördüğün her şeyi say sayabildiğin kadar…
…
Bilmediğimiz bir özelliğimiz daha ortaya çıktı. Meğerse bizim bazı hemşerilerimiz koskoca bir sektörü ayakta tutuyormuş. Duy da inanma. Hem de paramız gâvura gidiyormuş. Cari açığa katkımız oluyormuş bir yerde yani…
…
Bir ehbabım itiraf etti, Antalya’da bir Ukraynalı genç hanım “Konyalılar olmasa işimiz bitik” demiş. “Her hafta sonu buralar dolup taşar. Hatta bazen gelmek isteyip de gelemeyen olursa telefon edip çağırır, atlarız taksiye bir iki gün işimizi görür paramızı alır geliriz” demiş…
Ehbap, yine bir sarı kızla anlaşmış, yemek yiyorlar. Kız diyor ki, “Yav Konya’dan falan adam senin neyin olur?” Bizimkisi, “Tanırım, ama bişeyim olmaz” deyince kız, “Valla sana çok benziyor” diyor. Sen nereden tanıyorsun onu dendiğinde de, “Müşterim olur, sık sık gelir” deyiveriyor. Müşteri profilini sayınca ağzım açık kalıyor. Yere bakan yürek yakanları mı ararsın, hanımını ve çocuklarını yanına alıp şöyle bi Meram’a bile götürmeyen hödükleri mi?
…
Taa Antalya’dan kalkıp self servis ayağa kadar gelen bu sarı kızlar adamına ve zamanına göre, bazen Meram’da bir bağ evine bazen de şöyle lüks bir otele gelip giderlermiş. Biz de “çok turist geliyor iyi len valla” deriz, meğer onlar bizim parayı götürüyorlarmış!...
Para neyse de götürdükleri başka şeyler var ki esas kaybettiğimizde mahvolacağımız şeyler bunlar, sonumuz iyi değil yarenler…
***
Halife olunca eline su dökülemez zannediyor!
Hıncal Uluç önceki gün köşesinde ahkam kesmiş. Halifeden daha özenli olamaz mışız, onun kızları mayo giydiğine göre bizimkisi laf olsunmuş…
Önce Uluç’tan bi paragraf okuyalım: “Eğer başını örtmekte gerekçe inançlar ise, son Halife Abdülmecid’in kızlarının hem başları açıktı, hem de mayo giyiyorlardı. Halife’nin ailesinin bu konuda örnek alınması, sanırız Atatürk’ün ailesinin örnek gösterilmesinden daha doğru olurdu. Herhalde kimse bir Halife’nin ailesinden daha fazla dinin gereklerine özen göstermez.”
Hiç kızmayın. Adamlar bilmiyorlar. Anaları babaları anlatmamış. Belki onlar da bilmiyordu…
İslam bunlara hayatı çekilmez hale getiren, kurallar gibi geliyor. Öldüğünde hesap vereceğinin idrakine varamamış. Kalbim iyi türküsüyle avunup gidiyorlar…
İneğe, eşeğe bilmem neye tapan saçma sapan uyduruk dogmalara ilgi duyan, ama sonuçta bizim insanlarımız bunlar. Gülüp geçelim, bakalım daha neler çıkaracağımız içimizden…