Serdar Turgut içindeki budalayı yazdı

Serdar Turgut içindeki budalayı yazdı

Kitap ya isminden içeriğine, kapağından yayınevine çok tartışılacak ya da "Tam Serdar Turgut'a göre bir şey" denilip bir kenara atılaca

Habertürk'ün belki de en farklı kalemi Serdar Turgut. Kendisini, karısı Rana'yı, kedilerini, babası ile çekişmelerini yazdı yıllarca Hürriyet'te. Bir yandan da Dış Haberler Müdürlüğünü sürdürdü. Akşam gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni olur olmaz modern, milliyetçi ve muhafazakar bir gazete yapmak istediğini açıkladı. Halbuki muhafazakarlık belki de ona en uzak sözcüklerden biriydi. Penis yazıları ile ünlenen Turgut şu an Habertürk gazetesinde kimi zaman gazetesinin genel yayın yönetmeniyle bile çelişen yazılara imza atıyor.

Turgut bu aralar yine çok konuşulacak. Çünkü Destek Yayınları'ndan bir kitabı çıkıyor. Kitap ya isminden içeriğine, kapağından yayınevine çok tartışılacak ya da "Tam Serdar Turgut'a göre bir şey" denilip bir kenara atılacak.

Neden mi? Bakın tanıtım yazısında neler diyor Serdar Turgut?

"Bu ülkede köşe yazarı olunca, isteseniz de siyasetin tamamen dışında
kalamıyorsunuz. Siyasetin sorunları sizi içine çekip yutan bir canavar
gibi, midesine indirip, öğütüyor. Sonra birden herkes birbirine benzeyen
yazılar kaleme almaya başlıyor çünkü siyaset dünyası aslında çok kısıtlı
ve dar bir dünya.

Ben ilk günden beri hep bu kısıtlı dünyanın dışına çıkmak istedim ve çok
şükür çıktım da... Mizah benim için yazarlığımın 'asıl' gücünü
gösterdiğim yer. Mizahla birlikte popüler kültür, toplumu ve dünyayı
anlamak için siyasetten çok daha fazla ipucu verir insana. Popüler
kültürün kodlarını ve çok katmanlı anlamlarını çözümleme sürecinde
kendinize ve hayata dair çok şeyi anlarsınız.

Siyaset yazarken insan tam dürüst olamıyor ne yazık ki... Ben sadece
mizah ve popüler kültür üzerine yazarken kendime ve dünyaya karşı dürüst
olduğumu hissettim. İşte bu nedenle popüler kültür yazılarından oluşan
ve okunması hayli keyifli olduğunu sandığım bu kitabı sunuyorum sizlere.
Üstelik kitabın adı da bu dürüstlüğe atıf yapıyor.

Dostoyevski'nin 'Budala' adlı romanını okuduysanız, kitabın adındaki
budalanın anlamını da hemen kavrarsınız.

Zihninizi okşayacağını sandığım bu kitabı okurken iyi eğlenceler
diliyorum..."