Geçtiğimiz hafta, Konya Ticaret Borsası’nın düzenlemiş olduğu 2. Hasat Bayramı’na katıldım. Türkiye’nin buğday ambarı olan Konyamız’a yakışır bir tören hazırlanmıştı. Başta Borsa Başkanı olmak üzere, emeği geçen herkesi kutluyorum. Bereketli bir sezonun açılışının yapıldığı bu törene başta Tarım Bakanı olmak üzere, birçok davetli ve çiftçilerimiz katıldı.

Hasat Bayramı’nda renkli görüntüler de vardı. Tarım Bakanı M. Mehdi Eker, hasat ağası seçildi. Törende güreş müsabakası da unutulmamıştı. Hele cazgırın hevesli ve heyecanlı bir şekilde söylediği maniler, bayramı daha da şenlendirdi. Bu tür bayramların, insanımıza yeni bir heyecan vereceği muhakkaktır.

Ancak ben bu törende icra edilen Sema gösterisi hakkında birkaç kelime yazmak istedim. Törenin içerisinde Kafkas dans grubunun gösterilerinin yanında bir de Sema gösterisi vardı. Çok küçük bir semazen grubu, tören platformunun üzerinde, oldukça kısa bir Sema gösterisi yaptılar.

Hz. Mevlana “Her yol Allah’a götürür. Ben sema ve musiki yolunu seçtim” der. Sema esasında Allah’ı zikretmektir. Mevleviler, Allah’a yönelişlerini Sema ile göstermişlerdir. Ancak Sema özellikle son yıllarda, esas amacı dışında da icra edilmeye başlanmıştır. Bazı otellerde gelen yerli ve yabancı konuklara hoşça vakit geçirme amacını taşıyan gösteriler yapılmaya başlanmıştır. Semanın böyle ulu orta her yerde icra edilmesi, onun manevi havasının bozulmasına neden olmaktadır.

Sema törenleri, her yıl Hz. Mevlana’nın ahirete irtihalinin yıldönümü olan Aralık ayı sonunda, Konya’da yapılmaktadır. Yakın bir geçmişe kadar Stadyumdaki kapalı spor salonunda düzenlenen bu törenler, Başbakanın özel talimatı neticesinde kısa bir sürede tamamlanarak, Konya’mızın önemli bir merkezi haline gelen Mevlana Kültür Merkezinde icra edilmeye başlanmıştır. Bu törenlere bir yıl öncesinden hazırlanmaya başlayan kurumlar, en titiz şekilde gelen konukları memnun etmeye çalışırken, Mevlana hazretlerinin düşüncelerini, hayata bakışını ve onun Allah inancını mümkün olduğunca aktarmaya, gelenleri bilgilendirmeye çalışmakta, Mevlana felsefesini tanıtmaya çaba göstermektedirler.

Ancak sema gösterilerinin her yerde yapılmaya çalışılması, onu sıradanlaştırmaktadır. Sema törenleri ile ilgili olarak yeni bir çalışmanın yapılması, artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Sema törenleri için belirli kuralların getirilmesi çok önemlidir. Hatta bu törenlerin nerede icra edilebileceği bile tespit edilmelidir. Sema törenleri Hz. Mevlana’nın türbesinin civarında yapılması gerekmektedir. Bu törenlerin mekânının mutlaka sınırlandırılması gerekmektedir. Her şeyden önce otellerde, açılışlarda ve çeşitli kutlama törenlerinde kesinlikle icra edilmemesi gerekmektedir.

Sema törenleri için Kültür Bakanlığı’nın bir düzenleme yapmasının vaktinin geldiğini düşünüyorum. Özel Sema mekânının belirlenerek, bu mekânın dışında icra edilmesinin önüne geçilmelidir.