Şevval Sam'a Nihal Bengisu desteği!
Habertürk yazarı "Şevval Sam’a yapılan haksızlık" başlıklı yazısında ünlü şarkıcının karşılaştığı tepkileri yorumladı...
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca da Şevval Sam tartışmasına katıldı. "Başörtüsü tekstil malzemesidir" dediği iddiasıyla sosyal medyada linç kampanyasına maruz kalan Sam'ın konserleri de iptal edilmeye başlamıştı.
"Şevval Sam’a yapılan haksızlık" başlıklı yazısında ünlü şarkıcının karşılaştığı tepkileri yorumlayan Habertürk yazarı "dişiniz Şevval Sam'a geçiyor" diye sordu. Sam'ın tepki çeken sözlerine eleştirel yaklaşan Nihal Bengisu yazısının temeline linç kapmanyasını koydu.
İşte yazıdaki ilgli bölüm:
AK Parti, yüksek standart vaadinin yanı sıra, pahalı başörtüsü takanları ve ucuz başörtüsü takanları ve başı açıkları "kültürel değerlere sahip çıkma" çatısı altında birleştirip, "kimlikleri" yüzünden acı çeken başka kesimlere de özgürlük vaadinde bulunduğu ve bütün bu kesimleri birleştirebildiği için başarılı oldu. "Üstyapı" dediğimiz kültürel değerler bürokratik oligarşinin baskısı altında birike birike öylesine güçlü bir sıçrama zemini oluşturdu ki, üstyapı altyapıyı belirledi.
Şimdi asıl soru şu: Şevval Sam 20. yüzyılın büyük bir bölümüne damgasını vurmuş bir görüşten yola çıkıp o çok tanıdık başörtüsü çekincelerinden bahsetmiş diye şarkı söyleyemeyecek midir?
Yasak talebinde mi bulunmuş? Hayır.
Ajitasyon mu yapmış? Hayır. Bilakis, bir şahin edasıyla değil, güvercin haleti ruhiyesiyle konuştuğunu, videoyu izleyen herkes görebilir.
"Hayır hanımefendi, başörtüsü kadınları bölmedi, bilakis bazen birleştirdi bile..." deyip geçmek neden o kadar zor?
Hemence "Ama başörtüsüne hakaret ettiiiii" deyip insanların mesleklerini icra etmesinin önüne geçmek nasıl bu kadar kolay oluyor?
Ayrıca ne hakareti? Konjonktür gereği hakaret etmeye doyamayan, sonra yine konjonktür gereği iki fasıla katılıp, iki övgü yazısı yazıp "Başörtüsünü hep savunmuştum" diye köşelere kurulan nice yazar var ki, şu an hükümetin en gözde fetvazenleri arasındalar, bayıla bayıla okuyorsunuz. Dişiniz Şevval Sam'a mı geçiyor?
Demokrasi derken, "Herkes başörtüsünden hoşlanmak zorundadır" diye bir ilkeyi dayatmaktan bahsettiğimizi hiç hatırlamıyorum. "Kimse kimsenin inancının gereğini yerine getirmesini yasaklayan tutumların yanında olmasın, aksini iddia etmek de ayıp sayılsın" diyorduk. Hangi ara bu kadar şımarık olduk?
Komediye bakın... Köşe yazarları olarak habire "Yerel yönetimler güçlendirilmeli" diye yazıyoruz; ama o yerel yönetimler Twitter'ın "Trend Topic"lerine bakarak karar alıyor... Bir huni gerek, ama kimin başına bilemedim.
Ezcümle: Lütfen Şevval Sam'ın, "Bir gün örtünmeyi düşünüyorum inşallah", Murat Boz'un, "Umreye gidicem maşallah" ve giderek Gülben Ergen'in, "Namaz kılan erkek çok çekici" filan diyerek ayakta kalabildiği; insanların ikiyüzlülüklerden dört ayrı yüz beğendiği bir ülke olmaya doğru gittiğimiz algısını yaratmaktan kaçınalım.