Birileri ülkeyi barış ve demokrasi cephesi ve hiçbir şeyden anlamayan koyun(!)’ların cephesi olarak ikiye ayırmışlar. Bugünkü iktidarın tek bir sebebi de bu hiçbir şeyden anlamayanların oylarıymış…

Birileri diyor ki ölümü gösterip sıtmaya insanlar razı edilmiş de ondan böyle bir sonuç çıkmış seçimden.

Birilerine göre, seçmen Yaprak Dökümü dizisindeki anne karakterinin o meşhur repliğiyle, “Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın” dediğinden bugünkü iktidara oy vermiş.

Birileri çıkmış diyor ki, Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Ahmet Davutoğlu seçimden önce anlaştılar ve Bahçeli bilerek, isteyerek oylarının Ak Parti’ye gitmesine razı oldu… Çünkü o da istikrarı tercih etti. Adama sormazlar mı, yani Bahçeli AK Parti kazansın diye mi Başbakanlığı reddetti?

Birileri de diyor ki “Yüzde 40 alsın siyaseti de akademisyenliği de bırakırım, biz bunun metodolojisini öğreten insanlarız, ben siyaset bilimciyim.” Sonuçlara bakıyorsun adamlar yüzde 49 almışlar…

Anket yapan şu araştırma şirketlerine değinmiyorum bile. Onların bugünlerde en çok ihtiyaç duydukları şey oksijen zira…

Kimilerine göre iktidar teslim edilen bir şey, asla ve asla kazanılan bir şey değil… Yersen!

Hariçten gazel okuyup, Twitter’da sallamakla, yaygara koparmakla, cam çerçeve devirenleri savunmakla hiçbir cacığa hıyar olamadığını malum çok bilir fenomenlerimiz de anlamışlardır herhalde.

Bu yukarıda yazdıklarım geçirdiğimiz 1 aylık süreçte gerek hükümete gerek muhalefete yakınlıklarıyla bilinen isimlerin söyledikleri, yazdıkları, televizyonlarda bağırdıkları şeylerin belki yüzde biri bile değil…

Ya hu!

Kimse de demiyor ki, “Kardeşim seçimdir kaybedilir, önemli olan fikirler ölmesin!” Ya da diyemiyorlardır belki de…

Kimse de demiyor ki, “Şu yenilmişlik duygusunu bir atın artık ve hep birlikte bu ülke için ne yapılabilir onu tartışalım. Birilerinin gönlünü almak uğruna, sizce de birileri fazlaca eziyet çekmedi mi bu ülkede?”

Kimse de Sayın Bahçeli’nin dediği gibi “Sen, bilirsin Türkiye” demiyor! Seçim öncesi söylenenlerin zerresinin seçim akşamı sonuçlar açıklanırken tutmadığının görülmesinin ardından, hiç kimsenin hiçbir halt bilmediğini görmüş olup diyorum ki: “Sen, Biliyorsun Türkiye!”

Not: Ülkeyi terk edecek olan kesime de seslenmek lazım tabii. Her fırsatta kaçmayı, hiçbir şey için uğraşmamayı felsefe edinmiş, “Bu ülkede yaşanmaz ulan” diyenlere de şunu demek lazım: “Durun yav daha karpuz keseceğiz!”